Hayvan barınaklarındaki vahşet görüntüleri geçtiğimiz günlerde ülkenin gündemine oturmuş, vicdanları yaralayan sahneler isyan ettirmişti.
Hayvan barınaklarına ilişkin soru işaretleri hala akıllarda kalmaya devam ederken barınaklarla ilgili bir tablo daha ortaya çıktı.
Temmuz 2021'de yasalaşan 'Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' ile nüfusu 25 binin üstündeki tüm belediyelere hayvan bakımevi kurma zorunluluğu getirildi.
Buna göre, nüfusu 25 bin ile 75 bin arasındaki belediyelerin 31 Aralık 2024, 75 binin üstündeki belediyelerin ise 31 Aralık 2022'ye kadar bakımevi kurması gerekiyor. Bu tarihler içinde bakımevi kurmayan belediyelere ise valilikler tarafından yaptırım uygulanacak. Belediyeler, yasaya göre hayvan bakımevi kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin 1000'de 5'i oranında kaynak ayırmak zorunda. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde 1000'de 3 olarak uygulanacak.
'20 GÜN İÇİNDE KURMALARI İMKANSIZ'
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Koordinasyon Kurulu Başkanı Tülay Danacıoğlu, yasaya göre barınak kurması gereken 494 belediye olduğunu, bunlardan şu anda sadece 189'unun barınağa sahip olduğunu belirtti. Danacıoğlu, "7332 sayılı kanuna göre nüfusu 75 binin üzerinde olan belediyelerin 31 Aralık 2022’ye kadar sokak hayvanları için bakımevi kurma zorunluluğu var fakat şu anda sadece 189 belediyenin barınağı var. Belediyelerin yeni çalışmalar anlamında herhangi bir oluşumun içine girmediklerini de hep birlikte görüyoruz. Nüfusu 75 binin üstünde olan belediyelerin ne yazık ki çalışmaları hiç yok denecek düzeyde. Bu süreç içinde bu kurulamadıysa 20-25 gün içinde oluşturmalarının mümkün olmadığı görülüyor. Barınaklarımızın durumu malum, her gün katliam haberleri geliyor, yayınlar yapılıyor, barınakların durumları bu şekildeyken sokak hayvanlarını toplatıp barınaklarda yaşamasını sağlamak mümkün değildir" dedi.
'ORMANA HAPSEDİLMELERİNİ DOĞRU BULMUYORUZ'
Başkan Danacıoğlu, popülasyonun kontrolü için kısırlaştırmanın önemine değinerek, "6’ncı maddenin gereği sokak havanlarını bulundukları yerden alıp, kısırlaştırıp, aşılanıp alındığı yere bırakılması kanunda geçerlidir ama Bolu’da yapılan çalıştayda İstanbul pilot olacak şekilde orman arazileri içinde hayvanların toplatılmaya çalışılması yönünde yapıldı. Bu çalıştaya bu işe emek veren, sahada olan gönüllülerimiz, STK’lar davet edilmedi, onların görüşleri alınmadı. Sokak hayvanı sorunu varsa bu belediyelerin sorumluluğu altındadır.
Orman arazilerine hapsedilen hayvanların ekolojik dengeye zarar vereceği, kuduz vakalarının artması, başlarında bulunan görevlilerin şu an barınaklarda olduğu gibi yetersiz olacağını ön görüyoruz. Orman arazisinde oluşacak yaşam alanlarında çok büyük sıkıntıların olacağını öngörüyoruz. Popülasyonun tek çözüm yolunun kısırlaştırma olduğunu üstüne basa basa söylüyoruz, bunun dışında hiçbir çözüm yolu popülasyonun artmasına engel olmayacaktır" diye konuştu.