Başbakan Davutoğlu, ATO Kongre Merkezi'nde düzenlenen 64. Hükümet 2016 Yılı Eylem Planı Takdim Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, tarihi bir günde, tarihi öneme sahip bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirterek, milletin huzurunda verdikleri sözleri hayata geçirecek olmanın heyecanını yaşadıklarını ifade etti.
"Vatandaşımıza şükran ve minnetlerimi ifade ediyorum"
Türkiye'de demokrasi tarihinin en parlak sayfalarından birinin 1 Kasım seçimleriyle açıldığını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Milletimize yol göstericiliği için, feraseti için, dirayeti için, aklı selim ve sağduyusu için ne kadar teşekkür etsek azdır. 81 vilayetimizde milletimiz sandık başına gitti ve yüzde 85'i aşan yüksek katılımla dünyaya örnek bir demokratik olgunluk numunesini sergiledi. Bütün iddiaları çürüten, bütün gölgeleri bertaraf eden bir sonuçla toplumun yüzde 97'sinin temsil edildiği bir Türkiye Büyük Millet Meclisi tablosu ortaya çıktı. 1 Kasım'da oluşan bu demokratik tablo, sadece Türkiye'nin demokrasi tecrübesi açısından değil, bütün dünyanın demokrasi tecrübesi açından da manidardır. Sandık başına giden, demokrasi tercihini kullanan, her bir vatandaşımıza şükran ve minnetlerimi ifade ediyorum" diye konuştu.
Davutoğlu, 7 Haziran seçim sonuçlarına bakarak, Türkiye'nin tökezleyeceğini sananların 1 Kasım'da hak ettikleri dersi aldığını ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"7 Haziran sonrası yönetim performansımızın bir yansıması olarak, son bir hafta içinde elde edilen birkaç ekonomik müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. 2015 yılında, iki seçim nedeniyle ortaya çıkan siyasi belirsizliklere ve komşu ülkelerde artan jeopolitik gerginliğe rağmen, üçüncü çeyrekte çok güzel, ekonomik veriler elde ettik. Ekim ayında, sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 oranında önemli artış gösterdi. Arındırılmamış verilere göre ise sanayi üretiminde yıllık artış, dikkatinizi çekiyorum, yüzde 14,7 oldu."
"2016 yılı inşallah çok daha iyi bir yıl olacak"
Başbakan Davutoğlu, 1 Kasım seçimleri ile ülke ekonomisindeki büyümenin devam edeceğini ve sanayi üretiminin dördüncü çeyrekte büyümesine ciddi katkı sağlayacağını görebildiklerini kaydetti.
Türkiye ekonomisinin, 2015 yılının üçüncü çeyreğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, bugün sabah açıklanan rakamlarla yüzde 4 ile beklentilerin üzerinde, ilk üç çeyreğinde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,4 oranında büyüdüğüne dikkati çeken Davutoğlu, "Yüzde 3,5-4 civarında büyüme, 2015 yılında Türkiye ekonomisinin Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ekonomilere göre, yaklaşık 2 kat veya daha hızlı büyümesi demektir. 2016 yılı ise inşallah çok daha iyi bir yıl olacak. Kasım sonrası ülkemizde siyasi görünümün iyileşmesi, 4 yıllık iktidar döneminde hayata geçireceğimiz reformlarla büyüme potansiyelimizi artıracağız" ifadesini kullandı.
"Ülkemizin ekonomik görünümü pozitife dönüşmüştür"
"Kalkınma ve refahın iki temel bileşeni olan siyasi istikrar ve reform hükümeti sayesinde, ülkemizin ekonomik görünümü pozitife dönüşmüştür" diyen Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Milletle ahdimizi tazeledik ve yeniden ilk günkü aşkla koşmaya başladık. Milletimiz bize güvendi ve emanetini omuzlarımıza yükledi. Milletin o aziz emanetini düşürmedik, düşürmeyeceğiz. Vehim üretenler, korkuyu bekleyenler, ülkenin moralini çökertmek isteyenler, milletin yazdığı destan karşısında aciz kaldılar, aciz kalacaklar. Zira büyük milletimiz, düğümü bir hamlede nasıl çözeceğini 1 Kasım'da cümle aleme gösterdi. Seçimden önce ne dediysek hayata geçirmek için, yüz akıyla bugün bu salonda ama bütün bir Türkiye'de 78 milyonun huzurundayız. Başkaları verdikleri sözlerin mahcubiyetini yaşamadan unutup gitti. Başkaları, suya, kuma yazı yazar, biz ise taşa, kayaya hiç silinmeyecek hitabeler yazarız. Seçimden önce millete giderken, bizim sözümüz senettir ve işte o senedi bugün imzalıyoruz. Ne mutlu bize ki her gün milletimizle yeniden ahitleşiyoruz, yeniden sözleşiyoruz, yeniden kucaklaşıyoruz, yeniden şaha kalkıyoruz."
Siyasal meşruiyetin kaynağının halk olduğunu, halka rağmen siyaset yapmak, demokrasiye gölge olmak isteyen hayaletleri siyaset sahnesinden uzaklaştırdıklarını anlatan Başbakan Davutoğlu, demokrasiyle Türkiye'yi büyüttüklerini, özgürlük alanlarını genişlettiklerini, teşebbüs hürriyetini gerçekleştirdiklerini bildirdi.
"Dünyanın her yerinde başımız dik, alnımız ak. Bizim siyasetten muradımız, insanlık onurunu yükseltmek ve yüceltmektir" ifadelerini kullanan Başbakan Ahmet Davutoğlu, şöyle dedi:
"Daha itibarlı bir Türkiye, daha güçlü bir toplum için çalışacağız. Halkımızın bize verdiği güçle halkımıza hizmetle taçlandıracağız. Daha adil, daha müreffeh, daha güçlü daha özgür ve daha demokratik Türkiye idealiyle geleceğe yürüyeceğiz. Hükümet programımızı bu anlayışla hazırladık. Eylem planımızı bu anlayışla bugün, size sunuyoruz. İlk 1 yılda gerçekleştireceğimiz reformları bu anlayışla hazırladık."
"Bir yandan şeytan taşlayacağız, bir yandan da tavaf etmeyi ihmal etmeyeceğiz"
Başbakan Davutoğlu, halka verilen sözleri yerine getirmeye yönelik büyük kararlıkla çalışırken, ülkenin çevresindeki ateş çemberinin bulunduğunun da farkında olduklarını ifade etti.
"Bölgemiz büyük bir istikrarsızlığın pençesinde, krizlerle, çatışmalarla boğuşuyor" diyen Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Büyük dikkatimize, çabamıza rağmen ülkemiz, yanı başındaki bu yangınlardan ister istemez etkileniyor ancak bir yandan bu krizlere çözüm bulmak, bölgemizin halklarını selamete kavuşturmak, ülkemizi bu yangından uzak tutmak için yoğun bir mesai harcarken, diğer yandan da sizlere verdiğimiz vaatleri bir an bile geciktirmeden yerine getirme kararlığındayız. Hani güzel bir deyiş vardır, 'Bir yandan şeytan taşlayacağız ama bir yandan da tavaf etmeyi ihmal etmeyeceğiz.' Zamanı durdurmadan, saati durdurmadan, büyük krizleri yönetirken bile odağımızı kaybetmeden, Türkiye'yi büyütmeye çalışıyoruz. Hiç bir zaman mazeret üretmedik, üretmeyeceğiz. İşte bu anlayışla, bugün yol haritamızı açıklıyoruz."
"Bizim akidemiz halkımızla"
Siyaset kurumunun daha çok güçlendiği, meşruiyet alanının herkes için çok daha genişlediği, hak ve hürriyetlere herkesin daha kolay eriştiği güçlü bir Türkiye inşa etmenin temel hedefleri olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletimizin bize olan güvenine Allah'ın izniyle halel getirmeyeceğiz. O güven duygusunu yaralayacak, zedeleyecek hiçbir adım atmayacağız. Kendimizi bağlamak, milletle ahdimizi tazelemek için seçimden sonra verdiğimiz sözleri bir eylem planıyla hayata geçiriyoruz. Seçim beyannamemizde yazdığımız her şeyin arkasında olduğumuzu bugün gösteriyoruz. Bizim akdimiz, halkımızla. Bizim sözümüz halkımıza. Birazdan açıklayacağımız vaatlerin hepsini, meydan meydan gezip o güzel Anadolu, Rumeli insanın gözüne bakarak konuştuk."
Başbakan Davutoğlu, eylem planını açıklamasının öncesinde, 1 Kasım seçim mitinglerinde halka sunulan vaatlere ilişkin bir video izletildikten sonra da "İşte bu vaatler ortada" diye konuştu.
Sivil toplumun, medyanın ve milletin huzurunda kendilerini bağlayarak, vaatlerin gerçekleşme takvimini açıkladıklarını ifade eden Davutoğlu, "Bugünden başlayarak yeni bir sayfa açıyoruz. 'Vira Bismillah' diyoruz. Bir kez daha vakitler hayrola, hayırlar fethola, şerler defola diyoruz. Bu eylem planımızı bütün Türkiye, 78 milyon takip etsin" diye konuştu.
Herkesi çetele tutmaya çağırdı
Davutoğlu, AK Parti'nin kurucu genel başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti hükümetlerinin ilk acil eylem planını açıkladığında, herkesi çetele tutmaya, yapacaklarını takip etmeye çağırdığını anımsattı.
Bu siyaset tarzının takipçisi olarak reformist bir hükümet olduklarını herkese ilan ettiklerini anlatan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Verdiğimiz hangi sözü ne zaman gerçekleştirdiğimizi takip etmenizi istiyoruz. Seçim geçtikten sonra eski defterleri kapatan, verilen sözleri unutan bir siyaset anlayışımız olmadı, olmayacak. Eylem planımızı milletimizin talep ve istekleri doğrultusunda hazırladık. Tek amacımız milletimiz ve devletimizin birlikte güçlenmesi. Her eylemimizin, her reformumuzun muhatabı toplumun tamamıdır. Eylem ve reformların gayesi bütün toplum kesimlerinin huzur ve refahının artmasıdır. Eylem planında önce vaatlerin takvimini sizlere aktaracağız. 3 ay, 6 ay ve 1 yıllık periyot içinde hayata geçirmeye planladığımız reform paketlerine yer vereceğiz."
Emekliye müjde
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yüzde 15'ten yüzde 10'a indirilen Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı sigortalısı olan esnafımızın emekli aylıklarından kesilen sosyal güvenlik destek primi kesintisini tamamıyla bu 3 ay içinde kaldıracağız. 65 yaş aylığı alan yaşlılarımız kimin yanında nerede yaşarsa yaşasın bundan sonra maaşlarında kesinti, duraksama ve engelleme olmayacak, bunun için gerekli düzenlemeleri yapıyoruz" dedi.
Davutoğlu, milletin yaşam kalitesini doğrudan yükseltecek eylemlerin tamamını, vaatlerin bütününü ilk üç ay içinde hayata geçireceklerini vurguladı.
İlk üç ay içinde gerçekleştirmeyi planladıkları ekonomik ve sosyal politikalar alanında yoğunlaştıklarını belirten Davutoğlu, "Toplumun tamamının mutluluğunu gözeterek, emeği, alın terini ve sosyal adaleti esas alarak büyük değişiklikler yapıyoruz. Türkiye'nin imkan ve kaynaklarını adaletle paylaşmayı, sosyal ve ekonomik politikalarımızın merkezine alıyoruz. 78 milyon vatandaşımızın hayatına doğrudan temas edecek büyük müjdelerimizi ertelemeden hayata geçiriyoruz" diye konuştu.
İlk 3 ay içerisinde yerine getirilecek vaatler
İlk 3 ay içinde tamamlayacakları eylemler hakkında bilgi veren Davutoğlu, "Asgari ücreti inşallah bin 300 Türk lirasına yükseltiyoruz. İşçilerimize yönelik bu düzenlemeyi gerçekleştirirken de işverenlerimizin rekabet gücünü zaafa uğratmayacak düzenlemeler yapacak, özellikle KOBİ'lerimiz üzerindeki yükü minimize edeceğiz" ifadesini kullandı.
Bütün işçi ve bağkur emeklililerine yıllık bin 200 lira vereceklerini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Yüzde 15'ten yüzde 10'a indirilen Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı sigortalısı olan esnafımızın emekli aylıklarından kesilen sosyal güvenlik destek primi kesintisini tamamıyla bu 3 ay içinde kaldıracağız. 65 yaş aylığı alan yaşlılarımız kimin yanında nerede yaşarsa yaşasın bundan sonra maaşlarında kesinti, duraksama ve engelleme olmayacak, bunun için gerekli düzenlemeleri yapıyoruz.
Bütün muhtarlarımıza selam ederek söylüyorum. Muhtarlarımızın 950 lira olan maaşlarını bin 300 liraya önümüzdeki 3 ay içinde yükseltiyoruz. Polislerimizin ve uzman erbaşlarımızın 2200 olan ek göstergelerini 3000'e çıkarıyoruz ve polislerin emniyet hizmet tazminatını yüzde 25 oranında artırıyoruz."
Başbakan Davutoğlu, astsubay emeklileri ile ilgili zikredilen bütün sorunları da çözeceklerini, askeri öğrencilerin harçlığını 400 liraya, er ve erbaşların harçlığını da 30 liradan 100 liraya yükselteceklerini bildirdi. Davutoğlu, küçük ve orta ölçekli işletmelerin TSE ve patent belgeleri maliyetlerinin devlet tarafından karşılanmasını sağlayacaklarına işaret etti.
Şubat ayında 30 bin yeni öğretmenin atamasının yapılacağına dikkati çeken Davutoğlu, ev almak için konut hesabı açan ve yüzde 25 peşinat biriktiren vatandaşlara yüzde 15 katkı sağlamak, emeklilere ve dar gelirli vatandaşlara 250 lira taksitle konut sahibi yapmak için düğmeye bastıklarını söyledi.
Kadınlara yönelik çalışmalar
Geçen hafta AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Kongresi'nin ve dün de İstanbul'da BM Kadınlar Zirvesi'nin ev sahipliğini yaptıklarını hatırlatan Başbakan Davutoğlu, ak yüzlü, ak gönüllü bütün kadınları selamlayarak, kadınlarla ilgili çalışmalara değindi.
Kadınları toplumun direği olarak nitelendiren Davutoğlu, "Kadınların ayakta olduğu, kadınların diri, kadınların etkin olduğu bir toplumun zaaf göstermesi mümkün değildir. Kadına yapılan her hizmet toplumun sağlığına, huzuruna, mutluluğuna yapılmıştır. Biz de bu anlamda popülizme, hamasi gönül alıcı sözlere sapmadan doğrudan kadınlarımızın itibarını yükselten işler yapıyoruz" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, eylem planında kadınlar için çok özel çalışma yaptıklarını belirterek, kadınlara hayırlı olsun temennisinde bulundu.
Mart ayında yasal düzenleme tamam
Doğum nedeniyle ücretsiz izinle geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesini sağlayacak bir düzenleme yaptıklarını ve bunların, ilk 3 ay içinde, mart ayının sonuna kadar gerekli yasal işlemlerin tamamlanmasını planladıklarına işaret eden Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Çalışanların doğuma bağlı izin ve haklarını güçlendirmek üzere devlet memurları kanunu ve iş kanununda gerekli değişiklikleri hazırladık, gecikmeden hayata geçireceğiz. Çalışan kadınlarımıza doğuma bağlı olarak ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay, üçüncü ve üzeri çocukta 6 ay yarı zamanlı ve tam ücretli çalışma hakkı ile çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma hakkı getiriyoruz. Böylece kadınlarımız artık 'annelik mi meslek mi' diye onları derinden kaygıya sevk eden bir soruyla muhatap olmayacaklar. Hem anneliklerini hakkıyla yapacaklar hem de emek verdikleri mesleklerini yerine getirecekler."
Mevsimlik tarım işçisi, güneş altında ve ev eksenli çalışan kadınların sosyal güvenceden daha kolay faydalanabilmelerini sağlayacak bir düzenleme yaptıklarını aktaran Davutoğlu, 51 ilde uygulanan yüzde 6 oranındaki işveren primi indiriminde esas alınan 10 işçi çalıştırma zorunluluğunu kaldıracaklarını, böylece çalışma hayatı için üretimin teşvikinde önemli bir yenilik daha yapacaklarını bildirdi.
Davutoğlu, yoksul ailelere belirli ölçülerde internet erişim imkanı sağlayacaklarını belirterek, hiçbir ailenin imkanı olmadığı gerekçesiyle internete ulaşamama hüznünü yaşamayacağını söyledi.
Kentsel dönüşüm yapılması şartıyla izinsiz yapılara elektrik ve su bağlanmasının sağlanacağını ancak istismara izin verilmeyeceğini aktaran Davutoğlu, eylem planında kültürel ve tarihi unsurlara da yer verdiklerinin, bu doğrultuda tarihin önemli şahsiyetleri ve olayları ile masal kahramanların belgesel, dizi ve çizgi film tanıtımlarını destekleyeceklerinin altını çizdi.
Davutoğlu, çocukların sevebilecekleri ve sorumlu birer birey olarak yetişmelerini sağlayacak içeriğe sahip bilgisayar oyunları ve animasyonlar üretilmesini teşvik edeceklerini dile getirdi.
"Mazlum çocukların yaşını silmek için seferber olacağız"
İstanbul'da dün Dolmabahçe ofisine giderken bir grup çocukla karşılaşarak sohbet ettiğini anlatan Davutoğlu, şöyle dedi:
"Bize doğru yürüyen cıvıl cıvıl çocuklar gördüm. Rahmetli hocam birçoğumuzun hocası 'Sebahattin Zaim' adındaki ilkokulun öğrencileri. Durdum onlarla selamlaştım, kucaklaştık. 'Benim misafirim olur musunuz' dedim, beraber Dolmabahçe Ofisine gittik. Gözleri ışıl ışıldı, Allah çocuklarımızın gözlerindeki o ışığı hiç söndürmesin. Onların gözlerine baktığımda bana bir kısmı 'Ahmet amca' dedi, bir tanesi de aradan 'ben emmi diyebilir miyim' dedi, olur sen de 'Ahmet emmi' de dedim. Kimi dayı, kimisi amca ama o çocuklara baktığımda şu anda biz burada Türkiye'nin bu büyük ideallerini paylaşırken çocuklarımızın geleceği ile ilgili heyecanla barış içinde konuşurken çocukları sahile vuran Suriye halkı, bombalar altında hayatlarını kaybeden çocukların yaşadığı Suriyeli kardeşlerim, mülteciler, onlara da inşallah güzel günler duasıyla her zaman yanlarında olacağımızı, dünyanın neresinde olursa olsun gözünde yaş akan, bir damla yaş akan çocuk varsa onun yaşını silmek için bütün bir hükümet olarak seferber olacağımızı buradan ilan ediyorum."
Başbakan Davutoğlu, masum çocukların etniği, mezhebi geçmişleri olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Kim olursa olsun, hangi coğrafyada olursa olsun çocuklara zulüm edenler en büyük insanlık suçunu işlemişlerdir ve nerede, hangi coğrafyada olursa olsun o çocukların gözyaşını dindirmek, yetimlere sahip çıkmak bize Ulu Peygamberimizden en büyük nasihattir. Bunun gereğini yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Herkes Aylan bebeği unutsa, biz Aylan bebeği unutmayacağız. Kimileri bu garipleri, bu çocukları 'ateşin altına geri gönderelim' diye çağrı yaparken biz ateş altındaki bütün çocukların, bu devletin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin şefkat ve merhamet çınarı altında yetişmeleri için elimizdeki her imkanı kullanacağız. Allah bize öyle güç ve kudret versin ki; değil namerde, merde dahi muhtaç eylemesin. Allah bize öyle kudret, öyle bir şefkat versin ki nerede bir mazlum varsa, nerede eşini kaybetmiş bir kadın varsa, nerede babasını, annesini kaybetmiş bir çocuk varsa, 'Türkiye Cumhuriyeti devletinin şefkatli çınarının altına sığınabilsem' diyen nerede bir insan varsa ona elimizin şefkatini uzatabilmemiz için Allah bize güç ve kuvvet versin."
"Gençlere 100 bin liraya kadar faizsiz kredi desteği"
Davutoğlu, eylem planı kapsamında önümüzdeki bir hafta içinde yapacakları düzenlemeleri şöyle sıraladı:
"Eylem planın uygulanmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararını çıkarıyoruz. Reformların koordinasyonu ve izlenmesi kurulu ile reform grubu oluşturuyoruz. Gençlerimize proje karşılığı 50 bin liraya kadar karşılıksız nakdi destek vermeye başlıyoruz. 24 Aralık Perşembe günü gerçekleştireceğimiz Girişimcilik Ödül Töreni'nde bu düzenlemenin ilk adımını atacağız. Gençlerimize 100 bin liraya kadar faizsiz kredi desteğiyle ilgili süreci başlatıyoruz. Kredi Garanti Fonu aracılığıyla bu krediye yüzde 85 kefalet imkanı sağlıyoruz. Henüz bir haftayı beklemeden bugün imzaladığımız kararla lisans öğrencilerinin aldığı 350 lira olan burs ve kredi miktarını 400 liraya çıkardığımızın da müjdesini veriyorum. Gençlerde evliliğin teşvik edilmesi amacıyla çeyiz hesabı uygulamasını başlatarak çeyiz hesabında biriktirilen paranın yüzde 20'si oranında destek sağlamaya başlıyoruz. Esnafa 30 bin lira faizsiz kredi desteği uygulamasına önümüzdeki hafta başlıyoruz."
Davutoğlu, işletme büyüklüğü 5 dönümün altında olan meyve, sebze, süs bitkisi ve ıtri, tıbbi aromatik bitki yetiştiricisi çiftçileri desteklemeye yönelik düzenlemelerle ilgili tüm kararların da çıkarılacağını bildirerek, "Çiftçilere seraların modernizasyonu için faizsiz kredi desteği uygulamasını önümüzdeki haftadan itibaren başlatıyoruz. Seralara ticarethane fiyatı yerine sulama suyu elektrik fiyat uygulamasını başlatarak seracılık maliyetini düşürüyoruz" diye konuştu.
Bu düzenlemeler için herhangi bir bir yasal değişikliğe duyulmadığını bildiren Davutoğlu, önümüzdeki hafta içinde bu vaatlerin yerine getirileceğini dile getirdi.
"Gelin bu ülkeyi el ele vererek yarınlara hep birlikte taşıyalım"
Reformlarım hayata geçirilmesinde, kamuoyunun hakemliğinin önemine işaret eden Davutoğlu, reform niteliğindeki bazı değişikliklerin TBBM'nin iradesini gerektirdiğini aktardı.
Vaatlerden yasal düzenleme gerektiren hususlara millet iradesini temsil eden herkesin katkı sunması gerektiğini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"En azından yeterli sayısal desteğe ihtiyaç duyulan alanlarda muhalefetin omuz vermesi gerekecek. Huzurunuzda muhalefet partilerine çağrıda bulunuyorum. Gelin Türkiye'nin gelişme iradesine, büyüme azmine katkı verin. Kalıcı bütçeyi çıkarma konusundaki çağrıya maalesef sadece Sayın Bahçeli olumlu cevap verdi. Bu makul çağrımızı ise diğer partiler pazarlık konusu yapmaya kalktı. Bu reformların hayata geçmesinde aynı tutumu sergilemeyin. Millete hizmet yolunda makul bir siyasi tavır sergileyin. Milletin gözü üzerinizdedir. Milletimiz, katkılarınız dolayısıyla hızla hayata geçen reformları da engelleyici tutumunuz dolayısıyla geciken reformları da gözleyecek ve notunuzu ona göre verecek. Artık ön yargılı, sonuç vermeyen alışkanlıklarla muhalefetin de gideceği bir yer yoktur. O nedenle bir kez daha muhalefet liderlerine sesleniyorum. Gelin bu ülkeyi el ele vererek yarınlara hep birlikte taşıyalım."
Anayasa için muhalefete çağrı
Yeni anayasa için muhalefet partilerine çağrıda bulunan Davutoğlu, parti liderlerine şöyle seslendi:
"Anayasa değişikliği, bizim temel ve öncelikli hedeflerimizden biridir. Türkiye'nin yeni bir anayasaya sahip olmasının gerekliliğini parti liderleri ile görüşeceğim. Ortak aklı harekete geçirerek ve en doğru usulü izleyerek, mümkün olduğu kadarıyla en geniş katılımlı bir toplumsal mutabakatla yeni bir anayasa yapacağımıza inanıyorum."
"Öyle bir anayasa çıkaralım ki ana gibi kucaklayıcı olsun, vatandaşı korkutmasın, bizi karamsar bir tabloya sürüklemesin onun için herkesin desteğine ihtiyacımız var. İlk fırsatta muhalefet partileri Genel Başkanları ile bir araya gelip yeni anayasayı konuşmak isityorum. Toplumsal bir mutabakatla yeni anayasayı yapacağımıza inanıyorum."
"Meseleyi şahsileştirmeden, partisel ya da siyasal farklılıklar zeminine oturtmadan, buradan bütün genel başkanlara bir kez daha çağrıda bulunuyorum, gelin hepimizin yüz karası olan, darbeler tarihinden kalan 12 Eylül anayasasını birlikte tarihe tevdi edelim. Onun yerine, hep beraber, hepimizin gurur duyacağı, çağdaş, demokratik, özgürlükçü bir anayasayı çıkaralım."
"HSYK'yı yeniden yapılandıralım. Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu kuralım. Yargı üst yönetimini oluşumde TBMM'nin gücünü yükseltelim. Türkiye'deki üniversitelerin yurtdışında faaliyet göstermesinde yoğunlaştıralım. Bu vaatlerimizi ve reform paketlerimiz için çetele tutmanızı istiyorum. Takvimimiz bellidir."
ANKARA/AA