TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine devam ediliyor.
Tasarının tümü üzerinde söz alan CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, ihracatının yüzde 60'ına yakınını AB ülkelerine yapan Türkiye'nin, söz konusu tasarıyı çok daha ayrıntılı tartışması gerektiğini belirterek, bu ihracatın düşmesinden endişe duyduğunu söyledi.
"Sosyal ve ekonomik hayatın din kurallarına göre düzenlenmesi laik devlet ilkesiyle bağdaşmaz" diyen Arslan, Türkiye'nin dış politikada yaşadığı sorunlara işaret etti.
BAŞTAN ÖLÜ DOĞUYOR
Arslan, "Bu tabloda dış politika değişmeden, sadece bir kurum kurularak İslami piyasalarda helal-haram ürün tartışması yapmak, istenen sonucu getirmeyecektir. Öngörülen yeni kurum, izlenen ekonomi, sanayi, gümrük politikası ve dış politika nedeniyle baştan ölü doğmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
ULUSLARARASI STANDART YOK
MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu da dünyada pek çok kuruluşun helal ürün sertifikası verdiğini ama bunların arasında henüz bir uluslararası standardın sağlanamadığına dikkati çekti.
Helal standardını oluşturan birtakım unsurlar olduğunu belirten Tanrıkulu, "Ancak helal sertifikasının da artık dünyada ciddiyetle ele alınmasının gerektiğini farkındayız." dedi.
Türkiye'de bu alanda önder kuruluş olması için kapsamlı düzenlemeye ihtiyaç olduğunu dile getiren ve bu yönde tasarıyla ilgili önerilerde bulunan Tanrıkulu, "Böyle bir kuruluşun kamu tahakkümünün, bakanlık çatısının dışında olması başlangıçta daha olumlu olabilirdi." şeklinde konuştu.
NEDEN BÖYLE BİR PAZARI ONLARA KAPTIRALIM?
AK Parti Elazığ Milletvekili Metin Bulut ise dünyada 1,8 milyar Müslüman'ın hassasiyeti ile oluşan son derece büyük bir pazardan bahsedildiğini söyledi.
Pazarın büyük bölümünün gayrimüslimlerin elinde olduğuna dikkati çeken Bulut, "Allah aşkına neden böyle bir pazarı onlara kaptıralım?" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bir süre önce, yurt dışından ithal edilecek lop etin kesiminin İslami usullere göre yapılıp yapılmadığı yönünde soru sorduğunu, bunu haklı bir soru olarak gördüğünü aktaran Bulut, hükümetin hayvanların kesiminin Türkiye'den giden kasaplarca, dini kurallara uygun yapılacağını açıkladığını aktardı.
Bulut, Türkiye'de her kesimde görülebilecek bu tür hassasiyetlerin dahi tasarıyla kurulmak istenen HAK'ın gerekliliğini ve önemini gösterdiğini belirtti.
"ÜZÜM NEDİR, ŞARAP NEDİR KONU BU DEĞİL"
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, milletvekillerinin görüşlerini aktarmalarının ardından soru ve eleştirilere yanıt vermek üzere söz aldı.
Tasarının bir yıllık bir çalışma sonucu hazırlandığını, bu süreçte sivil toplum kuruluşları ve ilgili tüm taraflardan görüş sorulduğunu anlatan Zeybekci, "Biz burada 'helal nedir, haram nedir' tartışmıyoruz. 'Üzüm nedir, şarap nedir' konu bu değil. Bununla ilgili standartlar zaten SMIIC (İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü) bünyesinde yapıldı, bitti. Helal standartları oluşturuldu." diye konuştu.
Zeybekci, HAK'ın Türkiye'nin önemli bir pazarda etkin olmasını sağlayacağını vurgulayarak, ihracatın artmasına da yol açmasını beklediklerini aktardı.
HAK'ın uluslararası alanda da faaliyet göstereceğinin altını çizen Zeybekci, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kurulmasını istediğimiz HAK, SMIIC'in ortaya koyduğu helal standartlarına uygun helal belgesi verebilecek kuruluşları akredite edecek. Onlar SMIIC standartlarına uygun bir şekilde helal belgesi vermeyle ilgili yetkilendirilecekler ve bunlar devamlı olarak kontrol edilecekler. HAK gidip de bir şirkete sen helal standardına 'uygun musun değil misin' diye sormayacak."
CE BELGESİ
Son yıllarda ithal ürünlerin denetiminde hassasiyet gösterdiklerine dikkati çeken Zeybekci, CE belgesinin de bir sertifikasyon olduğunun altını çizdi.
Zeybekci, şöyle konuştu:
"CE belgesi, Uzakdoğu ülkelerinden, Çin, Tayvan, Vietnam gibi ülkelerden gelen ürünlerde sadece matbaa masrafı olan bir belge haline gelmiş. Arkasında hiçbir şey yok. Ne orada bunu akredite eden kuruluş var ne de bunu sertifika halinde desem, şirket olarak ürettiği bu üründe CE belgesi kullanmakla ilgili yetkilendirilmiş. Ve yaklaşık olarak tespitlerimize göre yüzde 50 oranında sahte CE belgesi çıkma ihtimali var. Şu ana kadar yüzde 14, 15'ler seviyesine geliyor. Ama denetimlerimize derinleştirerek devam ediyoruz. Belki milletvekillerimize; bizim Türkiye'ye gelen ithal ürünlerdeki bu ürünlere yaptığımız denetimlerden dolayı ithalatın yavaşladığıyla ilgili şikayetler gelmiş olabilir. Çocuklara veya tene dokunan tüm ürünlerde boyar maddelerle ilgili laboratuvar kontrollerine gidiyoruz. Buralarda da çok büyük sıkıntılar var."
DEVASA BİR PAZAR VAR
Zeybekci, HAK'ın sadece Türkiye'de değil, 36 ülkenin tamamında da helal belgesi verebilecek şirketleri akredite etme imkanını sahip olacağını belirterek, Türkiye'nin, sırtını Doğu'ya döndüğü eleştirilerinin yanlış olduğunu söyledi.
Nihat Zeybekci, "Burada 'Sırtımızı sadece Doğu'ya döndük' falan değil, ıskaladığımız devasa bir pazar var. Bu pazara Kanadalılar da giriyor, İngilizler de giriyor. Biz bir kural koyma alanında liderlik yapmak istiyoruz." dedi.
Bakan Zeybekci'nin konuşmasının ardından tasarının maddelerinin görüşmelerine geçildi.
TBMM / AA