Rusya son dönemde Ortadoğu ve Doğu Avrupa’daki askeri müdahaleleriyle bu bölgelerde belirleyici konuma geldi. Ukrayna’ya bağlı olan Kırım’ı 2014’te ilhak eden, bu ülkenin Lugansk ve Donetsk bölgelerinde kendine yakın güçlerin bağımsızlık etmesini sağlayan Moskova yönetimi, bir yıldır Suriye’de devam eden hava operasyonlarıyla buradaki savaşı da Esad rejiminin lehine çevirdi. Rusya’nın bu bölgelerdeki faaliyetleri, yakın tarihinden önemli izler taşıyor.
Dış politika dergisi Foreign Policy’de bir yazı kaleme alan uluslararası ilişkiler uzmanı Mark Galeotti, Rusya’nın Halep’te uyguladığı yöntemlerle, İkinci Çeçen Savaşı’ndaki yöntemleri arasında önemli benzerlikler bulunduğuna dikkat çekiyor. Viladimir Putin’in, Başbakan olduğu yıl başlattığı savaşta, nükleer silahlardan sonra en güçlü patlamayı üreten termobarik bombaları kullandığını hatırlatan Galeotti, Putin’in amacının sadece bir bölgeyi ele geçirmek değil, aynı zamanda isyancıları aşırı güç kullanımıyla psikolojik açıdan çökertmek ve savaşı kzanamayacaklarına ikna etmek olduğunu belirtiyor. Yazar, Halep’in de bu konuda ‘talihsiz bir örnek’ olduğunu ifade ediyor.
İkinci Çeçen Savaşı döneminde Rusya’da çalışan gazeteci Oliver Bullough da Washington Post gazetesine yazdığı yazıda, Rus ordusunun Halep’te yaptığı gibi Grozni’de de hastaneleri vurduğunu ifade ediyor.
ILIMLILARI EZİYORLAR
Bullough’a göre bir başka benzerlikse, hem Esad rejiminin Suriye’deki ılımlı muhalifleri yok etme politikasının bir benzerinin Çeçenistan’da da uygulanmış olması. “Putin’in güvenlik servisleri, müzakere etmeye değer herkesi aldı. En uzun yaşayan isyancı liderler fanatiklerdi. Bunların Moskova caddelerinde kendilerini patlatmak için gönderdiği kadınlar ve okullara, tiyatrolara saldırıları, Putin’in yaptıklarını meşrulaştırdı” ifadelerini kullanan Bullough, Halep’in düşmesi halinde oluşacak siyasi çözümün de Çeçenistan’dakine benzer olacağını belirtiyor. 2003 yılında savaşın ardından yapılan ilk seçimlerde, Putin’e karşı olan bütün adayların ekarte edildiğini hatırlatan Bullough, Halep’e de bir ‘zorla barış’ dayatılmasının muhtemel olduğunu savunuyor. Grozni’de 1999-2000 yıllarında yaşanan savaşta ölen sivil sayısına ilişkin tahminler 50 binle 200 bin arasında.
HAPİSHANELER ‘GULAG’ GİBİ
Ukrayna merkezli Doğu İnsan Hakları Grubu’nun raporunda, Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donetsk ve Lugansk bölgelerinde mahkumların kölelik koşullarında zorla çalıştırıldığı öne sürüldü. Hapishanelerdeki faaliyetler, Sovyetler Birliği döneminde siyasi mahkumların gönderildiği ‘gulag’ adlı çalışma kamplarına benzetiliyor. Düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’ne konuşan grubun başkanı Pavel Lisyanski, çalışmalarını mahkumların akrabalarından gelen bilgiler üzerine başlattıklarını söyledi. Kuruluşun yayınladığı bir videoda, hapishenelerde çalışan mahkumlar görülüyor.