Özellikle top paylaşımı, yardımlaşma ve savunamdaki canlılık takımımızın en önemli silahlarıydı. Rusya karşısında atamadığımız istabetli dış atışları bu defa başta Melih olmak üzere bulurken, Semih’in çember altındaki inanılmaz gayreti maçı daha ilk yarıda kopartmamıza yetti de arttı bile. Zaman zaman tempomuz düşse bile mücadeleyi hiç bırakmadan atletik bir takım olan İngililizlere boş alan vermeden istediğimizi almayı başardık. Şimdi önümüzde Sırbistan maçı var. Birlikte verilen bu savaş o maçta da ortaya konulursa inanıyorum ki hedefimize ulaşırız. Ama bu maç için; turnuvada bize İngiliz anahtarı oldular demek hiç yanlış olmaz. Koç Ufuk Sarıca’nın sıkıştırmalı savunmaları belli ki takıma büyük bir enerji getirmiş. Bu enerji de beraber mücadele etmekten keyif alan oyuncuların performanslarını da arttırmış gözüküyor. İnşallah bunu ileriki maçlarda daha fazla görürüz...