Uluslararası Para Fonu (IMF), artan borçlanmanın, küresel finansal kriz ve düşük büyüme riskini artırdığı uyarısını yaptı. IMF, yılda iki kez hazırlanan Küresel Finansal İstikrar Raporunun Ekim 2017 sayısına ilişkin analitik bölümleri yayımladı. “Hanehalkı Borcu ve Finansal İstikrar” ve “Finansal Şartlar ve Büyüme Risk Altında” başlığıyla yayımlanan iki rapordan oluşan analitik bölümlerde, hanehalkı borcunun son 10 yılda küresel çapta artmaya devam ettiği vurgulandı. Borçlanmanın kısa vadede ekonomik büyümeyi olumlu etkilemesine karşın orta vadede zarar verdiğine işaret edilen “Hanehalkı Borcu ve Finansal İstikrar” raporunda, şunlar kaydedildi: “Kısa vadede, hanehalkı borcunun Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH)’ya oranında izlenen bir artış, genellikle daha yüksek ekonomik büyüme ve daha düşük işsizlikle ilişkilendirilir. Buna karşın etkiler 3-5 yıl içinde tersine döner. Ayrıca, hanehalkının borçlarının artması bankacılık krizi ihtimalini yükseltir. Yükselen piyasa ekonomilerinde ortalama hanehalkı borcu-GSYH oranı, 2008-2016’da yüzde 15’ten 21’e yükseldi. Bu oran, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 52’den yüzde 63’e çıktı.” Hanehalkının borçlanmasındaki artışta bazı merkez bankalarının uyguladığı genişlemeci para politikalarının da rol oynadığına işaret edilen “Finansal Şartlar ve Büyüme Risk Altında” başlıklı raporda da risklerin özellikle düşük enflasyon ortamında daha yükseldiği vurgulandı. Raporlarda, politika yapıcıların daha iyi finansal regülasyonlar ve denetimler, dış finansmana bağımlılığın azaltılması ve esnek döviz kuru rejimi gibi enstrümanlarla yüksek borçlanma risklerini azaltabileceği tavsiyelerine de yer verildi. Öte yandan kuruluş, “Güçlenen Toparlanma” başlığıyla güncellediği “Dünya Ekonomik Görünüm” raporunda, küresel büyüme beklentisini 2017 ve 2018 yılları için sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 3.6 olarak tahmin etmişti.
İLK ÇEYREKTE GÜÇLÜ TOPARLANMA
IMF’nin, birkaç ay önce yayımladığı, “Dünya Ekonomik Görünüm” raporunda, Türkiye’ye ilişkin değerlendirme, “Yükselen ve Gelişen Avrupa” başlığı altında verilmişti. Söz konusu ülke grubundaki büyümenin, Türkiye’ye ilişkin pozitif beklentilerle hızlanacağı belirtilen raporda, “Türkiye’nin ihracatı 2016’nın son ve 2017’nin ilk çeyreğinde güçlü toparlandı” ifadesi kullanıldı. Raporda ayrıca Türk mallarına yönelik dış talebin Euro Bölgesi ülkelerine yönelik olumlu beklentilerle artabileceğine işaret edildi. Buna karşın, sınırlı sayıda ülkenin yer aldığı büyüme beklentileri tablosunda Türkiye’ye yer vermeyen IMF, nisanda yayınladığı bir önceki raporda Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 2,5 ve gelecek yıl yüzde 3,3 genişleyeceği öngörüsünde bulunmuştu.