Pazartesi günü Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan'da meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem Gaziantep, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Adana, Osmaniye ve Hatay'ı savaş alanına çevirdi. Türkiye'yi yasa boğan peş peşe iki deprem 21 bin 43 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, 80 bin 97 vatandaşımızın ise yaralanmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın "Dünyanın en büyük felaketlerinden biri" olarak tanımladığı Kahramanmaraş merkezli depremde Baba Mesut Hançer'in, vefat eden 15 yaşındaki kızı Irmak Leyla'nın elini bir an olsun bırakmaması depremin simge fotoğraflarından biri oldu.
BABA HANÇER YÜREKLERİ DAĞLADI
15 yaşındaki kızı Irmak Leyla'yı toprağa veren acılı babanın CNN Türk canlı yayınındaki açıklamaları yürekleri dağladı.
Kızının cansız bedenine depremden 3 gün sonra ulaşabildiğini açıklayan acılı baba, kızı Leyla dahil olmak üzere 7 akrabasını kaybettiğini açıkladı. Kalacak bir yeri kalmadığını belirten Hançer'in açıklamaları ekran başındakileri duygulandırdı.
"KALACAK YERİM KALMADI"
Hançer şunları söyledi:
"O gün çok kötü oldum. Duyar duymaz gittim. Kendi imkanlarımla kızımı çıkarmaya uğraştım ama malasef yapamadım. Evlat acısı çok kötüymüş. Kızım 15 yaşındaydı. Babaannesine gezmeye gitmişti. Ama maalesef 3 gün sonra cansız bedeniyle karşılaştım. Annem, iki abim 7 kişi enkaz altında kaldı. Umudum yoktu. Hatıl üzerindeydi kızımın. Ama işte ilk deprem anında vefat etmiş. Kurtuluş imkanı olmamış. Kimseye bir şey diyemiyorum. Enkaz alanı çok olduğu için 3 gün sonra ulaşabildik.
Ben AFAD ile görüştüm, imkanları suna bildikleri kadar sundular. El gücüyle krikoyla kaldırdılar ve kızımı oradan çıkardık. Benim kendi oturduğum evimde hasar var. İmkanlarımız olmadığı için evimize giremiyoruz. Başkasının evinde oturuyoruz. Kalacak yerim kalmadı."