Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Trabzon'da, DSİ 22. Bölge Müdürlüğü'nde düzenlenen 'Trabzon İş Dünyası Buluşması' toplantısına katıldı.
Yılmaz toplantı öncesinde basına açıklamalarda bulunmuş oldu. Burada konuşan Yılmaz, Fas'ta meydana gelen depremle ilgili açıklamalarda bulunarak, "Türkiye Cumhuriyeti olarak olayın hemen ilk anından itibaren Faslı yetkililerle ilgili bakanımız, İçişleri Bakanımız ve diğer yetkililerimiz temasa geçtiler.
Ve Türkiye Cumhuriyeti olarak elimizden gelen tüm desteği vereceğimizi ifade ettiler. AFAD belli hazırlıklar yaptı. Gerek çadır, gerek gıda, gerek arama kurtarma ekibi olarak ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuz ilgili muhataplara iletildi" dedi.
"ÜLKEMİZİ 21 YILDA 3.5 TRİLYON DOLARLIK BİR YATIRIMLA BULUŞTURDUK"
Yılmaz, "Milletimiz için Cumhurbaşkanımız liderliğinde hep büyük hayaller kurduk. Ama hiçbir zaman milletimize hayal satmadık. Her zaman ayakları yere basan programlar, projeler uyguladık. Yatırımlar yaptık. Ülkemizi 21 yılda 3.5 trilyon dolarlık bir yatırımla buluşturduk son 20 yılda.
21 senedir gerçekçi siyaset, eser ve hizmet siyaseti yaptık. Ülkemizin asırlık eksikliklerini tamamlama gayreti içinde olduk. Cumhuriyetimizin 100. yılına, insanımızın daha büyük umutlar ve daha büyük hedeflerle girmesi için çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE DÜNYANIN 2 PUAN ÜSTÜNDE AŞAĞI YUKARI BİR BÜYÜME PERFORMANSI GÖSTERDİ"
Zor bir dönemden geçildiğini söyleyen Yılmaz, "Dünya hala pandeminin etkilerini tam olarak atlatabilmiş değil. Son 20 senelik döneme baktığınızda Türkiye ekonomisi son 20 yılda yüzde beş buçuk ortalama bir büyüme kat etti, kaydetti. Dünya ekonomisiyse 3.6 civarında bir büyüme kaydetti. Yani son 20 yılda Türkiye dünyanın 2 puan üstünde Aşağı yukarı bir büyüme performansı gösterdi.
Bir yıl için bu çok önemli değil diyebilirsiniz. Ama 20 senelik bir ortalamada bunu başaran bir ülkenin dünyadaki konumunu nereden nereye taşıdığını da hesaplayabilirsiniz. Son yıllarda yalnız dünyada büyümede bir yavaşlama var. İçinde bulunduğumuz yıl yüzde 3 civarında dünyada bir büyüme bekleniyor.
Önümüzdeki yıllarda da öyle. Yani ortalama 3.6'dan 3'lere düşmüş durumda dünya büyümesi. Dünya ticareti de aynı şekilde çok daha hızlı gelişirdi. Ama son yıllarda büyümenin bile bu yıl altına düşmesi bekleniyor. Yüzde 2 civarında dünya ticaretinde bu yıl bir artış beklentisi var" dedi.
"MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇEMİZDEN DEPREME AYIRDIĞIMIZ KAYNAK 762 MİLYAR TÜRK LİRASI"
6 Şubat depremlerini hatırlatan Yılmaz, "Bu ölçekte bir deprem hangi ülke olursa olsun, hangi gelişmişlik seviyesinde olursa tüm ülkeleri çok ciddi bir şekilde etkileyebilecek ölçekte bir deprem. Bizi de ister istemez tabii ki etkiliyor.
Bu yıl yalnız merkezi yönetim bütçemizden depreme ayırdığımız kaynak 762 milyar Türk lirası. Gelecek yıl bu 1 trilyon Türk lirasının üstüne çıkacak. Merkez yönetim bütçemizdeki deprem harcamaları. Ne yapıyoruz burada? Acil işleri bitirdik çok şükür. Çadır kalmadı, acil müdahaleler yapıldı.
Ama şimdi asıl harcamayı şimdi yapmak durumundayız. Kalıcı konutları inşa etmemiz gerekiyor. Altyapıyı tamir etmemiz gerekiyor. Ekonomik ve sosyal yaşamı normalleştirmemiz gerekiyor. Bütün bunlar büyük harcamalar gerektiren işler" diye konuştu.
"KİŞİ BAŞINA GELİRİMİZİN 14.885 DOLARA ULAŞACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ"
Orta vadeli programla ilgili göstergeleri de paylaşan Yılmaz, "Bu yıl 2023, artı 3 yıl demek, orta vadeli program. 2023, 2024, 2025, 2026 yani izleyen üç yıl. Bu içinde bulunduğumuz senenin da rakamlarını güncelliyoruz. Üç yıla ilişkin de politikalarımızı, tahminlerimizi koyuyoruz. 2023 yılındaki tahminimize göre ilk defa tarihimizde 1 trilyon doların üstüne çıkacağız bu yıl.
Aslında şu anda bile hesapladığımız geçmişe dönük 12 aylık bir hesap yaptığımızda 1 trilyon doları aşmış durumdayız. Bu Türkiye için bir ilk oldu. Satın alma gücü paritesiyle dünyanın 11. büyük ekonomisiyiz. Bu yeni rakamla ulaştığımız nominal dolarla 1 trilyonun üstündeki dolar büyüklüğüyle 17. büyük ekonomi konumundayız.
Nominal dolar bazında. Son 20 yılda az önce söyledim. Dünya 5.5 büyürken biz 3.6 büyüdük. 4.5 ortalamayla gene önümüzdeki 3 yıl büyümeyi öngörüyoruz. 2026’ya geldiğimizde 1.3 trilyon doların üstünde Ekonomik büyüklüğe ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Kişi başına gelirimizin ise 14.885 dolara ulaşacağını öngörüyoruz" dedi.
"LÜTFEN DERE YATAKLARINDA YAPILAŞMAYA GİTMEYELİM"
Bölgenin afetselliğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, "Afet yaşadıktan sonra yaptıklarınız önemli elbet fakat asıl önemli olan afet yaşamadan riskleri görüp riskleri azaltıcı projeler yapmak. Bu bir yerde deprem riski olur, diğer yerde sel riski olur, başka yerde heyelan olur, bir yerde yangın riski olur.
Bu riskleri öncesinden görüp, risk azaltıcı önlem almak çok kıymetli. Bu anlamda Karadenizli kardeşlerimize de bir çağrıda bulunalım hep birlikte. Lütfen dere yataklarında yapılaşmaya gitmeyelim" diye konuştu.
"AİLE VE GENÇLİK BANKASINI KURACAĞIZ"
Yılmaz, seçim vaatleri arasında yer alan aile ve gençlik bankasına ilişkin, "Karadeniz'de yeni gaz, petrol aramaları, imkanları var. Bu mevzularda da önemli gelişmeler sağladık. Bu çerçevede de bir aile ve gençlik bankası kurmayı hedefliyoruz. Seçim vaatlerimizden biri buydu. Bu mevzuda da çalışmalara başladık.
Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda çalışmaları başlattık. Belli bir aşamaya getirmiş durumdayız. Olgunlaştırdığımızda kanun teklifimizi yeni dönemde Meclisimize sunacağız. Aile ve gençlik bankasını kuracağız ve aşama aşama bunu etkili bir hale getireceğiz.
Gerek doğal gazdan, gerek petrolden, gerekse madenlerden gelen birtakım gelirleri belli bir yüzdesini bu bankamıza aktararak buradan yeni evlenen çiftlere destek olacağız. İleriki dönemlerde belki genç girişimcilere buradan daha fazla destek olma imkanlarını da araştıracağız" açıklamalarında bulunmuş oldu.
"YEŞİL YOL GÜZERGAHIMIZ OLSUN"
Bölgenin turizmine değinen Yılmaz sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Ama en önemlisi tabii yeşil yol dediğimiz yayla turizmi. Burası marka bir doğa turizmi güzergahı bizim çıkış gayemiz oydu. Devlet Planlama Teşkilatındayken çalıştığımız bir projeydi. Belli bir güzergahı uluslararası bir markaya dönüştürmekti amaç.
Nasıl mavi yol diye bir denizlerimizde güzergahlar var ise Yeşil Yol güzergahımız olsun. Uluslararası bir marka olsun. Belli bir uluslararası standardı olsun. Burada tabiatla uyumlu kesinlikle tabiatla uyumlu bir yol yapılsın. Yaylalar arasında yerel malzeme kullanılsın, yerel mimari kullanılsın.
Ve bu güzergah süresince iyi bir kaliteli bir destinasyon oluştursun. Yerel düzey turistler geldiği zaman da ve yurt içinden ziyaretçiler geldiği zaman da çok güvenli, konforlu, kaliteli bir doğa turizmi yaşansın. Katma değeri yüksek bir turizm olsun.
Hedef buydu. Bu yönde de epey bir çalışma var. Yürütüldü, belli bir noktaya gelindi. Önümüzdeki dönem inşallah bu mevzuda geçmişi de iyi değerlendirerek yeniden masaya yatırarak daha farklı açılımlar da yapılabilir diye inanıyorum."