İdlib’deki kimyasal katliamın ardından ABD Esad rejimini ilk kez hedef aldı

ABD’nin Esad’a ilk saldırısı, rejimi destekleyen Donald Trump döneminde geldi. Trump, operasyonun İdlib’deki kimyasal saldırıya misilleme amacıyla yapıldığını açıkladı. Katliamda kullanılan üs, Tomahawk füzeleriyle birkaç dakikada yerle bir edildi. Pentagon ise saldırının ‘tek seferlik’ olduğunu açıkladı.

Suriye’deki kanlı savaşta geride kalan altı yılın ardından, ABD ilk kez Esad rejimine doğrudan askeri müdahale gerçekleştirdi. Dün sabaha karşı 04.40 sıralarında, Akdeniz’de konuşlu Altıncı Filo’ya bağlı iki Amerikan gemisinden fırlatılan ‘Tomahawk’ tipi seyir füzeleri, Humus vilayetindeki Şayrat askeri havalimanını hedef aldı. Washington yönetimi, salı günü İdlib’de kimyasal silahlarla gerçekleştirilen katliamda kullanılması nedeniyle bu üssün hedef seçildiğini bildirdi.

Konuya ilişkin ilk açıklama, ABD Başkanı Donald Trump’tan geldi. Florida eyaletinin Mar-a-Lago bölgesindeki kışlık evinde basın mensuplarının karşısına çıkan Trump, “Bu gece, Suriye’de kimyasal saldırının başlatıldığı hava üssüne askeri operasyon yapılması emrini verdim” diye konuştu. “Yıllar boyunca Esad’ın davranışlarını değiştirmek için yapılan girişimler dramatik biçimde başarısız oldu” diyen Trump, ABD’nin ulusal çıkarlarının, kimyasal silahların kullanımı ve dağıtımı konusunda caydırıcılık sağlamayı gerektirdiğini ifade etti.

ABD Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise konuya ilişkin ayrıntılı bilgiler paylaşıldı. 59 Tomahawk füzesiyle hedef alınan Şayrat üssünde savaş uçakları, güçlendirilmiş uçak sığınakları, radar teçhizatı ile yakıt ve mühimmat depolarının imha edildiği bildirildi. Birkaç dakika içinde tamamlanan operasyonun maliyeti ise 84 milyon dolar olarak açıklandı. Suriye rejimi, saldırıda altı askerinin öldüğünü duyurdu.

Pentagon Sözcüsü Jeff Davis de Trump’la benzer şekilde yapılan ‘orantılı’ saldırıyla Esad rejiminin kimyasal silahlar konusundaki kapasitesinin azaltıldığını belirtti. Davis, saldırının rejime yönelik bir operasyonun ilk aşaması değil, ‘tek seferlik’ bir eylem olduğunu ifade etti. Ayrıca saldırıdan önce Rusya’ya bilgi verdiklerini kaydeden Davis, üsteki Rus ve Suriyeli personelin zarar görmemesi için de gerekli önlemleri aldıklarını belirtti.

‘Tek seferlik eylem’ ifadesine ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Halley açıklık getirdi. “Kimyasal saldırının tekrarlanması halinde devamı gelecek’ mesajı veren Halley, “Çok ölçülü bir adım attık, daha fazlasını yapmaya hazırız ama umuyoruz gerek kalmaz” dedi.

FÜZELER RUS ÜSLERİNİ AŞIP HUMUS’A ULAŞTI

ABD’nin Esad rejimine saldırısı, dün sabaha karşı 04.40 sıralarında başladı. Pentagon’da operasyona ilişkin görüşmeler devam ettiği sırada Doğu Akdeniz’de konuşlu iki Amerikan gemisi, Suriye açıklarına doğru ilerlemeye başladı. Altıncı Filo’ya bağlı iki gemiden ateşlenen füzeler, Humus’taki Şayrat hava üssünü vurdu. Rusya’nın, Suriye’nin Akdeniz kıyısında iki askeri üssü bulunuyor. Tartus kentindeki deniz üssü Sovyetler Birliği döneminden bu yana, Lazkiye’deki Hımeymim hava üssü ise Rusya’nın savaşa müdahil olduğu 2015 yılından bu yana Moskova’nın hizmetinde. Rusya Savunma Bakanlığı, fırlatılan 59 füzeden 23’ünün isabet ettiğini, 36’sının nereye düştüğünün bilinmediğini iddia etti. Pentagon’dan bir yetkili ise füzelerin tamamının hedefini bulduğunu, en az 20  uçağın imha edildiğini savundu.

RUSYA ATEŞ PÜSKÜRDÜ: ÇATIŞMAYA RAMAK KALDI

ABD’nin Humus’taki bombalı saldırısına en sert tepki, Esad rejiminin koruyucusu konumundaki Rusya’dan geldi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, konuya ilişkin açıklamasında ABD tarafından uluslararası hukukun ihlal edildiğini savundu, Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin’in saldırıyı ‘egemen devlete yönelik saldırgan bir eylem’ olarak gördüğünü bildirdi.

ANLAŞMA İPTAL, KAZAYLA ABD UÇAĞI VURULABİLİR

Rusya Savunma Bakanlığı ise ABD ile Suriye’de yapılan uçuş güvenliği anlaşmasının iptal edildiğini duyurdu. Anlaşma ile iki taraf uçuş bilgilerini paylaşıyor, böylece Suriye hava sahasında yaşanabilecek tehlikeli yakınlaşmaların önüne geçilmesi amaçlanıyordu. Moskova daha sonra da, ABD ile Suriye’de koordinasyon amacıyla oluşturulan iletişim hattını bugünden itibaren durduracağını açıkladı. Peskov, bu kararın ardından iki taraf arasında kazaların yaşanma riskinin de arttığını söyledi. Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev ise ABD’nin saldırısı nedeniyle ‘çatışmaya ramak kaldığını’ ifade etti.

‘HANİ ORTADOĞU’YA KARIŞMAYACAKTIN?’

Dış poltikada ‘Önce Amerika’ ilkesini benimseyen ABD Başkanı Donald Trump, ülkesini bundan sonra Ortadoğu’da savaşlara sokmayacağını söylemişti. Geçen hafta Trump yönetiminden gelen “Esad’ın geleceğine Suriye halkı karar verir” açıklamaları, ABD’nin Suriye konusundaki tutum değişikliğinin göstergesi olarak yorumlanmıştı. Ancak Trump, herkesi şaşırtarak ülkesinden Esad’a yapılan ilk saldırının emrini verdi. Bu durum, kendi taraftarları arasında memnuniyetsizliğe neden oldu. Sosyal medyayı yaygın kullanmalarıyla bilinen Trump destekçileri, İdlib’deki kimyasal silahlı katliamın, ABD’yi Suriye’deki savaşa çekmek için yapılan bir ‘yanlış bayrak’ operasyonu olduğunu savundu, Trump’ı bu oyuna gelmekle eleştirdi. Bir Trump destekçisi, “Demokratlar Trump için ‘Rusya’nın kuklası’ diyordu. Anladık ki rusların değil, neocon’ların kuklasıymış’ diye yazdı.

ANLAŞMALI OPERASYON MU?

ABD, Esad’a saldırmadan önce Rusya’ya bilgi verdikleri yönündeki açıklaması, operasyona ilişkin soru işaretlerine neden oldu. Büyük çaplı saldırıda rejim sadece altı asker kaybetti. Arap medyasına konuşan yetkililer, “Saldırıyı biliyorduk, kaybımız az” dedi.

ABD’nin Esad rejimine yönelik ilk askeri operasyonu, bir ‘danışıklı dövüş’ müydü? Saldırının ardından gelen bazı açıklama ve iddialar, bu sorunun sorulmasına neden oldu. Pentagon Sözcüsü Jeff Davis, operasyondan önce Rusya’ya bilgi verdiklerini, ayrıca hedef alınan üsteki Rus ve Suriyeli personelin zarar görmemesi için önlem aldıklarını söyledi. Bu açıklamanın ardından çeşitli medya kuruluşlarında, Suriye rejiminin saldırıyı önceden bildiği ve Şaryat üssünü büyük ölçüde boşalttığına yönelik iddialar dile getirildi. Katar merkezli yayın kuruluşu El Cezire’den Faysal Kasım, saldırıdan önce üsteki İranlı ve Suriyeli yetkililerin tahliye edildiğini öne sürdü. Kuveyt merkezli El Rai medya grubunun dış politika şef olan deneyimli savaş muhabiri Elijah Magnier, rejim kaynaklarına dayandırdığı iddiasında, saldırıdan önce Moskova’nın Şam’ı bilgilendirdiğini ve Şaryat üssündeki değerli varlıkların taşındığını dile getirdi. Yine Suriye rejiminden bir yetkili, Lübnan’da Hizbullah’a yakın bir çizgide yayın yapan El Mayadin televizyonuna, saldırıyı önceden bildiklerini ve bu nedenle çok büyük bir kayıp yaşamadıklarını söyledi.

ABD’nin 59 tane Tomahawk füzesi fırlattığı Şayrat üssünde rejime bağlı altı asker yaşamını yitirmişti. Genellikle bakım ve onarım faaliyetleri için kullanılan üste dokuz savaş uçağı imha edilmişti. 450 kilo savaş başlığı taşıyan füzelerin kullanılmasına rağmen ortaya çıkan bu bilanço ‘düşük’ olarak değerlendiriliyor. Saldırının rejime personel ve ekipman anlamında büyük bir kayıp yaşatmadığı, ancak üssün büyük ölçüde kullanılamaz hale geldiği belirtiliyor.

TOMAHAWK

ABD tarafından ilk kez 1991’deki Körfez Savaşı’nda kullanıldı.

İki bin 500 km’ye varan mesafelerden ‘nokta atışı’ yapabilmesiyle biliniyor.

Gemilerden ve denizaltılardan fırlatılabilen Tomahawk, 450 kilogram ağırlığında savaş başlığı taşıyabiliyor ve 880 kilometre hıza ulaşabiliyor.

AMERİKAN ‘SAVAŞ BALTASI’ RUS S-400’LERİNİ ‘UYUTTU’

ABD’nin Esad rejimine yaptığı saldırıda dikkat çeken noktalardan biri de hava operasyonu yerine seyir füzelerinin tercih edilmesiydi. Bu kararın sebebinin, uçakların aksine Tomahawk seyir füzelerinin, Rusların Suriye’de kurduğu S-300 ve S-400 hava savunma sistemlerine yakalanmaması olduğu belirtildi. Bir Pentagon yetkilisi, hava saldırısı yaparak pilotlarının hayatını tehlikeye atmak istemediklerini söyledi.

DÜNYA OPERASYONUN ARKASINDA: SORUMLU ESAD, CEVAP YERİNDE

Suriye’de Esad rejimine yönelik operasyona dünya devletleri ve uluslararası kuruluşlardan destek açıklamaları geldi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, yaptıkları ortak açıklamada, yapılan saldırıdan Esad rejiminin sorumlu olduğunu belirtti, operasyona ‘tam destek’ verdiklerini açıkladı. İki lider, salı günkü kimyasal saldırıdan sonra ABD’nin operasyonunu ‘insanlık için bir çaba’ olarak niteledi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Bu gelişmenin sorumlusu Suriye rejimidir” dedi. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın saldırıdan önce kendisine bilgi verdiğini açıklayan Stoltenberg, kimyasal silah kullanımının ‘kabul edilemez’ olduğunu ve barış için gösterilen çabaları desteklediğini söyledi.

Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, “ABD’nin hava üssüne yaptığı askeri müdahaleyi, ileriye dönük kimyasal silahların kullanılmasını önleyici bir tedbir olarak görüyoruz. Ancak Suriye sorunu temelde politik yollarla çözülmelidir” değerlendirmesini yaptı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, operasyon için ‘cesur bir karar’ denilerek şunlar kaydedildi: “Esad rejiminin kimyasal silah kullanarak aralarında kadın ve çocukların da olduğu onlarca masum sivili katletmesi sebebiyle ABD’nin Suriye rejimine düzenlediği askeri operasyonları ‘tam olarak’ destekliyoruz.”

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi, ABD’nin Suriye’de rejime ait askeri üsse düzenlediği operasyonların, kitle imha silahlarıyla sivillerin hedef alınmasına ve işlenen insanlık suçlarına karşı verilen “gerekli ve uygun bir cevap” olduğunu belirtti.

ÖSO: DOĞRU BİR BAŞLANGIÇ DEVAMI GELMELİ

ABD’nin Suriye’de Esad rejimine yönelik saldırısına muhalif gruplardan destek geldi. Özgür Suriye Ordusu’ndan yapılan açıklamada, operasyonun olumlu karşılandığı, terörle mücadele ve Suriye’deki krize adil bir siyasi çözüm bulunması konularında olumlu bir başlangıç noktası olarak görüldüğü kaydedildi. ÖSO, Washington’ın sorumluluğunun hala büyük olduğunu ve bu operasyonla bitmediğini ifade etti. Esad rejiminin sivillere yönelik intikam saldırıları düzenlemesinden endişeli olduklarını belirten ÖSO, rejimin hava üsleri ve yasak silahları kullanmasını engelleyecek şekilde askeri operasyonların devam etmesi gerektiğini savundu. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu da vurulan Şayrat üssünün kimyasal silah üretim merkezi olarak kullanıldığına dikkat çekti ve şunları kaydetti: “Rejimin yeniden hava saldırıları düzenlemesini ve kullanımı yasaklanmış silahlarla bizi vurmasını engelleyecek şekilde rejime yönelik saldırıların sürmesini temenni ediyoruz. Rejime yönelik bu saldırıların, Esad’ın hedef aldığı masum insanları da koruyacak düzeye gelmesini istiyoruz.”

Açıklamada, “Şayrat Hava Üssü’nde varil bombalarının üretim merkezi bulunuyordu. Kimyasal madde taşıyan roketlerin üretildiği özel bir yerin de bulunduğu hava üssünde ayrıca, İran Devrim Muhafızları’nın üssü vardı” ifadelerine yer verildi. Öte yandan Suriye rejimi, Şam, Dera ve İdlib’de hava saldırılarını sürdürdü. Saldırılarda yedi sivil yaşamını yitirdi, 12 sivil yaralandı.

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Suriye Rusya’nın dengesini bozdu
Rusya'nın, Esed'in kimyasal silah kullanacağını bildiği iddiası
‘Trump işi’ saldırı bitti, Esad jetleri o üsten yine vurdu

Güncel Haberleri