Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik tedbirler kapsamında getirilen kısıtlamalarda tiyatro ve konser gibi etkinlikler yasaklandı. Sanatçılar gelir kaynağı olan bu etkinlikleri yapamadıkları için maddi zorluklarla boğuşuyor. Pandeminin başından beri getirilen kısıtlamalar nedeniyle müzisyenler ve tiyatrocular uzun süredir işsizlikle mücadele ediyor ve seslerini duyurmak istiyor.
Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği Başkanı Hasan Tanay da bu duruma dikkat çekerek oyuncuların ve salon sahiplerinin içine düştüğü maddi çıkmaza işaret ederek "Biz hakkımız olanı istiyoruz, hakkımız olan bir sadaka gibi verilmesin. Derler ya, 'Ölüm yerine sıtmayı tercih etmek.' Gerçekten biraz o noktaya getirildik. Bizi öldürmüyorlar ama sürüm sürüm süründürüyorlar" dedi.
'PANDEMİ DÖNEMİNDE GÖRÜNÜR OLDU'
Tanay, tiyatro sektörünün ve emekçilerinin yaşadığı sorunların yalnızca pandemi dönemine has sorunlar olmadığına dikkat çekerek bu durumun pandemide daha fazla görünür olduğunu belirtiyor. Pandemi öncesinde zaten bir tanınırlıklarının, yeterli bir desteklerinin ve yasal bir statülerinin olmadığını söyleyen Tanal, bununla birlikte andemi döneminde de gerekli olan destekleri almak konusunda bu eksikliklerin kendisini gösterdiğini aktararak ekliyor:
"Tiyatro emekçilerinin, sosyal güvenlikten tutun da mesleki tanımdan ve üretim alanlarında alacakları karşılıklara kadar güvenceleri yok."
Pandemi döneminde dernek olarak çalışma başlattıklarını belirten Tanay, sözlerine şöyle devam etti:
'İŞLEMEYEN BİR YASA VAR'
"'Tiyatro Yasası için ne yapmalı, nasıl yapmalı' başlığında bir proje gerçekleştirdik. Bununla ilgili Türkiye'de var olan bu alandaki örgütlerle görüşmeler yaptık. Şunu gördük; kamusal bir hizmet yapan tiyatro alanı ve tiyatro emekçileri olarak anayasa anlamında bir güvencemiz olmasına rağmen işlemeyen bir yasa var, mevzuat eksikleri var. Pandemi dönemiyle birlikte tiyatro emekçileri işsiz kaldılar. Bağımsız oyuncular için söylüyorum, kiraları var bunların. Bunların yemek, içmek gibi temel ihtiyaçları var. Bunları karşılayacak alanlardan yoksun kaldılar.
'SOSYAL GÜVENCEDEN YOKSUN KİŞİLER'
Bir de üstelik pandemi diyoruz, sağlık meselesinin en öne çıktığı bir süreçte sosyal güvenceden yoksun kişilerden bahsediyoruz. Şimdi bunun sorumlusu kim? Bunun sorumlusu pandemiden önce de pandemiden sonra da devlettir. Kültür sanat alanıyla ilgili eğer gerekli adımlar atılmazsa bu, üreticilerin artık yapamaz hale gelmesi demektir. Yani ülkemizde yarın kültür sanat alanına dair hiçbir şeyin olmaması, çoraklık demektir."
Özel tiyatroların vergilerini ödeyemediklerini belirten Tanay, pandemi döneminde zaten üretim yapamadıklarını belirterek "Salonu olanlar; salon kiralarını ödeyemediler, salonlarını kapatanlar var, depolarını kapatanlar var. Oyuncuları sigortalamak ağır bir yük. Tiyatro sahibi de bir emekçi, oyuncu. O sorumluluğu üstlenmiş bir kişi olarak değerlendirelim, senede bir kez destek almaya çalışıyor. Onun büyük bir kısmı vergiye, sigortaya gidiyor. Dekoru var, kostümü var, telif ücretleri var. Devletin bu alana destek vermesi gerekiyor. Tiyatro yapımcılarının derdi bu. Bağımsız oyuncuların derdi daha başka, hiç yoklar" dedi.
'PARA VERMEYİN ÜCRETSİZ SALONLAR YARATIN'
Tiyatroların vergiden muaf tutulması gerektiğini söyleyen Tanay, "Bütün çalışan tiyatro emekçilerin sigortalarının devlet tarafından kesinlikle yapılması gerekiyor. Bu sorumluluğu sosyal devlet olarak devletin alması gerekiyor. Ayrıca para vermeyin, tiyatrolara oyun oynayacakları ücretsiz salonlar yaratın, ulaşımlarını sağlayın, tanıtımlarını yapın. Para vermeyin; paranın olduğu yerde kir başlar, eşitsizlik başlar.
'EN AZINDAN HASTA OLDUKLARINDA SİGORTALARI KARŞILANSIN'
Bütün dünya örneklerine baktığımız zaman diğer ülkelerin desteklerine göre çok geride olduğumuzu görüyoruz. Geçenlerde bir açıklama yapıldı. Fransa'da gençlere kültür sanat faaliyetlerinde bulunabilmeleri için 300'er Euro destek kartı gönderildi. Bizim ülkemizde bırakın öyle bir şeyi keşke şu an tiyatro emekçilerinin pandemide, iş yapamadıkları dönemde en azından asgari yaşamlarını sağlayacak her ay düzenli olarak giderlerini karşılasa ya da hasta oldukları zaman en azından bu pandemi döneminde sigortalarını karşılayacaklarını söyleseler" ifadelerini kullandı.
'BİZİ ÖLDÜRMÜYORLAR SÜRÜNDÜRÜYORLAR'
Verilen desteklerin çok yetersiz olduğunu belirten Tanay, tiyatrocuların kafelerde benzinliklerde, inşaatlarda çalıştığını belirterek belediyenin aylık 400 lira vermesinin de yeterli olmayacağını vurguluyor. "Sadaka kültürüne alıştırılıyoruz" diyen Tanay, "Bu da çok ağır bir şey. Buradan bütün tiyatro yapımcılarına, tiyatro emekçilerine buna razı olmamaları gerektiğini söylüyorum. Biz dernek olarak şunu söylüyoruz: Yapmayalım. Biz hakkımız olanı istiyoruz, hakkımız olan bir sadaka gibi verilmesin. Derler ya, 'Ölüm yerine sıtmayı tercih etmek.' Gerçekten biraz o noktaya getirildik. Bizi öldürmüyorlar ama sürüm sürüm süründürüyorlar" dedi.