Aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı Yayıncılık Düzenleyici Otoriteleri Forumu (IBRAF) Genel Direktörü olan Doç. Dr. Hamit Ersoy, internet üzerinden yapılan bazı yayınlara RTÜK denetiminin getirilmesiyle ilgili süreci AA muhabirine değerlendirdi.
Türkiye'de internet düzenlemeleri tartışılırken AB'nin de bu konuda yeni bir adım atmaya hazırlandığını belirten Ersoy, "Avrupa Birliği yaklaşık 10 yılda bir kendi Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi'ni güncelleme yoluna gitmekte. En son güncellemeyi de bir iki ay önce yaptı; kasım ayında da yayınlanarak yürürlüğe girecek." ifadelerini kullandı.
Ersoy, bu kapsamda AB'nin görsel-işitsel medya politikalarında yapılacak değişikliklere ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"AB'nin yeni Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi yoluyla artık Avrupa ülkelerinde Netflix, Puhu TV gibi video paylaşım platformlarının denetim altına alınacağını söyleyebilirim. Bu artık resmiyet kazanacak. Türkiye olarak bizim gururla söyleyeceğimiz nokta ise onlar bu direktifi onaylamadan önce biz bu konuda yasal düzenleme yoluna gittik. Yasal zemini şu anda hazır, birkaç hafta içerisinde yayınlanacak olan ikincil mevzuatla birlikte artık uygulama sahası bulacak. Yani video paylaşım platformları artık diğer konvansiyonel radyo ve televizyonlar gibi denetlenecek."
'YAKINDA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK'
İlgili yönetmeliğe son şeklinin verildiğini, yakında yürürlüğe gireceğini belirten Ersoy, bu kapsamda Türkiye'nin internet üzerinden yapılan yayınlarla ilgili denetimde AB'den önce uygulamaya geçeceğini vurguladı.
Ersoy, yönetmeliğe RTÜK ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından son şeklinin verileceğini belirterek, "AB'nin Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi hazır, ortada. Bizim hazırladığımız yönetmelik, o direktife aykırılık teşkil edecek bir içeriğe sahip değil. Dolayısıyla bu konuda hiçbir eleştirinin, yasal ya da demokratik bir argümanın olabileceğini düşünmüyorum." dedi.
'AB BİREYSEL PAYLAŞIMLARA DENETİMİ TARTIŞIYOR'
RTÜK üyesi Hamit Ersoy, internet ortamında yapılan yayınlara denetimin daha önce "sansür" iddialarıyla eleştirilmesine ilişkin, "Kesinlikle AB'nin sözüm ona demokratik olduğu düşünülen, tartışmasız kabul edilen Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi'ne aykırı ya da onun ötesinde, daha sert bir düzenleme olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim." diye konuştu.
AB'nin Netflix'in de içerisinde bulunduğu VSP olarak adlandırılan video paylaşım platformlarını denetlemek konusunda hemfikir olduğunu vurgulayan Ersoy, bunun yanında, yapılan son toplantılarda, internetten bireysel paylaşımların da denetlenmesine ilişkin tartışmaların yürütüldüğünü anlattı.
Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen perşembe günü ERGA olarak bilinen Avrupa Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Düzenleyici Otoriteler Grubu toplantısında 'Video Paylaşım Platformlarını' denetleyeceğiz ama profesyonel bir medya mensubu kalkıp, VSP gibi videoları paylaşsa bu bireysel paylaşımımı da denetlememiz gerekir mi' tartışması yapılıyordu. Bunu savunanlar ve karşı çıkanlar var. Nasıl şekilleneceği henüz belli değil ama onlar bireysel paylaşımı şu an yoğun bir şekilde tartışıyor. Oysa Türkiye'de kesinlikle bireysel paylaşımların denetlenmesi düşünülmüyor. Onlar ise bunu tartışmaya başladılar ve şayet kabul görürse çok ilginç tartışmalara zemin hazırlayacak gibi."
'İSTİSMARLARIN ÖNLENMESİNİ SAĞLAYACAK'
RTÜK üyesi Ersoy, yönetmeliğin yayınlanmasıyla Türkiye'de internet üzerinden yayıncılık faaliyetleri yürütenler açısından başlayacak yeni döneme yönelik, "Aslında internetten yayıncılık faaliyetleri yapanlar açısından da iyi bir dönemin başlayacağını düşünüyorum, çünkü böylece yasal zemine çekilecekler. En azından suistimallerin, istismarların önlenmesini sağlayacak. Şu an için internette bir keşmekeş var, zaman zaman seviye tartışmaları yapılabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yasal düzenlemeyle genel bir çerçevenin çizileceğini vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:
"Örneğin çocuk istismarının, kadına yönelik şiddetin ve şiddetin kendisinin belli bir çerçeve içerisinde insanların psikolojisini bozmayacak şekilde medyada yer alması onlar ve bütün insanlık açısından da büyük önem arz ediyor. Onların da bu şekilde makul bir çerçevenin içine çekilmesi yayın içeriklerinin kalitesi açısından da bütün mecralarda paylaşımının yapılabilmesi, bütün coğrafyalarda pazarlanabilmesi imkanını verecek. Dolayısıyla bu kadar başı boş olan bir alana çeki düzen verilmesi imkanını sağlayacak. Bir de şu an için içerik açısından ikili bir üretim yapılıyor. Biri tamamen sansürsüz, şiddet dolu, küfürlü, çocukların korunmasını dikkate almayan bir içerik. Biri de televizyonlara verilen daha düzeyli, sağlıklı bir içerik. Bu ikili üretime de son verilecek. Bu açıdan da daha sağlıklı olacak."
'EBEVEYNLER DE RAHATLAYACAK'
Ersoy, "Şu an ailelerin çocuklarını koruma, denetim altında tutma imkanı neredeyse yok gibi. Düzenlemeyle ebeveynler de rahatlayacak." dedi.
Düzenlemenin şiddetin teşvikinin önlenmesi açısından ülke yönetimleri için de önemli olduğuna işaret eden Ersoy, "Çocukların ruh sağlığı, gelişimi açısından da çok önemli bir düzenleme. Özellikle çocuklar açısından kimin hangi internet sitesine girdiğinin belli olmadığı, denetimin imkansız olduğu bir yerde içerik sağlıksız olduğu taktirde yapılabilecek hiçbir şeyin olmadığı bir süreçten yepyeni bir sürece geçiş olacak." açıklamasında bulundu.
Daha sağlıklı, temiz bir içeriğe geçileceğini ama bu sürecin oturmasının biraz zaman alabileceğine değinen Ersoy, "Denetim olması hiç olmamasından iyidir düşüncesiyle uzun soluklu bir çalışmaya adım atıyoruz." diye konuştu.
'YAYIN LİSANSI ALACAKLAR'
28 Mart tarihinde yasalaşan düzenlemeyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunda çeşitli değişikliklere gidilmişti.
Bu kapsamda radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internetortamından sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılara Üst Kurul'dan yayın lisansı, bu yayınları internet ortamından iletmek isteyen platform işletmecilerine de yayın iletim yetkisi alma zorunluluğu getirilmişti.
Düzenleme uygulamaya konulduğunda, geçici yayın hakkı veya yayın lisansı bulunmayan ya da bu hak veya lisansı iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin yayın hizmetlerinin internetortamından iletildiğinin Üst Kurul'ca tespiti halinde, RTÜK'ün talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından internet ortamındaki söz konusu yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesine karar verilebilecek. Söz konusu karar, gereği yapılmak üzere BTK'ya gönderilecek.
Sulh ceza hakimi, Üst Kurul'un talebini en geç 24 saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlayacak. Bu karara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilecek.
Ayrıca düzenleme, içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti'nin taraf olduğu Üst Kurul'un görev alanına ilişkin uluslararası antlaşmalar ve kanun hükümlerine aykırı yayın yaptığı Üst Kurulca tespit edilen bir başka ülkenin yargı yetkisi altındaki medya hizmet sağlayıcıları veya platform işletmecilerini de kapsıyor.
Bu kuruluşların internet ortamındaki yayınlarına devam edebilmeleri için Üst Kurul'dan yayın lisansı, bu kapsamdaki platform işletmecilerinin de yayın iletim yetkisi alması zorunlu tutuluyor.
Düzenlemeler, RTÜK ve BTK'nın hazırladığı yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla resmen uygulamaya konulacak.
ANKARA/AA