İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan; TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Türkkan konuşmasında, Rönesans Holding'in Adana, Yozgat, Elazığ, Bursa ile İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura şehir hastanelerinin işletmesini Danimarkalı bir şirkete devretmesine tepki gösterdi.
Türkkan; "Görülüyor ki hasta garantili bu hastaneler yandaşlarınızın bile işletemeyeceği birer kara delik. Onları bile yutmaya kalktı ki hastaneyi devrettiler. Bu hastaneler yabancı şirketlere peşkeş çekilmemeli, tamamı Sağlık Bakanlığı’na devredilmelidir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kanal İstanbul tartışmalarında söylemiş olduğun 'söke söke alırlar' yanıtına da cevap veren Türkkan, "Madem söke söke almayı iyi biliyorsunuz, parasını peşin ödediğimiz F-35’leri söke söke alsaydınız ya. Hiç kaçışınız yok. İlk seçimde kaybedeceksiniz. Seçimden sonra ilk işimiz söke söke adaleti sağlamak olacak." diye konuştu.
Türkkan; özetle şunları söyledi:
"MKE RANTIN VE TALANIN KURBANI EDİLECEKTİR"
MKE'nin anonim şirkete dönüştürülmesi konusuna da değinen Türkkan, "Bugün, kamuoyunun da yoğun takip ettiği bir teklif olan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun Anonim Şirketine dönüştürülmesi ile ilgili kanun teklifi genel kurul gündemine getiriliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne her türlü silah, mühimmat, roket, araç ve gereç ihtiyacı sağlayan bu köklü kurum iktidarın bitmek tükenmek bilmeyen milli varlıklarımızı zarara uğratma ve uğrattırma hevesinin yeni kurbanı olacak. Potansiyeli bu derece yükselen bir kamu kurumunu şirketleştirme ihtiyacı nedendir? Gerçekten anlayamıyoruz bu isteği. İktidar milletin parasını, varlığını har vurup harman savuruyor. Umurlarında değil belki ancak bu talan düzenine artık dur demek zorundalar, zorundayız. Bu kanun teklifine karşı çıkmamız bu sebepledir ki; iktidar yine aynı yola sürükleyecek ve MKE rantın ve talanın kurbanı edilecektir. Bu yanlıştan dönülmeli ve kamu kaynaklarıyla idare edilmesine devam edilmelidir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz ve bu yanlıştan dönün demeyi gerekli buluyoruz." dedi.
"KESİNLİKLE O PARALARI ÖDEMEYECEĞİZ"
Türkkan; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kanal İstanbul'a ilişkin "Söke söke alırlar" sözlerine ilişkin şunları söyledi: "Yani; 'Sizi öyle bir borca sokacağım ki ben gidersem zor ödersiniz' diye hem halkı hem muhalefeti tehdit etti. Erdoğan'ın sözlerinden iki anlam çıkıyor: Birincisi; seçimi kaybedeceğini kabul etmiş olması. Kendinden sonraki iktidar için 'Sizden söke söke alırlar' dediğine göre Millet İttifakı’nın iktidara adım adım geldiği gerçeğini görmüş. Bu iyi bir gelişme. İkincisi ise; her zaman olduğu gibi müteahhitlerin çıkarlarını koruyor, onları garanti altına alıyor. Yerli veya yabancı müteahhitlerin Türkiye Cumhuriyeti devletinden paraları söke söke alacaklarını söylüyor. Türk Milletinin gururunu kıran bu sözlerin benzerini en son 110 yıl önce Sadrazam Damat Ferit’ten duymuştuk. Yabancıların atadığı Düyun-ı Umumiye memuru gibi konuşmak o makama hiç yakışmıyor. Söke söke alırlarmış. O iş o kadar kolay değil. Sayın Cumhurbaşkanı’na İYİ Parti olarak tekrar hatırlatalım. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in de dediği gibi, 'Biz ilk seçimde iktidar olacağız ve kesinlikle o paraları ödemeyeceğiz.' Madem söke söke almayı iyi biliyorsunuz, parasını peşin ödediğimiz F-35’leri söke söke alsaydınız ya. Uçaklardan geçtik, ödediğimiz 2 milyar dolara yakın parayı isteseydiniz bari. Öyle ya 45 dakika baş başa konuştunuz. En azından Biden’a bir IBAN verseydiniz. Hiç kaçışınız yok. İlk seçimde kaybedeceksiniz. Seçimden sonra ilk işimiz söke söke adaleti sağlamak olacak. Hukuk yeniden tesis edilecek ve söke söke yargılanacaksınız."
"HASTANELER YABANCI ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKİLMEMELİ"
Şehir hastanelerinin işletmesinin Danimarkalı şirkete devredilmesine de tepki gösteren Türkkan, "Buradan soruyorum: Siz hayalim dediğiniz bu hastaneleri yabancı şirketlere peşkeş çekmek için mi yaptınız? Yoksa bu hastaneler Danimarkalıların mı hayaliydi? Görülüyor ki hasta garantili bu hastaneler yandaşlarınızın bile işletemeyeceği birer kara delik. Onları bile yutmaya kalktı ki hastaneyi devrettiler. Bu hastaneler yabancı şirketlere peşkeş çekilmemeli, tamamı Sağlık Bakanlığı’na devredilmelidir." diye konuştu.
"KATARLI ASKERİ GENÇLER TÜRKİYE'DE SINAVSIZ TIP OKUYABİLECEK"
Katarlı gençlere tanınacak imkanlara da değinen Türkkan, şunları söyledi, "Katarlı gençler, Türkiye'de sınavsız tıp okuyabilecek. Katarlı misafir personel ve yakınları ile Katarlı öğrenciler askeri hava/kara ulaşım araçlarından ücretsiz istifade edebilecek. Orduevi ve misafirhanelerden de yararlanabilecekler. GATA, harp cerrahisi olan bütün dünyada çok az yerde bulunan güzide bir kurumdu. Şimdi soruyorum GATA’yı neden kapattınız? Ali Edizer gibi bir meczubu GATA’da başhekim yardımcısı yaparak bu güzide kurumu yıprattınız. Şimdi Katar’dan öğrenci alıyorsunuz oraya. Bu yıl yaklaşık 3 milyon genç YKS'ye girdi. 'Bu öğrenciler üniversitelere girebilmek için yarış veriyor. Sınav öncesi bu kararın alınması bu kadar öğrencinin motivasyonunu yok edecek. Yapılmamış projelerin arazilerini, askeri tesisleri ve pasaportları parayla satmalarının ardından eğitimi de sattıklarını görüyoruz. İzah edilebilir bir şey değil. Ülkeyi Katar’a devredelim bitsin bari. Siz de rahat edin, biz de rahat edelim."