ÖZEL HABER / EROL METİN
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki FETÖ ‘çatı’ davasına müdahillik talebinde bulunan Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde Çankaya’daki evlerinin önünde kurşunlanarak öldürülen eşi yazar Necip Hablemitoğlu cinayeti konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
GÖREVSİZLİK KARARI
Eşinin FETÖ’nün emniyet ve ve TSK’daki faaliyetleri hakkında “Köstebek” kitabını kaleme almasından 5 ay sonra katledildiğini hatırlatan Hablemitoğlu, cinayet gününden itibaren ilginç bir soruşturma süreci geçirdiklerini söyledi. Cinayet hakkında bir iddianame hazırlanıp olayın bir davaya dönüşmesini sağlayabilecek bir savcılık süreçlerinin olmadığını belirten Hablemitoğlu, Ergenekon olayından önce eşinin ölümünü soruşturan savcının bir sonuca ulaşamadığını ve bir süre sonra dosyayı bıraktığını aktardı.
Dosyanın yine uzunca süre bir bilinmezlik sürecine girdiğini ifade eden Hablemitoğlu, “Bir süre sonra da dosya kayboldu” dedi. Eşinin dosyasının 2008’de FETÖ’cü firari savcı Zekeriya Öz tarafından yürütülen Ergenekon soruşturmasıyla birlikte yeniden gündeme geldiğini hatırlatan Hablemitoğlu, şöyle konuştu: Savcı Öz, suikastı azmettiren, gerçekleştiren olmak üzere birtakım isimleri iddianameye yerleştirdi ve ardından çok ilginç bir şey oldu. Daha dava başlamadan Ergenekon iddianamesinden dosya çıkartılarak görevsizlik kararı verildi. Dosya Ankara’ya gönderildikten sonra da uzun süre savcısız kaldı. Daha sonra bir savcı atandı. Sonra o savcı da ortadan kayboldu.
HTS KAYITLARI YOK EDİLMİŞ
17-25 Aralık sürecinin ardından dosyanın tekrar incelemeye alındığını anımsatan Şengül Hablemitoğlu, “Mevcut iddianamede yer alan ifadeye göre bunun profesyonelce yapılmış bir cinayet olduğu söyleniyor. O yıllarda emniyet içindeki egemen cemaat yapılanması tarafından bu soruşturmanın yürütüldüğü saptanmış. Soruşturmada olay öncesinde cep telefonlarına ait HTS kayıtları alınmış, herhangi bir çalışma yapılmamış ve daha sonra kayıtlar ortadan kaybolmuş” dedi.