Asbest Söküm Uzmanları Derneği öncülüğünde İstanbul’un pek çok ilçesinde yapılan araştırmadan çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Şehrin caddelerinde dolaştırılan asbest ölçüm aracından alınan numuneler laboratuvarda incelendi. Otomobillere yapışan asbest liflerinin ölçülmesi ile vahim tabloyu ortaya koydu. Asbest Söküm Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, akciğer kanserinin başlıca tetikleyicisi olan ve hayatı olumsuz etkileyen asbestin en çok ve en az görüldüğü ilçeleri açıkladı. İşte İstanbul'un en riskli ilçeleri....
Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberine göre, araştırma kapsamında İstanbul’daki asbest riskine dikkat çekmek için 28 Nisan’da asbest mühendisi Kenan Yıldız’ın şahsi arabası tamamen temizlendi. Söz konusu araç, bir haftalık süreçte sadece Pendik, Eyüpsultan ve Beylikdüzü güzergahını takip ederek Çekmeköy’e park edildi. Park halindeki otomobilden 5 Mayıs’ta kontak numune denilen bant yapıştırma yöntemiyle alınan numuneler akredite laboratuvarda, SEM mikroskobuyla (taramalı elektron mikroskobu) analiz edildi.
"BELEDİYELER KAYITLARINI AÇSIN"
Araştırmada kullanılan aracın üzerindeki tozları analiz eden Asbest Uzmanı Kenan Yıldız: “Asbest ve zararlı tozlar kentsel dönüşümde yeterli önlem alınmadığı için her yere bulaşıyor. Bu tozların şehrin büyük kısmına dağıldığı anlaşılıyor. Tespit ettiğimiz maddeler, solunum yoluyla çok ciddi sorunlara yol açabilir. Belediyelerin kentsel dönüşümde çok titiz çalışması gerekiyor. Asbest raporunun maliyeti 1500 lirayı geçmez. Kağıt üzerinde bu raporu verenler var. Koskoca belediyelerin sınırlarındaki binalarda yılda birkaç ton asbest çıkması mümkün mü? Asbest raporlarını sorduğumuz yetkililer, 3-5 ton diyorlar. 7 belediye dışındaki yerlerde yıllık atık miktarı 1.5 tonu geçmiyor. Her belediye kayıtlarını açıklasın.”
"TÜM İLÇELERDE DAHA DETAYLI ARAŞTIRMA YAPACAĞIZ"
Analiz sonunda alınan numunelerin içeriğinde asbest lifleri başta olmak üzere polen, küf mantarları, silikozis riski içeren silikat tuzları, kireç tozu, bitki lifleri ve cam yünü tespit edildi. İnsan sağlığına zararlı partikül maddeler elektron mikroskobuyla da fotoğraflandı. Asbest Söküm Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, yaptığı açıklamada, “Bu çalışmamızı detaylandırıp tüm ilçeler bazında yürüteceğiz. İnsanların kıyafetlerinden de numuneler alarak yaşanan sağlık riskine dikkat çekmek istiyoruz. Numune aldığımız aracın bir haftalık süreçte kentsel dönüşümün yoğun olduğu Gaziosmanpaşa, Esenler gibi ilçelerde yol almadığına dikkat çekmek isteriz. Sadece bir aracın üzerindeki tozda bile asbest lifleri varsa, kentin genelindeki durumu takdirlerinize bırakıyorum” dedi.
İSTANBUL'UN İYİ VE KÖTÜ BELEDİYELERİ
Asbest denetim ve bertarafı konusunda en kötü karneye sahip ilçelerin Gaziosmanpaşa, Esenyurt, Bakırköy olduğunu öne süren Ensari, “Kağıt üzerinde rapor hazırlayan kişiler var. Maalesef asbest raporu istenen ilçelerde, müteahhit ve uzmanlık belgesi olan bazı kişilerin aralarında anlaşıp formaliteden rapor düzenlediğini biliyoruz. Şişli, Beşiktaş, Bağcılar, Kağıthane, Ataşehir, Kadıköy, Maltepe asbest konusunda karnesi iyi belediyeler. İstanbul’da sadece 7 belediye bu konuya ehemmiyet veriyor. Geri kalan belediyeler kağıt üzerinde asbest kontrolü yapıyor veya bakanlık yazısı olmasına rağmen rapor istemiyor” diye konuştu.
ASBEST NEDİR?
Günlük yaşamda kullanımı ile beraber asbest tanımını ele almak mümkün. Lifli yapıya sahip olan asbest, aşınmayan, ısıya ve kimyasal maddelere karşı dayanıklı olan, ancak kanserojen içeren bir maddedir. Halk arasında çorak toprak ya da aktoprak ile beraber çelpek ya da höllük gibi daha birçok farklı anlam üzerinden ifade edilir. Kristal bir yapıya sahip olması ile beraber, doğada bulunan birçok farklı bileşikten oluşmuş bir yapıdır. Piyasa üzerinde bu mineral aynı zamanda, ‘Amyant’ biçiminde ifade edilir ve bu ifade ile beraber değerlendirilir.
ASBEST NERELERDEN ÇIKARILIR?
Yeryüzünde toprak örtüsünde serbest olarak bulunan asbest, dünya çapında birçok farklı kıtada çıkarılmaktadır. Özellikle yer kabuğunu oluşturan kaya parçaları arasında kristal halinde asbest bulunur. Mineral olarak ön plana çıkan ve volkanik unsurlar ile beraber oluşan asbest, dünya toprak örtüsü üzerinde yüz binlerce yıldır yer almaktadır.
Bu doğrultuda Rusya, Çin, Güney Afrika, Kazakistan ve Kanada ile beraber Türkiye'de yaygın olarak çıkarılmaktadır. Rezerv bakımından oldukça zengin bir ülke olarak Türkiye; Sivas, Tokat, Bursa, Erzincan ve Hatay ile Bitlis gibi birçok farklı şehirde asbest çıkarır.
ASBESTE BAĞLI HASTALIKLAR
Havaya saçılan liflerin solunmasıyla solunum yollarına ulaşan liflerin çoğu bedenimizin savunma mekanizmaları ile uzaklaştırılabilir. Bazı lifler ise maruziyet yoğunluğuna, maruziyet süresine, asbest lifinin yapısına ve bireysel faktörlere bağlı olarak akciğer dokusunda birikir.
Kısa süreli asbest maruziyetine bağlı hastalık bildirilmiş ise de asbeste bağlı hastalıkların ortaya çıkması genellikle uzun yıllar alır. Bu süre, maruz kaldıktan sonra 10 ile 50 arasında değişir. Asbestle ilişkili hastalık riski, ömür boyu solunan asbest liflerinin sayısı ile orantılı olarak artar.
Asbeste bağlı hastalıklar; akciğer zarında sıvı birikmesi, akciğeri saran zarın kalınlaşması ve kireçlenmesi, akciğer dokusu içerisinde asbest liflerinin birikmesi (asbestozis), akciğerleri ve karın boşluğunu saran zarın kanseri (mezotelyoma) ve akciğer kanseridir.
Asbest tek başına akciğer kanseri gelişimi için 5 kat risk oluşturmakta iken, sigaranın tek başına oluşturduğu risk 10 kattır. Sigara ve asbest birlikteliği ise akciğer kanseri gelişimi riskini 50-90 kat artırmaktadır. Bununla birlikte, sigara veya diğer nedenlerle oluşan akciğer kanserlerinden ayırt edilemez.