Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, hayvan haklarına ilişkin bir seferberlik başlatılması gerektiğini belirterek, "Ülkedeki sorunun, canlı hakları perspektifiyle, insancıl ve vicdani bir çözümle sonlandırılabileceğine inanıyorum." dedi.
Sağkan, Türkiye'de yaşanan hayvan hakkı ihlalleri ve hayvan hakları yasasına yönelik kurultay düzenlediklerini söyledi.
Önceden planlanan bu kurultayın, tesadüfen Mamak ve Konya'da yaşanan hayvan katliam görüntülerine denk geldiğini ifade eden Sağkan, görüntülerin dehşet verici olduğunu dile getirdi.
'TÜRKİYE'DEKİ CEZAİ YAPTIRIMLAR, DEZAVANTAJLI GRUPLARIN UĞRADIKLARI SALDIRILARDA YETERSİZ'
Türkiye'de yasal sistemin, hak ihlallerini önlemede yeterli olup olmadığını tartışarak, Meclis'e ve bakanlıklara bu konularda perspektif sunma görevleri bulunduğunu vurgulayan Sağkan, bunun yanında, canlıların yaşam hakkı başta olmak üzere, temel hak ve özgürlükleri korumadaki görev ve sorumluluklarını hatırlattı.
Başkan Sağkan, Türkiye'deki cezai yaptırımların, özellikle dezavantajlı grupların uğradıkları saldırılarda yetersiz kaldığını belirterek, şartlı salıverme, denetimli serbestlik, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme, paraya çevirme gibi hükümler nedeniyle toplumda, "hak ihlallerine ilişkin öngörülen cezaların çekilmediği gibi bir cezasızlık algısının yerleştiğini" ifade etti.
'BATININ ÖRNEKLERİ DOĞRU ÖRNEKLER DEĞİL'
Türkiye'de yaşanan hayvan hakları sorunun çözümünün nasıl olacağına ilişkin çalışma yapılmasına ihtiyaç bulunduğunu, artık çok net olarak bazı unsurların altının çizilmesi gerektiğini dile getiren Sağkan, şöyle devam etti:
"Hayvanseverler, 'sokakta köpeklerin zarar verdiği insanlara duyarsız olmak' gibi bir yere sıkıştırılıyor. Bunu kabul etmek mümkün değildir. İnsan haklarını savunmak, her şeyden önce bizlerin ve tüm vatandaşlarımızın, avukatların görevdir. Ancak insan haklarını savunurken, 'hayvanlar katledilsin' diyerek değil. Bu hayvanlarla biz on yıllardır beraber yaşıyoruz. Bize batının her örneğini almamız dayatılmamalı. Batının doğru örneklerini almalıyız, yanlış örneklerini de aksine reddetmeliyiz.
'BİR HAYVAN HAKLARI SEFERBERLİĞİ BAŞLATMAMIZ GEREKİYOR'
Hayvan hakları konusunda batının örnekleri doğru örnekler değildir. Yıllardır sokak hayvanlarıyla birlikte yaşama kültürümüz var ama yapılması gerekenler de var. Bir hayvan hakları seferberliği başlatmamız gerekiyor. Bu seferberlik kapsamında, kısırlaştırma başta olmak üzere, barınakların düzenli ve güvenli olması, 24 saat güvenlik kamerasıyla izlenebilmeleri, hayvanların kısırlaştırıldıktan sonra rehabilite ihtiyacı olmayanların alındıkları bölgelere bırakılmaları, rehabilite ihtiyacı olanların ise gerçekten güvenli barınaklarda rehabilite edilebilmeleri sağlanmalı."
TBB Başkanı Sağkan, önlemleri düşünürken, yaşanan sürecin bütün perspektifiyle değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Belediyelerin bu konuya ayıracakları kaynakla birlikte ciddi bir kısırlaştırma süreci yürütülmesi, merdiven altı üretim, satma, satın alma işleminin sonlandırılmasıyla ülkedeki sorunun, canlı hakları perspektifiyle, insancıl ve vicdani bir çözümle sonlandırılabileceğine inanıyorum." diye konuştu.
'SOKAKTA YAŞANAN BU SORUNLARA GÖZÜMÜZÜ KAPATAMAYIZ'
Erinç Sağkan, sokak hayvanları tarafından zarar gören insanların yaşadığı mağduriyetlerin hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:
"Sokakta yaşanan bu sorunlara gözümüzü kapatamayız. Ama şunu hepimiz biliyoruz, insanlara zararı en çok veren insanlardır. Biz herhangi bir insana bir başka insan zarar verdiğinde 'bu kişi asılsın, öldürülsün, yok edilsin' diyebiliyor muyuz? Hayır. Bu hayvanların aç, susuz kalmaları, gibi unsurlar bir genel perspektifte değerlendirildiğinde, yaşanan hak ihlallerine evet gözümüzü kapatmayalım, ancak yaşanan bu ferdi ve bireysel olaylardan yola çıkarak bir cins kırımına kadar varacak bir katliama gidilmesini kesinlikle kabul edemeyiz."
Konya'da yaşananlara verilen tepkinin, vicdani bir duruşu ortaya koyduğunu söyleyen TBB Başkanı Erinç Sağkan, "Bu yaşanan olayları görmezden gelemeyiz ancak bunun çözümü, yıllardır ifade ettiğimiz yöntemlerde gizli. Bu hayvanların da yaşam hakkına sahip çıkarak, bu topraklarda hep beraber yaşamamızın yolları ve yöntemleri var ve bunlar çok zor da değil." şeklinde konuştu.