Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen İnsan Hakları Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.
Toplantının ülkeye, millete, adalet teşkilatına, tüm kurum ve kuruluşlara hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, oldukça uzun süren ve çok emek verilen bir çalışma sürecinin sonunda bu belgeye nihai şeklini veren Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve ekibine teşekkür etti, eylem planına katkı sağlayan tüm kurumlara şükranlarını sundu.
"DEĞİŞİM VE REFORM İRADEMİZİN BEYANI"
"Bugün açıklayacağımız eylem planı da değişim ve reform irademizin devam ettiğinin ve devam edeceğinin bir örneğidir" ifadesini kullanan Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nın, geçmişin muhasebesi ile geleceğin murakabesinin ürünü bir belge olduğunu kaydetti.
Her maddenin hayata geçmesi için gereken adımların kararlılıkla atılacağını, gelecek hafta da ekonomik reform programını milletle paylaşacaklarını bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarih bize, ne zaman adalete sıkı sıkıya sarılmışsak o zaman yükseldiğimizi, güçlendiğimizi, huzurlu ve müreffeh toplum haline geldiğimizi gösteriyor. Buna mukabil ne zaman da adalet yolundan sapmışsak, gerilediğimizi, zayıfladığımızı, iç ve dış sıkıntıların ağırlığı altında ezildiğimizi müşahede ediyoruz. Yine yakın tarihimiz, bize yaşadığımız acı tecrübelerle mülkün temelinin adalet olduğunu, adaletin temelinde de hakları ve onuruyla insanın bulunduğunu öğretmiştir.
"HER ÇİÇEĞE SU VERMEYECEĞİZ"
İşte bunun için bizim adalet davamızın pusulası insandır, insan onurudur, insanın sahip olduğu tüm haklarıyla hayatını sürdürebilmesidir. Medeniyet müktesebatımız bize, adaletin yerini bulmasının çok hassas bir dengeye bağlı olduğunu anlatıyor. 'Bir çiçeğe az su vermek onu kuruturken, fazla su vermek de soldurur' gerçeği, adaletin kuyumcu titizliğiyle uygulanmasını gerektiriyor. Ayrıca öyle her gördüğümüz çiçeğe su vermeyeceğiz. Susuzluktan boynu bükülmüş bir çiçeğe su vermek adaleti yerine getirmek olurken, dikene su vermek zulüm anlamına gelebiliyor."
9 AMAÇ, 50 HEDEF VE 393 FAALİYET
"Milletimizin beklentileri doğrultusunda oluşturulan bu Eylem Planı'ndaki her bir faaliyetin arkasında geniş tabanlı bir istişare süreci vardır" diyen Erdoğan, hazırlık çalışmalarını yürütenlerin, ilgili tüm bakanlıklarla, kurumlarla, ekonomi ve iş dünyasıyla, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle, velhasıl milletin her kesimiyle bir araya geldiğini söyledi. Erdoğan, bu sürecin sonunda İnsan Hakları Eylem Planı'nın, 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeren bir belge olarak ortaya çıktığını bildirdi.
Bugün burada, belgedeki ilke, amaç, hedef ve faaliyetleri, sadece ana hatlarıyla paylaşmak istediğini belirten Erdoğan, vizyonu "Özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye" olarak belirlenen Eylem Planı'nın, 11 temel ilkeyle başladığını açıkladı.
Erdoğan, devletin millete taahhüdü olan ve asla vazgeçmeyecekleri ilkeleri şöyle sıraladı:
"1- İnsan, doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez haklarıyla yaşar, devletin görevi de bu hakları korumak ve geliştirmektir.
2- İnsan onuru, bütün hakların özü olarak hukukun etkin koruması altındadır.
3- Dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri sebepler temelinde hiçbir ayrımcılık söz konusu olmaksızın, herkes hukuk önünde eşittir.
4- Kamu hizmetinin herkese eşit, tarafsız ve dürüst biçimde sunulması, bütün idari faaliyetlerin temel özelliğidir.
5- Mevzuat, tereddüt doğurmayacak şekilde açık, net, anlaşılır ve öngörülebilir kurallar içerir, kamu otoriteleri de bu kuralları hukuk güvenliği ilkesinden ödün vermeden hayata geçirir.
6- Sözleşme özgürlüğüne, hukuki güvenlik ilkesi ve kazanılmış hakların korunması prensibine aykırı olarak hiçbir şekilde müdahale edilemez.
7- Devlet, girişim ve çalışma hürriyetini, rekabete dayalı serbest piyasa kuralları ile sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korur ve geliştirir.
8- Adli ve idari işleyiş, masumiyet karinesi, lekelenmeme özellikle bunun altını çiziyorum, lekelenmeme hakkı ve ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkelerini koruyan, gözeten ve güçlendiren bir yaklaşımı merkezine alır.
9- Hiç kimse, başkalarının kişilik haklarına saygı göstermek suretiyle yaptığı eleştirileri veya düşünce açıklamaları nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
10- Hukuk devleti, hak ve özgürlükler ile adaletin teminatı olarak her alanda tahkim edilir.
11- Haklarının ihlal edildiğini iddia eden herkes, etkili kanun yollarına zahmetsiz şekilde erişebilir, adalete erişim, hak ve özgürlüklere saygının esasıdır."
MADDE MADDE AÇIKLADI
Erdoğan, bu ilkeler çerçevesinde belirlenen eylem planının 9 amaçtan ve 50 hedeften oluştuğunu söyledi.
Bu amaçlardan ilkinin "Daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi" olduğunu belirten Erdoğan "Buradaki hedefimiz, insan haklarına dayalı bir hukuk devleti anlayışının daha da güçlendirilmesidir. Mevzuat ve uygulamayı bu doğrultuda düzenli olarak gözden geçirecek ve gerekli tüm tedbirleri alacağız. Böylece Avrupa Birliği ile bilhassa Vize Serbestisi Diyaloğu'nda karşılanması beklenen hususlara yönelik çalışmalara da hız veriyoruz" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Yine bu amaç başlığı altında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru sisteminin etkinliğini artırmayı hedefliyoruz. Demokratik katılımı güçlendirmek için, siyasi partiler ve seçim mevzuatında değişiklik yapmak üzere kapsamlı bir çalışma başlatıyoruz. İnsan hakları kurumlarının etkinliğini artırıyoruz. Kamu Denetçiliği Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun kararlarını, kişisel verilerin korunması 2suretiyle kamuoyunun erişimine açıyoruz.
Geç gelen adalet, adalet değildir’ anlayışıyla, vatandaşımızın taleplerini ve sıkıntılarını daha hızlı, daha etkin, daha şeffaf bir şekilde çözecek adımları atıyoruz. Bu çerçevede, İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruya gerek kalmaksızın, uzun yargılama zararlarını karşılayacak. Ayrıca, ceza infaz kurumlarını insan hakları odaklı olarak denetim ve takip için, barolar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden temsilcilerin de katılımıyla bağımsız bir 'Ceza İnfaz Kurumları İnsan Hakları İzleme Komisyonu' kuruyoruz.
"YENİ MAĞDURİYETLER YAŞATMAYACAĞIZ"
Kırılgan gruptakiler başta olmak üzere suç mağduru vatandaşlarımıza, adliyenin kapısından içeri girdiği andan itibaren destek olarak, bu insanlarımızın yeni mağduriyetler yaşamasının önüne geçmek istiyoruz. Bunun için, çocuklar, kadınlar, engelliler ve yaşlılar başta olmak üzere suç mağdurlarına yönelik sağlanan psiko-sosyal destek ve bilgilendirme hizmetlerinin etkinliğini artırıyoruz.
Aynı kapsamda, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri ile Adli Görüşme Odalarını da yaygınlaştırıyoruz. Hukuk devletinin bağımsız, tarafsız bir mahkemelerin varlığı ile vücut bulacağı inancıyla yeni adımlar atıyoruz. Kararların adil olmasının yanında makul sürede verilmesi gerekiyor.
"HSK'NIN DENETİM ALANINI GENİŞTİYORUZ"
Terfi ve teftiş mekanizmasını kararların yeterli gerekçeyle yazılıp yazılmadığı gibi objektif performans kriterleri çerçevesinde yeniden yapılandırıyoruz. Yargı kararlarında da dilimizin en yüksek temsilini bekliyoruz. Yargı kararlarının anlaşılabilir olmasına ilişkin meslek öncesi ve meslek içi faaliyetlerini arttırıyoruz. Gerekçelerin sağlam, tutarlı ve tartışmaları bitiren mahiyette olması için HSK'nın denetim alanını genişletiyor, istinaf dairelerine de bu sebepten dolayı bozma yetkisi veriyoruz. Hakim, savcı ve avukat adaylarına Anayasa Mahkemesi’nde staj imkanı getiriyoruz. Hakim ve savcılar ile kamu görevlileri için 'sosyal medya etik ilkeleri'ni, 'tarafsızlık2 anlayışını esas alarak belirliyoruz.
"30 GÜN İÇİNDE YAZILACAK"
Adil kararın makul sürede verilmesini temin için yargıda hedef süre uygulamasını yaygınlaştırıyoruz. Aynı uygulamayı istinaf ve adli tıp içinde getiriyoruz. Kararın 30 gün içinde yazılmasını zorunlu kılıyoruz. Elektronik tebligat uygulamasına yurtdışındaki vatandaşlarımızı da dahile diyoruz. İddianamelerin mağdur ve müştekilere de tebliğ uygulamasını başlatıyoruz. Dosyaya sonra giren belgelerin taraflara tebliğini de zorunlu hale getiriyoruz.
Maddi durumu yetersiz olanlara verilen hizmet için avukatlardan alınan vergi oranını düşürüyoruz. Kamu avukatlarının çalışma esaslarını düzenliyor, özlük haklarını düzeltiyoruz. Dava, icra ve noter harç ve masraflarını sadeleştiriyoruz. e-Duruşma uygulamasını tüm hukuk mahkemelerine yaygınlaştırıyoruz. Adli yardıma elektronik ortamda başvurulmasını sağlıyoruz.
"ÜÇÜNCÜ AMACIMIZ ŞEFFAFLIK"
Eylem Planımızın üçüncü amacı hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflıktır. Özünde hukuk güvenliği ilkesi var. Mevzuatımız kişiler ve idare yönünden tereddüte yer vermeyecek şekilde açık ve uygulanabilir olmalıdır. Eylem planıyla idarenin iş ve işlemlerinde şeffaflığı daha da güçlendiriyoruz. İdareye yapılan başvurularda cevap verme süresini 60 günden 30 güne indiriyoruz. Kişilere idari mekanizmalar nezdinde iş yapma kolaylığı yapacak tüm adımları atıyoruz.
istinaf ve temyize başvurma süresi gerekçeli kararın tebliği ile başlayacak. Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilebilmek için en az 45 yaş ile birinci sınıf olmanın yanında, belli bir kıdem şartı da getiriyoruz. Yargıdaki unvanlı görevler için de kıdem şartı aranacak.
BİLİRKİŞİLERE YAPTIRIM GELİYOR
Hakim ve savcı yardımcılığımı sisteme kazandırıyoruz. Yargıda ihtisaslaşma giderek daha önemli hale geliyor. Finans, sendika, kamulaştırma, bilişim suçlarında ihtisas mahkemeleri kuruyoruz. Hakimlere destek olacak mahkeme uzmanı kadrosu ihtisas ediyoruz. Hakim ve savcılara coğrafi teminat sağlayarak, hem yargı teminatını güçlendiriyor, hem de kararların hızlanmasını temin ediyoruz. Bilirkişilik bölge kurullarını yeniden yapılandırıyoruz. Yetersiz ve hatalı raporları alışkanlık hale getiren bilirkişileri derhal sicilden çıkarıyoruz. Dosyaların sırasıyla otomatik tenzih edilmesini sağlıyoruz.
DİNİ BAYRAMLARDA ÖZEL İZİN
Eylem Planımızın 4. amacı ifade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesidir. Herkesi eşit değerde gören insan odaklı bir yönetim anlayışıyla hareket ediyoruz. İfade ve basın özgürlüğünü ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz. Hangi dine mensup olursa olsun, kamu ve özel sektör çalışanları ile öğrencilerin, kendi dini bayramlarında izinli sayılmalarını sağlıyoruz. Nefret suçuna ilişkin soruşturma kılavuzları hazırlıyoruz.
SOMUT DELİLE DAYANMA ŞARTI GELİYOR
Eylem Planı'nın 5. amacı kişi özgürlüğü ve güvenliğinin güçlendirilmesidir. Tutuklamanın bir koruma tedbiri olduğu yönünde mevzuatta önemli değişiklikler yaptık. Süresi, kapsamı, gerekçesi konusunda yapılan değişiklikler önemli bir iyileşme sağlamıştır. Tutuklamada ölçülülük ve orantılılık kapsamında katalog suçlarının kapsamını daraltıyoruz. Katalog suçlarda 'somut delile dayanma şartı' getirerek, tutuklamanın istisnai bir koruma tedbiri olduğuna ilişkin ilkeyi tahkim ediyoruz.
"İFADE ALMA İŞLEMİ 24 SAAT YAPILACAK"
Sulh ceza hakimliklerinin tutuklama kararlarına karşı dikey itiraz usulü getiriyoruz. Vatandaşımızın sırf ifade almaya yönelik yakalama kararları yüzünden özgürlüğünden mahrum kalmalarını istemiyoruz. Mesai saati dışında yakalayıp gözaltına alma, otelde gece yarısı bulup gözaltına alma gibi uygulamalara son veriyoruz. İfade alma işlemi 24 saat yapılacak. Mazeretsiz olarak duruşmaya gelinmemesi halinde davanın düşürülmesine ilişkin düzenleme yapıyoruz.
6. amacı kişinin maddi ve manevi bütünlüğü ile özel hayatının güvence altına alınmasıdır. Sistematik işkence iddiaları artık geride kalmıştır. İşkence iddiasında zaman aşımı kalkıyor. Olay yeri, arama işlemlerinin kayıt altına alınmasını zorunlu hale getiriyoruz. 2012'de yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun kendi alanında çok ileri bir düzenlemedir.
"ISRARLI TAKİP AYRI SUÇ OLARAK DÜZENLENECEK"
Tek bir kadının dahi şiddet mağduru olmadığı güne kavuşana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Eşe karşı işlenen suçlarla ilgili öngörülen ağırlaştırılmış sebebi boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Tek taraflı ısrarlı takip fiillerini ayrı bir suç olarak düzenliyoruz. Şiddet mağduru kadınlara avukat görevlendirilmesini sağlıyoruz. İletişimin dinlenmesi ile ilgili elde edilen kayıtların beraat kararı verilmesi halinde yok edilmesini sağlıyoruz. Hükümlü ve tutuklularının yakınları ile görüntülü görüşme, mektup alıp verme gibi işlemlerde teknolojiden yararlanılacak.
Bu başlık altındaki bir diğer önemli hedefimiz olan kişisel verilerin işlenmesinde özel hayatın korunmasını sağlamak için, Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nu Avrupa Birliği standartları ile uyumlu hale getiriyoruz. Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun idari para cezası kararlarına karşı sulh ceza hâkimlikleri yerine idari yargıya başvuru imkanı da sağlıyoruz.
"TÜM MEVZUATI YENİDEN ELE ALIYORUZ"
7. amaç başlığı mülkiyet hakkının daha etkin korunmasıdır. Kamulaştırma ile ilgili tüm mevzuatı yeniden ele alıyoruz. Valilikler nezdinde idari bir başvuru yolu getiriyoruz. Kamulaştırmasız el atma eylemlerinden kaynaklı davaların öncelikli görülmesini sağlıyoruz. İcra ve iflas kanunu ile ilgili yönetmeliğin mülkiyet hakkını koruyacak şekilde yeniden düzenliyoruz.
İmar Planı Denetleme sistemi oluşturuyoruz. Kamu idarelerinin taraf olduğu uyuşmazlıklarda pilot dava usulü getiriyoruz. Aynı konudaki uyuşmazlıklar bakımından bağlayıcılığı olmasını sağlıyoruz. İdarenin haklı olduğu belli olan vatandaşa git davanı aç, kazan öle gel tavrına son veriyoruz. Tapu siciline konulan kısıtlamaları elektronik ortamda malik ve ilgililerin erişimine açıyoruz.
Planın 8. amacı toplumsal refahın güçlendirilmesi ve kırılgan kesimin korunmasıdır. Çocukların siber zorbalıktan korunmasına yönelik çalışmaları en üst seviyeye çıkarıyoruz. Kimsesiz çocukların bakım be gözetiminin daha etkin sağlanması için tüzel kişilik uygulamasını hayata geçiriyoruz. Çocuk mahkemelerindeki duruşma salonlarını çocuk dostu olacak şekilde tasarlıyor, duruşmalara hâkim, savcı ve avukatların cübbe giymeksizin katılımına imkan sağlıyoruz.
"EVLİLİK YARDIMININ KAPSAMINI GENİŞLETİYORUZ"
Ortaöğretim müfredatına gönüllülük çalışmaları koyuyoruz. Gençleri aile kurmaları yönünde teşvik için evlilik yardımının kapsamını genişletiyoruz. Engelli vatandaşlarımızın oy kullanma süreçlerine katılımı için yeni önlemler alıyoruz. Ağır hastaların konutlarında cezalarının infazını arttırıyoruz. Yabancıların rehabilitasyonu için de çalışmaları yapıyoruz. Geri gönderme merkezlerindeki şikayetleri incelemek üzere etkili bir başvuru yöntemi oluşturuyoruz.
İnsan ticaretine ilişkin suç ve cezaları yeniden ele alıyoruz. Toplumsal refahın güçlendirilmesi için sağlıklı ve yaşanılır çevrenin korunması önemlidir. Çevre, doğanın, ormanların korunmasına yönelik iletişim kampanyalarımıza devam ediyoruz. Hayvanları mal olarak değil, can olarak gören bir anlayışla mevzuat değişikliği yapıyoruz. Gıda güvencesinin sağlanması için bağımsız bir mekanizma oluşturuyoruz. Uyuşturucu ile mücadeleye devam ediyoruz. AMATEM'lerin sayılarını artırıyoruz. Uyuşturucu kullanımından ilk kez denetimli serbestlik alanların 5 yıl süreyle bağımlılık takip modeli kuruyoruz.
"HUKUK FAKÜLTELERİ 5 YIL OLACAK"
9. ve son amaç başlığı insan hakları konusunda üst düzey idari ve toplumsal farkındalık...Sosyal, siyasi, kültürel alanda insan odaklı uygulamaların geliştirilmesini sağlayacak hazırlıkların içindeyiz. Hakim, savcı ve avukatlara yönelik eğitim faaliyetlerinde AYM ve İHM içtihatlarını içerecek şekilde insan hakları konusunu merkeze alıyoruz.
Kamu personeli seçme sınavı, hakim ve savcı adaylığı sınavı gibi sınavlarda adayların bilgilerini daha etkin şekilde ölçüyoruz. İnsan hakları noktasında duyarlı insan kaynağının gelişeceğini düşünüyoruz. Hukuk fakültelerinde öğrenim süresini 5 yıla çıkarıyoruz. Kontenjanları da gözden geçiriyoruz. Hukuk Araştırmaları Enstitüsü kuruyoruz. Toplumsal talep ve ihtiyaçları dikkate alarak yeni politika önerilerinde bulunacak.
"NİHAİ AMAÇ YENİ VE SİVİL BİR ANAYASA"
9 amaç başlığı altında toplam 50 hedef ve 393 faaliyeti kapsayan İnsan Hakları Eylem Planımızı özetlemiş olduk. Bu belgede yer alan hususların hayata geçmesi için devletin tüm kurumlarına ve siyasete büyük iş düşüyor. Nihai amaç yeni ve sivil bir anayasadır. Yeni anayasa, herkesin anayasası olacaktır. Bunun için tüm siyasi partilerimizi, kurumlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı, akademimizi, ülkemizin geleceği konusunda sözü olan herkesi, yeni anayasa yapım sürecine katılmaya davet ediyoruz.
Cumhur İttifakı olarak biz kendi çalışmamızı elbette yapıyoruz, yapacağız. Diğer partilerin ve kesimlerin teklifleriyle nihai şeklini vereceğimizi ümit ettiğimiz yeni anayasayı, milletimizin takdirine sunarak, Türkiye’nin önünde aydınlık bir dönemin kapılarını açmak istiyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin kıymetli genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere, yeni anayasa çalışmasına destek veren ve verecek olan herkese şimdiden teşekkür ediyorum."