Avrupa Parlamentosu'nun 24 Kasım tarihinde aldığı kararı ve Avrupa'nın geleceği hakkında analiz yazısı kaleme alan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın bugünkü yazısından satır başlıkları:
"Avrupa Parlamentosu'nun 24 Kasım kararı, eski önyargıların ve Türkiye karşıtı siyaseti popülizmin bir tezahürü ve Türkiye'den çok Avrupa siyasetinin mevcut durumunu ve ufuk daralmasnı ortaya koyuyor. Avrupa Parlamentosu'nun verdiği kararı tam bir skandal olarak değerlendirmek mümkündür. Bu karar Avrupa'nın gerçek sorunları karşısında başarısız olmasının bir göstergesidir. Avrupa'nın gittikçe artan ırkçılık, islamofobi, mülteci sorunları ve azınlık grupların radikalleşmesi gibi önemli sorunlarla baş etmesi gerekirken, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin dondurulması üzerinde yoğunlaşmaları tam bir skandaldır.
Bu karar, Avrupa'nın ufuk daralmasını ve eski önyargıların yeniden önplana çıkmasınının sonucu olarak değerlendirilebilir.
"ERDOĞAN ÜZERİNDEN PRİM YAPIYORLAR"
"Artık Avrupa medyasında neredeyse her gün Türkiye'yle ilgili olumsuz manşetler yapılıyor. Birçok siyasetçi kendine rant sağlayabilmek ve sükse yapabilmek için Türkiye'yi eleştirirken bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yapıyorlar.
Erdoğan ve onun destekçileri uzun zamandır Avrupa basını tarafından şeytanlaştırılıyor. Fakat Türk kökenli Alman kardeşimiz Elif Zehra Kandemir'in de ifade ettiği gibi 'Erdoğan Avrupa'nın gözünde ölümsüz bir düşman haline geldi. Bitiremedikleri ve baş edemedikleri bir düşman haline geldi. Fakat Erdoğan Avrupa'da yeri olmayanların her şeyi!"
"DER SPİEGEL DERGİSİ BAŞARISIZ DARBE KARŞISINDA ÜZÜLDÜ"
"Avrupa'nın bu söz konusu sakıncalı durumun bir örneği ise Alman Der Spiegel dergisinin tutumudur. Der Spiegel dergisi, Türkiye'ye ve özellikle Erdoğan'a sistematik bir şekilde saldırmayı kendine ilke edinmiştir. Derginin bir kapağında Erdoğan tanrıya benzetilmek istenmiş. Güneş gözlükleriyle Sultan Ahmet Camii'sinin tepesinden halkı izleyen ve yöneten bir kapak hazırlanmış. Atılan başlık ise tam bir skandal niteliğinde: Türkiye özgürlüğünü kaybetmek üzere..."
"Fakat işin daha ilginç tarafı ise derginin bu kapağını 15 Temmuz darbe gecesinden sadece 2 hafta sonra yayınlamasıdır.
Belki de bu Alman dergisi darbenin başarısız olmasından pek mutlu olmadığı için bu şekilde hareket ediyor. Belki darbecileri, darbe başarılı olsaydı destekleyeceklerdi. Darbe başarılı olsaydı belki kapağına gülen suratlı Fettullah Gülen'i alıp başlık olarakta "Türkiye özgürlüğüne kavuştu" yazacaktı."
"ERDOĞAN TAKINTILIĞI SONA ERMELİ"
Avrupa'nın bu güncel tutumunu Erdoğan saplantılığına yoran Kalın yazısını şu şekilde devam ediyor:
"Erdoğan takıntılığı çok sağlıklı bir şey değil. Derin sorunların altında yatan semptomlara bağlı psikolojik problemlerden kaynaklı olabilir. Avrupa'nın, siyasi oportünizme boyun eğmektense daha iyi yapması gerektiğine inananlar ve Türkiye ve dünya için önemini korumaya çalışanlar var elbette. Bunlar Avrupa'nın yarım yüzyılı aşkın süredir dünyanın en büyük mülteci krizine verdiği tepki konusunda utanıyor ve bu konuda bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Türk halkını darbe ve diğer terörist gruplara karşı ikinci bir düşünce olmadan destekliyorlar. Türkiye'nin güvenliğinin de Avrupa'nın güvenliği olduğunu biliyorlar. Her ihtimal karşısında, Avrupa'yı şu anda tutulduğu yerden ve uyku halinden kurtaracak olanlan ise yine onlardır."