İftara ne kadar kaldı? İftara kaç dakika var? Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı İmsakiye 2018 takvimini haberimizden görebilirsiniz. Mübarek ramazan ayının dördüncü gününde vatandaşlar iftar saatlerini araştırmaya başladı. İl il iftar vakitlerini ve ezan saatlerini sayfamızda sizlerle paylaşıyoruz. İşte Diyanet 2018 Ramazan İmsakiyesi.
İL İL İMSAKİYE 2018 İÇİN TIKLAYINIZ
İSTANBUL İFTAR VAKTİ 19 MAYIS: 20.25
ANKARA İFTAR VAKTİ 19 MAYIS: 20.07
İZMİR İFTAR VAKTİ 19 MAYIS: 20.26
‘’Ramazan ayı Kur'an ayı'dır’’
Ramazan ayında okunan Kur'ân’ın her bir harfine binler sevap yazılır
Ramazan ayı “Kur'ân ayı”dır. Diğer semavî kitaplar da Ramazan ayında indirilmiştir.
Her bir Kur'ân harfine normal vakitte on sevap varken Ramazan-ı şerifte binler sevap verilir.
Her Ramazan ayına Cebrail (as) Kur'ân’ı baştan sonra okur Efendimiz (asm) dinlerdi. Sonra da Peygamber Efendimiz mescidde sahabelere okur Hz. Cebrail de yanında bulunurdu. Bu hadiseye “arda” denilirdi.
"Teravih namazı"nı kılan günahlardan temizlenir"
“Allah(cc) Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de gece ibadetini (teravih namazını) sünnet kıldım. Kim, faziletine inanarak ve alacağı mükâfatı Allah’dan (cc) umarak orucunu tutup, gece ibadetini yaparsa, anasından doğduğu gün gibi günahlarından kurtulur” (Nesai)
“Ramazan ayının ilk gecesinde; sema kapıları ve cennet kapıları açılır. Bu açılış, ta son gecesine kadar devam eder; kapanmaz. İster kadın olsun, ister erkek; Ramazan ayının gecelerinden birinde kıldığı namazın (teravihin) her secdesi için bin yedi yüz sevap yazılır. Onun için cennette bir saray yapılır ki; kırmızı yakuttandır, her kapının dahi kırmızı yakut işlemeli iki kanadı vardır…” (Gunyet-üt Talibin)
"Resulullah ve Hz. Ebu Bekir devrinde teravihler ferdi olarak kılınmış ve durum Hz. Ömer’in hilafetinin başlarına kadar bu minval üzere devam etmiştir. Hz. Ömer’in emriyle teravihler Übey İbnu Kab’ın imamlığında cemaatle kılınmaya başlanmıştır. Bu sebeple teravih namazının cemaat ile kılınmasına “Hz. Ömer’in sünneti” denilmiştir." (Kütüb-i Sitte)
Ramazân-ı şerîfin ilk akşamı, (Şa'ban'ın son gününü Ramazan'ın ilk gününe bağlayan gece) akşamla yatsı arasında 2 rek'at teşekkür namazı kılınır. "Yâ Rabbî, Ramazân-ı şerîf ile müşerref kıldığın için" denilir ve namaza durulur.
Fâtiha-i şerîfeden sonra birinci rek'atte 1 "İnnâ a'taynâkel-kevser...", ikinci rek'atte 1 İhlâs-ı şerîf okunur.
Namazdan sonra; 70 İstiğfâr-ı şerîf, 70 Salevât-ı şerîfe (Salât-ı Münciye okumak efdaldir) okunup dua yapılır.
Birinci 10 gün içinde mümkünse Tesbih Namazı kılınır ve Hatm-i Enbiyâ yapılır. İkinci 10 gün içinde mümkünse yine Tesbih Namazı kılınır ve Hatm-i Enbiyâ yapılır. Üçüncü 10 gün içinde tevbe-istiğfar, Hatm-i Enbiyâ ve 7 salât-ü selâm'dan sonra mümkünse Hatm-i İstiğfâr yapılıp, yani 1001 defa:
"Estağfirullâhe'l-azıym. Ve etûbü ileyk" denilip, bittikten sonra 7 ilâ 70 salat-ü selâm okunur ve duâ yapılır.
İFTARA YAKIN İSE;
"Allâhümme yâ vâsial-mağfiratiğfirlî", iftar esnâsında da:
"Allâhümme leke sumtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkıke eftartü ve savme ğadin neveytü" duâsı okunur.
Ramazanda sadaka-i fıtır veremeyen müslümanlar, arefe günü 2 rek'at namaz kılarak, Allâh'a ilticâ ederler. Zamm-ı sûre olarak ne istenirse o okunur.
İslam tarihi boyunca ramazan haricindeki aylarda birbirlerini hırpalayan hatta, birbirlerinin kanını döken toplumlar, Ramazan ayında barış, af, müsamaha ve birbirlerini dinleyip anlama noktasına döndüğü defalarca görülmüştür.
Efendimiz (S.A.V.) bir hadisinde “Ramazan-ı Şerife giripte bu ay çıkmadan kendini Cenâb-ı Hak’ka bağışlatamayan kimse perişan olsun. Anne ve babası yaşlılık günlerini yanında geçiripte (onları hoşnut ederek) cennete giremeyen kimse perişan olsun. buyurmuştur.
Başka bir Hadis-i Şerif’te de Efendimiz (S.A.V.) “Ramazan ayında bana 5 şey verildi ki, benden önce kimseye verilmedi.
Birincisi; Ramazan’ın birinci gecesi oldumu, Allah’ u Teâlâ mü’minlere rahmet nazarıyla bakar, rahmet nazarıyla baktığı kişileri ebediyyen azap etmez.
İkincisi: Akşama erdikleri zaman ağızlarında kalan açlık kokusu, Allah katında misk kokusundan daha temizdir.
Üçüncüsü: Ramazan’ın her gece ve gündüzü melekler oruç tutanlara istiğfar ederler.
Dördüncüsü: Allah’ü Teala cennete emreder, kullarım için hazırlık yapın güzelleşin, çünkü kullarım dünya yorgunluğundan evime ve ikramıma sığınarak istirahat etmek isterler.
Beşincisi: Ramazan’ın son gecesi oldumu, Allah hepsini afv eder buyurunca bir kişi şöyle dedi: O gece Kadir gecesi mi Ya Rasülallah? Efendimiz; “Hayır sen işçileri görmüyor musun çalışıyorlar işleri bitince ücretlerini alıyorlar.” buyurdu.
RASÜLÜLLAH’IN RAMAZAN HAYATI
Efendimiz, Ramazan’da gözle görülür şekilde cömertliğini artırırdı. İbni Abbas (R.A.) şöyle dedi; “Rasülüllah (S.A.V.) insanların en cömerdi idi. O’nun en cömert olduğu anlarda ramazanda Cebrail’in kendisi ile buluştuğu zamanlardı. Cebrail (A.S.) ramazanın her gecesinde Hz. Peygamber ile buluşur, (karşılıklı) Kur’an okurlardı. Bundan dolayı Rasülüllah (S.A.V.) Cebrail ile buluştuğunda esmek için engel tanımayan bereketli rüzgârdan daha cömert davranırdı.”
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah’ın elçisi ramazanda ibadeti ziyadeleştirir ve yakınlarını da buna teşvik ederlerdi: Hz. Hatice annemiz (Allah O’ndan razı olsun) şöyle dedi: “Ramazan ayının son on günü girdiğinde Rasülüllah (S.A.V.) geceleri ihya eder,ev halkını uyandırır, ibadete soyunarak eşleriyle ilişkiyi keserdi.”
Efendimiz ramazan gecelerinde teravin namazı kılardı; Ebu Hureyre (R.A.) şöyle dedi; Rasülüllan (S.A.V.) kesin emir verilmeksizin ramazan gecelerinde ibadet etmeyi tavsiye eder ve şöyle buyururdu; “Kim ramazanın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek teravih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”
İmam Buhari Hadis metnindeki bu “inanarak” kaydından hareketle onu sahihinde “Nafile olan teravih namazını kılmak imandan kaynaklanır” başlığı altında kaydedilmiştir. Teravih namazının önemini dikkate alan İmam-ı A’zam Ebu Hanife de onun “Sünnet-i Müekkede” olduğuna hükmetmiştir.
Rasülüllah (S.A.V.) Cebrail (A.S.) ile karşılıklı Kur’an okuyarak mukabele ediyordu. Yüzlerce yıldan beri gelenek halinde yerleşen mukabele buna dayanıyor. Efendimiz ramazanda umrenin de faziletli olduğuna dikkat çekerek; “Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır yahut da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar” buyurmuştur.