İmamoğlu, Japonya'yı örnek verdi: Geniş çaplı deprem tatbikatları yapacağız

20 yıl sonra İstanbul'da büyük paniğe neden olan 5,8'lik depremin ardından yürütülen çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, Japonya'yı örnek verdi: 5 yılda bu kentte deprem korkusunu büyük anlamda yenmiş olacağız. Sivil örgütlenmeyi bu şehirde var edeceğiz; ilçelerde geniş çaplı deprem tatbikatları yapacağız, Japonya depremle böyle başa çıktı.

"Depremle yüzleşmek zorundayız. İstanbul'un gündeminde olan depremin güncel envanterini çıkarıp 'Bu durumdayız' demeliyiz, 'Kendimizi aldatmayalım' demeliyiz. Risk taşıyoruz ama bunu hızlıca nasıl tolere ederiz ona bakacağız" ifadelerini kullanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, yürütülen deprem çalışmalarıyla ilgili detaylı bilgi verdi.

İmamoğlu, Fox Tv'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını cevapladı.

T24'ün haberine göre, Haydarpaşa Garı ihalesine ilişkin konuşan İmamoğlu "Ulaştırma Bakanlığı burayı direkt İBB'ye verebilir, ki en doğru kurum burası. Nasıl ormanları İBB'ye daha önce tahsis etmiş, İBB de geçmişten bu güne bu tür yerleri layıkıyla kullanmış. Bu da verilebilirdi. Ama ihale kararı verildi. Çünkü İstanbul adına çok konuşulan yerlerden bahsediyoruz; Haydarpaşa Garı ve Sirkeci.

"HAYDARPAŞA İÇİN ÇAĞRI YAPIYORUM"

Ulaştırma Bakanlığı Basın müşaviri 'Haksızlığa neden olursunuz' minvalinde bir açıklama yaptı. Dedim ki Allah aşkına size hangi motivasyon bu açıklamayı yaptırdı? Burasını 16 milyon adı altına alınıyor. Bunun içinde siz ve varsınız, ben de. Biz burada kültürel açıdan verimli işler yapmak için alacağız. Şartnamede 20 milyon liralık dijital ekipman şartı aranıyor. İhaleye zor girilsin de ne için, neye göre tanımlanmış, hangi adres. Bakın bu basit bir şey değil. İhale konusunda kararlıyız, sonrasında hukuki mücadele konusunda kararlıyız. Yol yakınken İBB İstanbul halkı adına hukukun çerçevesinde bir kamu kurumu İstanbul halkına emanet edip bu işin sıhhatli bir şekilde yürümesine vesile olabilir. Olur bir hata yapmışlardır. Çağrı yapıyorum doğrusu budur yanlıştan dönün" açıklamasında bulundu.

İmamoğlu, İstanbul Şehir Tiyatroları'nın yeni sezonda sahnelenecek oyunlarda Necip Fazıl Kısakürek, Mustafa Kutlu ve İskender Pala gibi yazarların eserlerine yer verilmemesine yönelik eleştirilere de cevap verdi. İmamoğlu "Sanata talimat verilmez. Orada bir heyet kuruldu çalışma yaptılar. Ben de gazeteden okudum, aradım, 'Burada bir kasıt mı var?' dedim. Bir belediye başkanı 'Hangi oyunları koyuyorsunuz?' diye sorarsa sanatı bitirdiniz demektir" diye konuştu.

İmamoğlu'nun açıklamalarından bazı satırbaşları şöyle: 

"(Belediye çalışmaları) Olağanüstü hızlı gidiyoruz. Üst yönetimi yüzde 90 tamamlamış durumdayız. Onların süreci yakalaması, beraber yol haritasını dizaynımız, aslında biz 31 Aralık 2019'u milat olarak koyduk. Yeni projelerin hazırlıkları kurumun hafızasıyla eşleşmiş bir şekilde imalata başlayacak. Bu 31 Mart olsaydı tarih eylüldü ama Haziran olduğu için yıl sonuna kaydı bu tarih."

"(Deprem açıklaması) Depremle yüzleşmek zorundayız. İstanbul'un gündeminde olan depremin güncel envanterini çıkarıp 'Bu durumdayız' demeliyiz, 'Kendimizi aldatmayalım' demeliyiz. Risk taşıyoruz ama bunu hızlıca nasıl tolere ederiz ona bakacağız. Geçen 20 yılda çok zaman kaybetmişiz. Keşke böyle olmasaydık. Başaramadık. Ben diyorum ki çıkıp sokağa insanlara soralım, 'Deprem konusunda kendini teminat altında hissediyor musun?' Ben buna yüzde 90'ın 'Hayır' deneceğini düşünüyorum Bunun için başaramadık deyip neler yapabiliriz ona bakmalıyız."

"(AFAD toplantısı açıklaması) İkinci toplantıya çağrılmadım. On binlerce toplanma alanımız var dendi. Bir de şu tarife çok üzülüyorum; bizim yaptığımız araştırma onların yaptığı araştırma. Biz, siz kim? AKOM, AFAD kim? Bunlar benim, bizim, sizlerin. 1377 uygun alan tespit edilmiş. 859 uygun toplanma alanı var. Ama henüz fiziki olarak hazır değil. Toplanma alanlarının bazı fiziksel özelliklere sahip olması lazım. AFAD tarafından belirlenen toplanma alanlarından 205'i 500 metrekarenin altında. Toplanma alanı tanımı var. 500 metrekarenin altında olamaz deniyor. Ben demiyorum bunu. Çıkarın bütün envanteri, bunu hazırlayıp insanlara sunalım, insanlara nereden başladığımızı gösterelim dedik. Alisamiyen Stadı'nın olduğu yer Amerika başkanının adını taşıyan alışveriş merkezinin olduğu yer. Peki, biz ne yapacağız? İlk geldiğim günden itibaren ilk verdiğim talimatlardan birisi deprem süreci."

"Kağıthane çok kötü durumda. Gezilmiyor, sokaklarında dolaşılmıyor. Beş katlı binanın yerine 10 katlı yapmak, ne güzel ya. Böyle bir kentsel dönüşüm olmaz. Bu bunu fırsata çevirme. Kentsel yenileme ve güçlendirme odaklı bir kentsel dönüşüm reci. Biz yeşil alana ağırlık veriyoruz."

"BİR GÜN BİLE DEPREMİN UNUTMAYACAĞIZ"

"Çok hızlı hareket etmeliyiz. İstanbul son bir, bir buçuk yılda bize sinyallerini verdi. Yenikapı Toplanma alanı deniyor. Bir kere dolgu alanları depremde toplanma alanı olarak tanımlanmıyor. Tarihi yarımadanın hemen giriş kısmındayız. Önemli bir statüye sahip burası. İnsanları, tarihi koruyacaksınız. 26 okul boşaltıldı, 19'u 99 depreminden sonra yapıldı ya. Bunun hesabını kim vermeli! Hep beraber vermeliyiz. Dolayısıyla depreme kadar bizim bu şehri güçlendirmemiz lazım. Barınma alanları ve özellikle deprem toplanma alanları fiziki olarak hazırlamalıyız. Sonrası için de bir eylem planı ortaya koymalıyız. Kasım'ın ortasında büyük bir deprem çalıştayı yapacağız. Bir fotoğraf çekeceğiz, bütün ön görüşler konuşulacak. Japonya'dan Almanya'dan bina güçlendirilmesine kafa yormuş bütün bilim insanlarına danışacağız. İstanbul'a bir gün bile depremi unutturmayacağım. Biz 5 yılda bu kentte deprem korkusunu büyük anlamda yenmiş olacağız."

"Sivil örgütlenmeyi bu şehirde var edeceğiz. Kadıköy'de deprem tatbikatı, Ümraniye'de deprem tatbikatı yapacağız. Bizzat gidip o gün depremde ne yapacağımız konusunda harekete geçeceğiz. İlçelerde geniş çaplı deprem tatbikatları yapacağız, Japonya depremle böyle başa çıktı."

"(Suriye meselesi) Mülteci konusuyla da yüzleşmemiz lazım. 7-8 yılın eseri bu. Bir de içine her şeyi koyabiliriz, İstanbul'un şehircilik sorunu ve vizyonu. Bu kavramı da dördüncü ana başlık olarak koyabiliriz."

(Hamiye Su boykotu) Hamidiye Su'yu almaktan vazgeçenler var ne yazık ki. Ben gördükçe gülüyorum. Bana mesaj geliyor, sayın başkanım şu kurum da sözleşmeyi iptal etti. Ben THY'ye binmekten gurur duyuyorum. Bu suyu oradan kaldırmanın ne anlamı var. Suya da rozet takacağız neredeyse. Eskiden Hamidiye Su'yu alan kurumlar vazgeçtiler. Bir bankacı bir devlete ait bir bankanın şubesine 'Artık bunu almıyorsunuz' talimatı vermesi şaşılacak şey. Ama halkın umurunda değil, satışlar patladı."

(İşsizlikle mücadele) İşsizlikle zamlar yan yana gelince ümitsizliği körüklüyor, gelecek kaygısını artırıyor. Bunun psikolojik karşılığı var. Bu durumlar bazen şiddeti körüklüyor. Bu ülkenin çok iyi ekonomistleri, geleceği ekonomik anlamda okuyan bilim insanları var. Bu durumun hemen okunması lazım. Bir esnaf her gün kötü duruma gidiyor, 'Çok iyiyim, çok iyiyim.' Birkaç zam yapmak zorunda olduğumuz şeyler oldu. Bugün ufak tefek zamları bile yazan gazetelerin, yüzde 60'ı bulan elektrik var. Siz 7-8 enflasyondan bahsedemezsiniz. Yüksek enflasyonda bile ticaret iyiyse çok hissedilmez. Ama bugünün dünyasında enflasyonun 8'e indiği konuşuluyorsa, borçlanma konusunda dünyada kötü bir durumdaysanız..."

(Karar gazetesi ziyaretine) Ben kendimi hiç yabancı hissetmedim. Bu ülkenin inanları neden yabancı hissedeyim ki kendimi. Bütün gazeteleri aynı duyguyla gezmek isterim."

(Şehir Tiyatroları eleştirilerine cevap) Ben şunu söyledim; sanata talimat verilmez. Öncesinde vermediğim gibi. Orada bir heyet kuruldu çalışma yaptılar. Ben de gazeteden okudum, aradım burada bir kasıt mı var dedim. Bakın ben sizin haberlerinizden bunu öğrendim. Bir belediye başkanının hangi oyunları koyuyorsunuz diye sorarsa sanatı bitirdiniz demektir. Bunu bilmenizi isterim dedim. Nacip Fazıl'ın 7-8 kitabını okudum. İlk okuduğum kitabı da Benim gözümden Menderes'tir. Benim bir ön yargım yok. Okurum ve saygı duyarım. İskender Pala ile kendi belediyesinde söyleşi yapmış, fikrini paylaşmış bir insanım. Böyle bir ön yargıyı kimse benden beklemesin. Beni buradan dövmeyin dedim."

"(Paris'te Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya ziyareti) Her insan hataları ve doğrularıyla yaşar ve bu dünyadan göçer. Hataları olabilir eksiklikleri olabilir ama Ahmet Kaya'nın bu vatana olan sevgisini şarkılarıyla ifade etmiş biri. Yılmaz Güney, kim hata yapmadı ki bu ülkede! Babamı Yılmaz Güney'e benzetirlermiş, 'havamdan geçilmezdi' diyordu."

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Japonya'da 7 büyüklüğünde deprem
İmamoğlu, C40 Zirvesi'nde konuştu: İklim değişikliği travması yaşıyoruz
İşte bütün mesele... Kolonları çatlak okula ‘Hasar yok’ raporu

Güncel Haberleri