İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında nükleer müzakerelerde anlaşmaya varılması, uzun süredir ekonomik zorluklar yaşayan söz konusu ülke için hayati önem taşırken, Türkiye ile ticaretine de ivme kazandırması bekleniyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, İran ekonomisinde son 5 yılda küçülme yaşarken, ülkenin 2010'da 464 milyar dolar olan GSYH'si geçen yıl 404 milyar dolara geriledi. İran'ın GSYH'sinin bu yıl da 393 milyar dolara seviyelerine inmesi umuluyor.
Kişi başına düşen gelir 5 bin doların altına inecek
İran'da kişi başına düşen gelir, 2010-2014 döneminde 7 bin dolardan 5 bin dolar seviyelerine kadar düşerken, bu yıl ise 5 bin doların da altına inmesi öngörülüyor.
Geçen yılın sonu itibarıyla nüfusu 78 milyona ulaşan İran'da, işsizlik oranı ise yüzde 12-13'ler seviyesinde bulunurken, ülkenin kamu borcunun GSYH'ye oranı da 2014'te yüzde 12'yi aştı.
Yaptırımlar ve petrol fiyatlarında gerilemenin etkisi ile İran'ın ihracatında son yıllarda ciddi düşüş dikkati çekti. Ülkenin 2011'de 130,5 milyar dolar seviyesinde olan ihracatı, geçen yılın sonu itibarıyla 64 milyar dolara kadar gerilerken, bunun da 50,7 milyar dolarlık kısmını petrol ve ürünlerinin ihracatından elde edilen gelir oluşturuyor.
Dünyanın en büyük 3. petrol üreticisi olan İran, doğalgaz rezervleri açısından da Rusya'nın ardından ikinci sırada yer alıyor.
Yaptırımlar Türkiye ile ticareti de etkiledi
İran'a yönelik yaptırımlar, bu ülke ile Türkiye arasındaki ticareti de etkiledi, iki ülke dış ticaretinde önemli gerileme yaşandı. 2012 yılında 22 milyar dolara yaklaşan iki ülke arasındaki dış ticaretin hacmi, geçen yılın sonu itibarıyla 13,7 milyar dolara kadar gerilerken, bu yılın ilk 5 ayındaki dış ticaret hacmi toplamı ise 4,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Son 5 yıllık periyotta Türkiye'nin İran'a yaptığı ihracat 24,6 milyar dolar olurken, bu dönemde İran'dan yapılan ithalat ise 52,3 milyar dolar olarak hesaplandı.
"Dış ticarette hedefi daha hızlı yakalayacağız"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İran İş Konseyi Başkanı Rıza Eser, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Türkiye ve İran arasındaki bankacılık sorununun kalkmasıyla ticari işlemlerimizin normale dönmesini ve yükselmesini bekliyoruz. Hedefimiz olan 30 milyar dolar ticaret hacmine daha kısa zamanda ulaşma şansı yakalayacağız" diye konuştu.
Eser, anlaşma ile yıllardır bekleyen önemli enerji yatırımlarının da yeniden devreye alınacağına işaret ederek, "İran, uygulanan ambargoların kalkması ile petrol ürünleri ve doğalgazını daha yüksek kapasitede devreye sokarak bir atak yapacak. Türkiye bu konuda da ticari ilişkilerini ileri götürme fırsatına sahip ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor" ifadelerini kullandı.
Ekonomik sıkıntılar yaşayan İran halkının da refah ve rahatlamaya kavuşacağını anlatan Eser, "Türkiye olarak uzun vadede eksik kalmış projelerin bir an önce tamamlanması ve ülkenın hızla kalkınması noktasında ön sıralarda yer almak için yatırım, ticaret, turizm konularında yıllardır yaptığımız çalışmaların neticelerini almak istiyoruz. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha yüksek bir düzeyde devamını bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"Hazır giyim ve konfeksiyonda patlama olur"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert ise birçok ülkenin dış ticaretinin yüzde 70'ini komşuları ile yaptığını belirterek, Türkiye'de ise durumun farklı olduğunu anlattı. İran'ın önemli ve bakir bir pazar olduğuna dikkati çeken Kocasert, "Anlaşma ile ambargonun kalkması durumunda, birçok sektörde hareketlilik yaşanır. Bunun Türkiye ekonomisine büyük katkısı olur" dedi.
Kocasert, İranlı turistlerin hazır giyim ve konfeksiyon ürünlerine büyük merak duyduğuna işaret ederek, "Türkiye'deki hazır giyim ve konfeksiyon markalarının İran pazarında yaygınlaşıp, popüler hale geleceğini düşünüyorum. Bu sektörde ciddi bir artış ve patlama olur ama 'hangi sektörde olmaz ki' demekten de kendimi alamıyorum" diye konuştu.
Kocasert, anlaşmanın da etkisi ile iki ülke arasında dış ticaretteki hedeflerin rahatlıkla yakalanacağına işaret etti.
Konuya ilişkin soruları yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, anlaşma sağlanmasını "son derece olumlu bir gelişme" olarak değerlendirdi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de İran'la nükleer anlaşmanın Türkiye ekonomisi için de çok iyi bir haber olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırımların artacağını kaydetti.
Tercihli ticaret anlaşması
Diğer yandan, Türkiye ve İran arasındaki ticaret hacmini geliştirecek bir diğer etkenin bu sene başında yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşması olması bekleniyor. Anlaşma ile İran'ın Türkiye'ye tarife indirimi sağlayacağı ürünler arasında; ilaç, kozmetik, plastik malzemeler, orman ürünleri, tekstil, hazır giyim, ev tekstili, mobilya, çelik ürünleri, demir ve demir dışı metaller, elektrik-elektronik ve beyaz eşya gibi ürünler yer alıyor.
Bu kapsamda Türkiye'den 140, İran'dan 125 olmak üzere toplamda 265 üründe gümrük vergileri çok aşağıya çekiliyor. Söz konusu sayının bu yılın sonuna kadar 300'e yükselmesi bekleniyor.
İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve karşılaşılması muhtemel sorunların hızlı bir şekilde çözülebilmesi için Tahran'da bir de Türk Ticaret Merkezi'nin kurulması planlanıyor.
"Risk faktörlerini azaltacak"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, yaptığı yazılı açıklamada, İran ile ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve Çin'i kapsayan P5+1 ülkeleri arasındaki müzakerelerin kalıcı bir anlaşmayla sonuçlanmasının bölgesel dengeleri yeniden belirleyeceğini ifade ederek, "Bu anlaşmanın gerek jeopolitik gerekse de ekonomi ve ticaret perspektifinden risk faktörlerini azaltacak bir gelişme olduğunu düşünüyor ve bölge ticaretine pozitif katkı sağlayacağına inanıyoruz" görüşünü aktardı.
P5+1 ülkelerinin uzun süredir İran ile diplomatik bir sonuca varmak için ciddi müzakereler içinde olduğunu anlatan Büyükekşi, İran ile nükleer silah konusunun Viyana'da barışçıl bir çözüme kavuşturulmasının tüm dünyanın ulusal güvenliği için önemli bir adım olduğunu dile getirdi.
“İran’ın uluslararası bankacılık sistemine entegrasyonu kolaylaşacak”
Büyükekşi, anlaşmaya konu olan ülkelerin İran'ı nükleer programından vazgeçirecek uzun vadeli ve kapsamlı bir çözüm talebiyle uluslararası güvenliği sağlamayı amaçladıklarını sık sık belirttiklerini ve görüşmelerini bugüne dek sürdürdüklerini ifade etti.
Sağlanan anlaşmayla İran'a yaptırımların kalkmasının, İran riyalinin istikrara kavuşmasını ve ülkenin uluslararası bankacılık sistemine entegrasyonunu kolaylaştıracağını belirten Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Dostluk ve ilişkilerimizde kadim bir tarihe sahip olduğumuz İran'ın dış ticaretimizdeki önemi her geçen gün artıyor. Bu gelişmenin İran ile ticaretimizi önümüzdeki dönemde olumlu etkilemesini bekliyoruz. İran ile yaptığımız tercihli ticaret anlaşması 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girdi. Yılın ilk 6 ayında İran'a ihracatımız yüzde 30 artarak 1,9 milyar dolara yükseldi.
“İhracat potansiyelimiz için büyük önem taşıyor”
İran'ın zenginleşmesini ve dolayısıyla bölgede tüketimin artmasını sağlayacak gelişmeler, ihracat potansiyelimiz için büyük önem taşıyor. Sayın Ekonomi Bakanımızın da açıkladığı gibi İran ile ticaret hacmimizin yıl sonunda 16 milyar dolar, 2016 sonu itibariyle ise 35 milyar dolara yükselmesini bekliyoruz. İran'ın dünya ile bütünleşmesi ve bölgede siyasal risklerin azalması, tüm bölgeye yatırımların artmasını sağlayacağı için Türkiye bu süreçten hem yatırım hem de ticaret anlamında pozitif etkilenecektir."
"Türkiye'ye birçok sektör için yeni fırsatlar sunacak"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise "Dün batıdaki komşumuzdan, bugün doğudaki komşumuz İran'dan olumlu haberlerin gelmesi, içinde bulunduğumuz bölgenin son yıllardaki durumu dikkate alındığında son derece sevindirici" yorumunu yaptı.
İran ile P5+1 ülkelerinin anlaşmaya varmasıyla bu ülkenin yeniden dünyayla bütünleşmeye başlamasının Türkiye ekonomisi açısından olumlu bir gelişme olduğuna işaret eden Bahçıvan, "İran'a uygulanan ambargoların kalkmaya başlamasıyla birlikte ikili ticari ilişkilerimiz yeni bir ivme kazanacaktır. Bu anlaşma öncesi özel sektörümüz uygulanan ambargolar nedeniyle İran’la ekonomik ilişkilerde tereddüt ve korkular yaşamaktaydı. İşte bu anlaşmayla bu olumsuz hava geride kalıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bahçıvan, şunları kaydetti:
"İran büyük nüfusu ve pazarıyla dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere Türkiye'ye birçok sektör için yeni fırsatlar sunacak. Bu anlaşmayla dünya enerji fiyatları da olumlu bir seyir izlemeye devam edecek. Bu da bizim için önemli. Sınır ticareti açısından bu anlaşmanın önemine baktığımızda, güney sınırlarımızda sınır ticareti çok kötü bir durumdayken, İran ile önümüzdeki aylarda sınır ticaretimizin canlanmaya başlayacak olması doğu sınırlarımızdaki yöre insanının hayatına olumlu katkı yapacaktır.”
İSTANBUL/AA