İran komutasındaki Şii milisler ile rejim kuşatmasındaki Doğu Halep'ten yola çıkan ilk tahliye konvoyundaki sivil yaralılardan bazıları Hatay'da tedavi altına alındı. Yaralıların anlattıkları da yürek buruktu. Kimi gözünden, kimi bacağından yaralanan Suriyeli siviller, Cilvegözü Sınır Kapısı'nda bekletilen ambulanslarla Hatay'daki çeşitli hastanelere sevk ediliyor.
Yaşadıkları korku ve acı hala yüzlerinden belli olan yaralılar, duygularını anlatmakta bile güçlük çekiyor. Ciyazera ailesi de şifa için Reyhanlı Devlet Hastanesine getirilenler arasında yer aldı.
BİZİ BUNU HAKETMEDİK
Anne Murfed Ciyazera (35), gözü yaşlı yaşadıklarını aktararak, evinden eşi, 2 oğlu ve kızıyla birlikte güvenli bölgeye kaçmak istedikleri sırada havadan beyaz bir şeyin düştüğünü gördüğünü ve gerisini hatırlamadığını dile getirdi.
Saldırıdan sonra kendisi, eşi ve çocuklarının Halep yakınlarında bir hastaneye kaldırıldığını ifade eden Ciyazera, "Gözümü açtığımda hastanedeydim. Bütün ailem yaralanmış. Ne olduğunu anlamadım. O an öğrendim ki 7 yaşındaki oğlum Yazid saldırıda ölmüş. O yeşil gözlü, sarışın, beyaz tenliydi." diye konuştu.
Halep'te durumun çok kötü olduğunu belirten Ciyazera, "Yollara insanlar sıkıştırılmış durumda. Yemek, su yok. İnsanlar kan ağlıyor. Halep böyle bir şeyi hakketmedi, Halep insanı bunu hakketmedi. Halep'ten hiç çıkmadım, çıkmayı da düşünmüyordum." dedi.
Saldırıda bacağından yaralanan ailenin en büyük çocuğu Muhammed Ciyazera da (11) evlerinden çıktıkları anda bombalandıklarını ve yaralandığını belirtti. Ciyazera, yaşadıklarının çok kötü olduğunu, Halep'te su, yemeğin bulunmadığını söyledi. Ailenin 9 yaşındaki kızı Viyam ise gözünden yaralandığını ve saldırıda kardeşinin öldüğünü anlattı.