Suriye’deki iç savaşın başından bu yana beş yıl dokuz ay geride kaldı. Bu sürede Suriye’de yüzbinlerce insan öldü, ülkenin hemen hemen bütün şehirleri büyük yıkıma uğradı. En büyük yıkımı yaşayan şehirse, savaştan önce Suriye’nin en büyük kenti olan Halep.
Savaşın ilk dönemlerinde, Halep büyük ölçüde sakin kalmıştı. Ancak savaşın ateşi, Temmuz 2012’de Halep’i de sarmaya başladı. Beş bin yıllık önce kurulan, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi büyük imparatorlukları gören şehir, dört buçuk yılda adeta yok oldu. Şehirle yaşıt olan Halep Kalesi de tarihinin en büyük savaşını bu dönemde gördü. Beş bin yıldır olduğu gibi, şehirdeki savaşın en stratejik noktalarından biri bu kaleydi.
Esad rejimi ve müttefiklerinin kale bölgesini ele geçirmesinin ardından, Halep’in düşmesi zaman meselesi haline gelmişti. Kale düştükten sonra birkaç gün içinde ellerinde kalan bölgenin tamamına yakınını kaybeden muhalifler, tahliye anlaşmasına razı olmak durumunda kaldı. Çatışmaların dinmesinden sonra şehre gelenlerin ilk ziyaret ettiği yer de kale çevresiydi.
Halep’in bir başka sembolik eseri olan Emevi Camii de savaşın kurbanlarındandı. İlk kez sekizinci yüzyılda inşa edilen ve savaşta büyük yıkıma uğrayan caminin, 13’üncü yüzyıldaki yenileme kapsamında inşa edilen minaresi artık yerinde yok. Halep’te savaş bugün bitme noktasına geldi. Ancak şehre barışın geldiğini söylemek, bu fotoğraflara göre pek mümkün görünmüyor.