İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında iktidarı sert sözlerle eleştirdi. Türkkan buradaki konuşmasında Meclis'ten geçen torba yasadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına, KKTC'deki 'anayasa' tartışmalarına Türkiye'ye Afganistan'dan gelen yeni göç dalgasından çift maaş alan bürokratlara kadar birçok konuda değerlendirmede bulundu.
İçinde OHAL maddelerinin yer aldığı ve muhalefetin eleştiri hedefinde olan torba yasa hakkında konuşan Türkkan, "Meclis gece yarılarına kadar çalışıyor çok hayra işler yapıldığını söyleyemeyeceğim. Anayasa'ya aykırılığı konusunda hiç şüphe götürmeyen, kanun yapma tekniği açısından İç Tüzük‘ün âdeta içinden geçen bir kanun teklifini görüşmeye devam ediyoruz" dedi.
"İktidar partisi OHAL'i niye uzatmak istiyor?" diyen "'Terörle mücadele etmek için. Terör var ya diyor. Terör dediğiniz FETÖ, PKK. O yüzden biz OHAL'i uzatmak istiyoruz' diyor iktidar sözcüleri" ifadelerini kullandı.
Son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun içeride 264 PKK'lı kaldı dediğini anımsatan Türkkan, sözlerine şöyle devam etti:
"Doğrudur. 2000 yılında yani AK Parti’den önce, bu ülkede, içeride 500'e yakın PKK'lı vardı, yurt dışında da yaklaşık 2 bin 500 PKK'lı vardı. Çok mücadele ettik başarı hikâyesi yazdık diyorlar ya, Şu anda sadece dışarıda 60 bin PKK'lı var? PKK'ya prim verenler bunlar, PKK'yı büyütenler bunlar. Başarı falan yok yani. FETÖ’ye kendi fütuhat alanlarını genişletmek bahanesi için kullanıyorlar. Muhalif olan her sesi kısmak için kullanıyorlar."
'BU YASANIN İÇİNDE TMSF'YE KAYYUM ATAMA YETKİSİ VAR'
Söz konusu yasanın içinde TMSF'ye kayyum atama yetkisinin olduğunu söyleyen Türkkan "TMSF 3 yıl-779 şirket derinden 8 milyar doları kontrol ediyorlar bu kayyum atama ile. Niye? Çünkü işin içinde para var. Bu kanun teklifi yasalaşırsa AK Parti iktidarındaki OHAL yetkilerinin kullanımına dair süre ne kadar olacak? Sekiz sene. Cunta rejiminin kanlı paşası Kenan Evren bile sıkıyönetim yetkilerini yedi yıl kullanmıştı" diye konuştu.
'KALICI BİR SIKI YÖNETİM İLAN ETTİLER'
Türkkan, Başkanlık sistemi için iktidarın 'OHAL kalkacak' afişiyle 2017 referandumuna gittiğini hatırlatarak "OHAL kalkacak dediler. Köylere özgürlük gelecek dediler. Bırakın köyleri 81 ilin artık tamamında OHAL var. 2018 ‘de 24 Haziran seçimlerine giderken sıkı yönetim uygulaması son buluyor dediler. Geldiğimiz noktada tek adam sistemi getirdiler. Bu ucube yönetimle kalıcı bir sıkı yönetim ilan ettiler. İktidar Partisi bu konuda samimi olsun. OHAL'i terörle mücadele etmek için mi yoksa yeni bir rejim inşa etmek için mi istiyor? Bu konuda cevaplarını bekliyoruz" dedi.
'BİR ÖRTÜŞME VAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Türk milleti gerektiğinde düşmanı affetmesini ve yeni ittifaklar kurmasını bilir' sözlerini değerlendiren Türkkan, "Sayın Erdoğan’dan bu açıklamasından bir gün önce HDP’li Pervin Buldan; Çözüm Sürecini önemsediğini, yeni bir sürecin daha başlaması gerektiğini söylüyor. Bir örtüşme var ciddi anlamda. Sonra da şartlarını sıralıyor. Bölücü başı Öcalan ile görüşmeler başlasa, tecrit ortadan kalksa diyor. 2023 öncesi İktidar, OHAL şartları altında Cumhuriyet’e karşı kendi devrimini yapma hazırlığında.
'ANKET SONUÇLARI UYKULARINI KAÇIRIYOR'
Ama anket sonuçları hepsinin uykularını kaçırıyor. Bırakın yüzde 50’yi, yüzde 40’ı rüyasında bile göremiyor. Yüzde 30’u bile bulamayacaklar. DSP’nin gidişi bunlara örnek olsun. O yüzden İktidar, Türkiye düşmanlarından medet umuyor. Türkiye düşmanlarıyla ittifak kuracağının sinyallerini veriyor Hangi düşmanla barışacaksın, PKK ile mi barışacaksın FETÖ ile mi barışacaksın? Bilmek istiyor bu millet" dedi.
Türkkan konuşmasının devamında şu açıklamalarda bulundu:
'KKTC'NİN ADI DEĞİŞECEK, BAŞKANLIK SİSTEMİ GELECEK'
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, KKTC'nin ismiyle birlikte ‘Anayasa’yı da değiştirip başkanlık sistemini getirmeyi planladıklarını söyledi. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Lefkoşa’da bir saray yaptırması için akıl verip duruyordu. Nedeni ortaya çıktı. Sonunda eteklerindeki taşları döktüler. KKTC’nin adı değişecek. Başkanlık sistemi gelecek.
'ŞİMDİ BİR DE YAVRU VATANDA TEK ADAM SİSTEMİNE GEÇİLİYOR'
Türkiye’de tek adam sisteminin ülkeyi getirdiği nokta ortada. Şimdi bir de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde, yavru vatanda yavru tek adam sistemine geçiliyor. KKTC’de mafyanın ne kadar etkin olduğunu biliyoruz. Yarın o suç örgütleri KKTC’de koltuğa oturursa ne olacak. Ya da bir gün bir çılgının gece yarısı kararnamesiyle KKTC, Türkiye ile ipleri koparırsa ne olacak. Tek adam sistemi o yüzden Kıbrıs Türk’üne çok çektiren Enosis sapkınlığı kadar tehlikelidir.
'MAVİ VATAN'IN ORTASINA HANÇER SAPLAMAYA HAZIRLANIYORLAR'
Tüm bunların üstüne KKTC’nin de adı değişecekmiş. KKTC’nin adının değişmesi Annan Planı’nda da vardı. Annan Planını el altından uygulamaya başlayacaklar. Mavi Vatan’ın ortasına hançer saplamaya hazırlanıyorlar. Umarım bu yanlıştan dönülür.
'GÖÇLER, KÜLTÜREL VE ETNİK DOKUMUZU DEĞİŞTİRECEK'
Dünyada en fazla sığınmacı alan ülkeyiz. Türkiye’nin huzurunu bozan bir göçle karşı karşıyayız. Büyük Suriyeli göçü yetmezmiş gibi şimdi bir de Afgan göçüyle karşı karşıyayız; günde 500 ila bin arasında Afgan, yasa dışı yollarla Türkiye'ye giriş yapıyor. kültürel ve etnik dokumuzu değiştirecek hale geldi. Türkiye Orta Doğu'nun göç merkezi hâline gelerek millî güvenliği tehdit edilirken, Avrupa'ysa, Türkiye'yi, sığınmacıların kendi memleketlerine gelmesini önleyen bir duvar gibi görüyor. Türk halkının vergileri üzerinden finanse edilen sığınmacıların Türkiye'deki varlığı sürdürülebilir değildir. İYİ Partinin iktidarında Türkiye dünyanın göç merkezi olmaktan kurtulacak, sınır politikalarımız "hudut namustur" ilkesine göre yeniden inşa edeceğiz. Türkiye'de misafirliği artık sona eren Suriyeliler ve diğer sığınmacı gruplar vatanlarına geri dönecekler.