Kadınların genellikle tıbbi yönlendirme olmadan pilates sınıflarına başvurduklarını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Fizyoterapist Çağıl Ertürk, “Pilates uygulayıcıları tarafından egzersiz için mutlak risk faktörleri hamilelerde taranmalı, medikal olarak uygun olan hamileler için kişiselleştirilmiş pilates programları tasarlanmalıdır” diye konuştu.
SIRTÜSTÜ EGZERSİZLERE DİKKAT
Kadın doğum uzmanlarının, hamilelere 13’üncü haftadan itibaren sırtüstü pozisyonda egzersizi bırakmalarını tavsiye ettikleri belirten Ertürk, “Omurga hareketlerinin yanı sıra kolları ve bacakları dâhil ederek çalıştırılan gebe kadınlar, baş dönmesi, mide bulantısı, reflü, nefes darlığı ve hipotansiyon gibi hamilelik rahatsızlıkları ile karşılaşabilir” ifadelerini kullandı.
'DAHA FAZLA ÇALIŞMAYA İHTİYAÇ VAR'
Pilatesin en fazla rapor edilen fiziksel faydasının pelvik taban kuvvetinin artması olduğunu ifade eden Ertürk, “İdrar inkontinansın önlenmesinde egzersizin rolünü destekleyen yeni kanıtlar da vardır ancak pilatesin hamile kadınlar tarafından seçilen popüler bir fiziksel aktivite olduğu göz önüne alındığında, bu egzersizin gebelikte güvenliğini ve etkinliğini kanıtlamak için daha fazla çalışma gerekli” dedi.
GEBELİKTE NEFES ALIŞKANLIKLARI
Hamilelik sırasında nefes alışkanlıkları uygulamasının, kadınların doğum sırasındaki ağrıyı yönetmelerine yardımcı olduğunu ifade eden Çağıl Ertürk, “Doğum eyleminin ikinci aşaması sırasında kendiliğinden veya istemsiz baskıya yardımcı oluyor” dedi.
İSTANBUL/DHA