İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş hakkında rüşvet iddiaları sonrası başlatılan idari soruşturmaya tepki gösterdi. CHP'li belediyelerin yıldırılmaya çalışıldığını belirten İmamoğlu "Mansur Yavaş'a karşı sürdürülen iftira ve soruşturma sürecini buradan kınıyorum. Bu kampanyaların sonuçsuz kalacağına olan inancım tamdır. Mansur Yavaş'ın her zaman yanında olduğumuzu ve kendisini desteklediğimizi buradan ifade ederim. Urla Belediye Başkanımız'ın tutuklanması ve yerine kayyum atanmasını da protesto ediyorum" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 6 aylık çalışma dönemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. "Bizden önceki yönetimin 7.9 milyar liralık bütçe açığını devraldık" diyen İmamoğlu, "16 milyonun içi rahat olsun. Oturarak iş yapma dönemi bitti. Oturanlar da gitti zaten" ifadelerini kullandı.
?İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları:
"Bir konuya değinmek istiyorum. CHP'li belediye başkanlarımıza yönelik bir saldırı söz konusu. Bu saldırı ne yazık ki Ankara'da bir gelenek haline gelmiş. Bu baskıyla birlikte politikaların engellenmesine yönelik bir gelenek ortaya konmuş. Kaygıyla izlediğimiz bir süreç. Mansur Yavaş'a karşı sürdürülen iftira ve soruşturma sürecini buradan kınıyorum. Bu kampanyaların sonuçsuz kalacağına olan inancım tamdır. Mansur Yavaş'ın her zaman yanında olduğumuzu ve kendisini desteklediğimizi buradan ifade ederim. Urla Belediye Başkanımız'ın tutuklanması ve yerine kayyum atanmasını da protesto ediyorum.
Hiçbir vatandaşımız bizden popülist yaklaşımlar duymayacak. Bizler sadece gerçeklerle, güvenilir verilerle işler yapacağız. Elde ettiğimiz sonuçları sizlerle paylaşacağız. Çünkü biz 16 milyon insan için çalışıyoruz.
"OTURARAK İŞ YAPMA DÖNEMİ BİTTİ"
Bu bakış açısıyla öncelikle yönetimi devraldığımız günden bu yana 6 ayda nereye geldik bunu açıklayacağım. Biz vadesi geçmiş 6 katrilyon cari borcu teslim almış durumdaydık. İşbaşı yaptıktan bir hafta sonra kasamızda personelin maaşını ödeyecek para yoktu. Bizden önceki yönetimin 7.9 milyar liralık bütçe açığını devraldık.
16 milyonun içi rahat olsun. Oturarak iş yapma dönemi bitti. Oturanlar da gitti zaten biliyorsunuz. Öncelikle tasarruf yaptık. Bu önemli bir tavır. Her iştirak şirketimizde tasarruf yaparak israf düzenine son verdik. İhale şartnamelerindeki hükümleri değiştirerek rekabeti arttırdık. Hizmette devamlılılığı sağladık. İştiraklerimizi kâra geçirdik.
"KAYNAK HARCAMA DÖNEMİ DE BİTMİŞTİR"
Bizim halkın parasını kullanmadaki temel prensibimiz hak, hukuk, adalet anlayışımızla kamu etik kurallarına göre belli. İsrafa asla izin vermeyeceğiz. Hepimiz biliyoruz ki israf haramdır. Maksimum tasarrufu sağlayacağız. Her birimdeki arkadaşım buna dikkat edecek. Birileri talimat verdi diye kaynak harcama dönemi bitmiştir.
11 bölgesel istihdam ofisini hayata geçireceğiz. Bize yapılan 10 bin iş başvurusundan 5 bin 80’ünü görüşmeye çağırdık. Önümüzdeki süreçte 25 bin İstanbulluyu işe almayı hedefliyoruz. İBB’de çalışanlara zam yaptık. 38 bin personelimiz için toplu iş sözleşmeleri yaptık. 85 bin çalışanı olan İBB için iş gücü barışını gerçekleştirmek çok önemlidir. Her inanca saygı duyan bir mekanizma kuramadıysanız adil bir kent kuramazsınız. Bu nedenle cemevlerinin İstanbul’da ibadethane statüsüne kavuşması için gerekli adımları atacağız.
"İSTANBUL OTOGARI ARTIK GELİR KAPISI OLDU"
Kemerburgaz Kent Ormanı'nın ikinci etabını 29 Ekim 2020’de açmaya hazırlanıyoruz. Kemerbugaz’a bir kardeş daha geliyor. Sarıyer’de Hacıosman bölgesinde sahipsiz kalan ormanlık alanı Atatürk Ormanı adıyla 19 Mayıs 2020 tarihinde açmaya hazırlanıyoruz.
İstanbul Otogarı’nı düzenledik. Daha önce bir gider kapısıydı artık gelir kapısı oldu. Otogarı bir inovasyon merkezine dönüştürmek için çalışmaları yapmaya devam ediyoruz.
"SURİYELİLER SORUNU BÜYÜDÜ"
Biz cinsiyet eşitliğine inanıyoruz. Kadınları desteklemek için adım atmaya başladık. İstanbullu kadınları daha güvenli şekilde yaşatmak için bazı yenilikleri hayata geçirdik. 40 oda kapasiteli sığınak sonrası dayanışma merkezi. Suriyeli sığınmacılar sorunu büyüdü, istanbul'un önemli bir sorunu. Her geçen gün büyüyen ve dramatikleşen bir sorun. Her zaman uyardığımız ancak dikkate alınmayan bu sorun bugünkü haline gelmiştir. Seçimlerin hemen ardından çalışmalara başladık. Sahada çalışma yürüten kuruluşlarla ilk toplantıyı gerçekleştirdik. 17 Ekim'de 22 ilçe belediyesi ve fon sağlayıcı uluslararası kuruluşlarla konferans yaptık. Görüş ve öneriler aldık. 11 Aralık'ta eylem planı çalıştayı tamamladık. Bunların sonunda İBB tarihinde ilk kez eylem planı çalışmalarına başladık.
"İSTABUL DEPREM PLATFORMU'NU KURDUK"
Sanatçıların İstanbul sokaklarında renk ve neşe saçtığı günlere dönüyoruz. Platformumuzda her sesten insan olacak. Şehir tiyatrolarının sahne sayısını artırıyoruz. Yeni kültür ve sanat merkezlerimizi hizmet olmayan alanlarda açmayı planlıyoruz.
İstanbul Deprem Platformu'nu kurduk. Deprem konusunun milli bir sorun olarak görülerek bu soruna çözüm bulunması adına İBB'nin İstanbul'da organize ettiği Platformla büyük bir destek sunacağına inanıyorum.
"İSTANBUL KENT KONSEYİ KURDUK"
İstanbul'da şeffaflık ve yerel yönetim çalışmalarına başlamıştık. Sonuçta dünyada belki de ilk kez bir belediye meclisinin 4 milyona yakın izlendiğini gördük. Bu kadar ilgi ulusal parlamentolarına bile görülmemiştir. Yerel demokrasi için insanların yönetim mekanizmalarına katılmasının yolunu kurmalısınız. İstanbul'u ilgilendiren tüm kararlar herkesin bilgisi dahlinde olsun, hiç kimse kendini dışlanmış hissetmesin diye mekanizmalar kuruyoruz. Cesur demokrasi için adımlar atıyoruz. Bunlar sadece bir başlangıç. İstanbul Kent Konseyi'ni kurduk ve derhal yönetime katılmasını sağladık. Hemen her alanda onlarca çalıştay düzenledik. Bizim için demokratik katılım çok ama çok önemli. İstanbul halkının seçimlerde verdiği demokrasi mesajının hakkını vermeliyiz.
"İSTANBULLUNUN HAKKINI KURDA KUŞA YEM ETTİRMEYİZ"
Özetle biz 16 milyon İstanbullunun mutluluğu için çalışıyoruz. Halka hesap verme anlayışıyla ayağa kaldırmak için, büyük bir enerjiyle hep birlikte çalışıyoruz. Öte yandan bizimle ilgili hayatın her alanında engelleme çabalarını sizler de duyuyorsunuz. Haydarpaşa ve Sirkeci Garları bir hokus pokusla 16 milyonun elinden alınmaya çalışılıyor. Bu konuda İBB olarak yetkilerimizi çok iyi biliyoruz. Bu yetkileri an be an takip edeceksiniz. 16 milyon İstanbullunun hakkını kurda kuşa yem ettirmeyiz.
Ne yaparlarsa yapsınlar bize engel olamayacaklar. Biz 16 milyon İstanbullunun hakkını aramaktan asla ve asla vazgeçmeyeceğiz. Bize karşı yönelecek antidemokratik yöntemler karşısında asla ve asla yılmayacağız, 16 milyonun hakkı olan konularda asla geri adım atamayacak, asla susmayacağız. Oturup izleyenlerin devri bitmiştir. 'Ben yaptım old'u devri bitti. 'Benim işim sanane' bitti. Atatürk Havalimanı'nın kapatılmasının doğru olup olmadığını bilim insanlarıyla tartışacağız. Kapatıldığı için bu milletin kaç milyarı çöpe atılıyor seslendireceğiz. Başka bir niyet varsa bunu milletçe sorgulayacağız.
YA KANAL YA İSTANBUL
Kanal İstanbul'u çizgi film yapmak kolay. Kanal'ın etrafına çizgi filmde 60 katlı gökdelen dikmek de kolay. Bu kadar ciddi bir konunun gayriciddi bir şekilde ele alınmasına karşı çıkacağız. Bu kadar net. Ya Kanal, ya İstanbul!
Ocak ayının ilk haftasından Kanal İstanbul Çalıştayı'nı yapacağız. Sahada araştırmalarımız var süreci devam eden. Bu konuyla ilgili yetişirse çarşamba günü açıklama yapabiliriz. Bizden önceki yönetimin imzası bulunan Kanal İstanbul İşbirliği protokolünden de çekiliyoruz. Yasalardan kaynaklanan haklarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.
SADECE 35 FAYTON KALACAK
Ulaşım gelecek yaz sezonundan itibaren net olarak elektrikli lastikli araçlarla yapılacak. Yine turistik amaçlı yolculukla ilgili belirli güzergahlarda yine Ada yaşamına uygun yazlık tarzına uygun etrafı açık 2 kişilik 4 kişilik şeklinde, elektrikli araçlarla beraber bunun dünyada örnekleri var. Bu araştırmalarımız devam ediyor. 35 simgesel fayton kalacak, bunun dışında fayton kalkıyor. Net olarak kalkıyor. Toplu taşıma ve turistik amaçlı elektrikli araçlar ve elektrikli bisikletlerle daha çağdaş bir şekilde Adalar ulaşımını sürdüreceğiz. Biz oradaki yıllardır emek harcayan 3. nesil faytoncu mesleği yapan insanlarımızı asla yok saymıyoruz. Çarşamba günü Valimle beraber de toplantı yapıp bu süreci toparlamak niyetindeyiz