CNR Expo Center'da düzenlenen programda bir konuşma yapan Ekrem İmamoğlu, "Arkadaşlarım bana dediler ki yarın için dinlenmen lazım. Cumayı, cumartesiyi boşaltalım. Dedim, 'Arkadaşlar ben dinlendiğim zaman yoruluyorum'. Ben çalışma arkadaşlarımızla, milletimizle, İstanbullularla buluştuğum zaman enerjim artıyor, canlanıyorum" dedi.
OYLARIN TUTANAKLARA KAYDI
Ekrem İmamoğlu, "Okullardaki görevinizi yaparken temel prensibimizin bize atılan her oyun sağlıklı bir şekilde tutanağa kaydı kadar, inanın rakibe atılan her oyun da sağlıklı bir şekilde tutanağa kaydı kadar önemlidir. Her ikisi için mücadele ediyoruz. Bunun adı şu; hak yemeyiz ama hakkımızı da yedirtmeyiz. Bu kadar net, bunun adı bu" diye konuştu.
DAHA SONRA SULTANGAZİ MEYDANI'NDA KONUŞTU
Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü, Şişli ve CNR Expo’da katıldığı etkinlikleri, akşam saatlerinde Sultangazi’ye taşıdı. İmamoğlu, ilçenin caddelerinde ve sokaklarında seçim otobüsünden vatandaşları selamladı.
'BAZI İLÇELERİN ÖZEL SORUNLARI VAR'
”Bu şehrin çocukları ve gençleri için, yani bu şehrin geleceği için sizlerle beraber çok çalışacağız. Sultangazi, yüzde 40’a yakın şahsıma oy verdi. Çok teşekkür ederim ama bu sefer daha fazlasını istiyorum. Bu güzel şehrin bir tarafı baraj, bir tarafı ormanken, taş ocaklarının pisliği içinde boğulmasını istemiyorum. En büyük yaşam vadilerinden birini Sultangazi’ye yapmaya söz veriyorum. Bazı ilçelerin özel sorunları var. Özellikle Sultangazi’de beni rahatsız eden bir mülteci sorunu var. Tabii ki İstanbul’da yaşanan bu mülteci sorunu Türkiye adına iyi yönetilmemiştir. Dünyada mültecilerin nasıl misafir edileceğinin kuralları vardır. Biz, mazlumun yanında durmayı severiz. Bu bizim milli ruhumuzda ve gerçekten geleneklerimizde vardır. Ancak, bütün şehirlere milyonlarca mülteciyi plansız dağıtmak doğru değildir. 60-70 bin mülteci Sultangazi’de yaşıyor. Mülteci sorunu, onları yok saymak anlamına gelmez. Çocukları ve kadınları, maruz kaldıkları tehditlerden korumaya varız. Bunların yanındayız.
Uluslararası alanda bu sorunu anlatmaya, Türkiye’nin yalnız bırakılmaması konusunda propaganda yapmaya hazırım. İBB Başkanı olarak bu konuda en fazla konuşanlardan olacağım. Günün sonunda, kendi ülkelerine dönmeleri şarttır. Bunu, hep birlikte sağlayacağız. Ülkenin farklı noktalarından gelen insanların işine ekmeğine mani olmamalılar. İnsanca koşulların sağlanması konusunda yardımcı olacağız. İstanbul’un birçok ilçesinde kentsel dönüşümü bunlar kabus haline getirdi. Bütün İstanbul’a söz veriyorum. Bu şehrin yıllardı çözülemeyen tapu ve kentsel dönüşüm sorununu biz çözeceğiz. Depremle ilgili sorunları da çözeceğiz.”
'HEP BİRLİKTE DEMOKRASİYİ TAMİR EDECEĞİZ'
”31 Mart’ta bir seçim yaşadık. O seçimi, bu kardeşiniz anamın ak sütü gibi helal şekilde kazandık. Ancak, hak, hukuk ve adalete uygun davranmadılar. Hukuka aykırı davranarak, milletin iradesini gasp ettiler. Bunu, bir avuç insan yaptı. Bir avuç insan niye yaptı? Siyasi iradenin baskısına boyun eğdi. Ama bir şeyi unuttular. Bu millet. Bu millet, özgürlüğünü, bağımsızlığı sever, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu bilir. Buna kimse mani olamaz. Hep birlikte demokrasiyi tamir edeceğiz. Dertleri şu? Halktan uzaklaştılar, kibire boğuldular. Vatandaşı dinlemiyorlar. Vatandaşın gözünün içine baka baka onunla sohbet edemiyorlar. Çünkü vatandaşı düşünmüyorlar. Onların derdi bir avuç insan. Diyorlar ki, ‘Bu şehri hangi kaynakla yöneteceksin?’ İşte benim kadrom bu. İşte İstanbul. Doğru. Bu kardeşiniz İstanbul’u, onların bildiği kadroyla yönetmeyecek. Yani eşiyle, dostuyla, akrabasıyla, kızıyla, oğluyla, damadıyla yönetmeyecek. Biz bu şehri, bir insanın iki dudağı arasından çıkan sözlerle de yönetmeyeceğiz. Biz bu şehri, 16 milyon vatansever vatandaşıyla, İstanbul’la yöneteceğiz.”