Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye'de hükümete toprak ve mülklere el koyma yetkisi veren yasalar ve sonuçlarına ilişkin bir rapor yayınladı. Rapora göre, söz konusu yasalar yaklaşık 14 milyon Suriyelinin evlerine dönmesini neredeyse imkânsız hâle getirmiş durumda. Suriye meclisi tarafından veya hükümet kararnameleri ile yürürlüğe sokulan mülkiyet yasalarına ilişkin bir yıllık çalışmanın ürünü olan araştırma, Suriyeli sürgünlerin ailelerinin devlet tarafından el koyulan topraklarını ve mülklerini geri almaya çalışırken karşılaşacakları yasal zorluklar silsilesine dikkat çekti.
SNHR direktörü Fadel Abdul Ghany rapora ilişkin yaptığı açıklamada "İnsanlar geri dönmekten korkuyor çünkü bir mülkün sahibi olduklarını kanıtlamak için belgeleri veya nüfus kayıtlarına erişimleri olsa bile, onları herhangi bir haktan mahrum bırakan çok sayıda yasa çıkarıldı" dedi. Bu insanların pratikte tazminat hakkının da bulunmadığının altını çizen Ghany, "Suriye hükümetinin söz konusu yasaları ülkenin tüm stratejik ve önemli bölgelerini ele geçirmek için açık çek olarak kullandığını" vurguladı.
'YASALAR 12 MİLYON 300 BİN SURİYELİYİ ETKİLİYOR'
SNHR direktörü "Yasaların, henüz ölü olarak kaydedilmemiş ancak esas olarak rejim tarafından öldürülen 500 bin Suriyeli sivilin ailelerini, 115 bin zorla kaybedilen Suriyeliyi ve ayrıca Suriye içinde yerinden edilmiş veya ülkeden kaçan 12 milyon 300 bin insanı etkilediğini" söyledi. Rapor, bu veriler ışığında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ni, söz konusu yasaları mültecilerin evlerine dönmesinin önündeki en büyük engellerden biri olarak vurgulamaya çağırdı.
'MÜLKİYET YASALARIYLA MUHALEFET HEDEF ALINDI'
SNHR raporuna göre ayrımcı yasalar silsilesi ülkede iç savaşın başlamasının hemen ardından 2012'de çıkarılan 66 numaralı kanun hükmünde kararname ile başladı. Söz konusu kararname görünürde Şam genelinde yerleşim yerleri inşa etme hedefini gütse de aslında muhalefetin güçlü olduğu bölgeleri hedef alan bir araç olarak kullanıldı.
2015'de çıkarılan bir başka yasa ise resmi adı 'Şehir planlama ve kalkınma yasası' olsa da yerel yönetimlere herhangi bir bedel ödemeden özel mülklere el koyma yetkisi verdi. 2018'de çıkarılan benzer bir yasa ise 2012'de sadece Şam için çıkarılan yasayı ülke geneline yayarak mülk sahiplerine 30 gün içinde sahipliklerini ispatlama zorunluluğu getirdi. Bu süre daha sonra bir yıla uzatıldı ancak rapor, yerinden edilmiş veya ülkeden göçmek zorunda kalmış insanlar için söz konusu belgeleri bulmak ve hazır etmek bu süre zarfında mümkün olmadığını vurguluyor. Raporda tespit edilen diğer benzer yasalar arasında, devlete karşı faaliyet yürüttüğü veya devlet güvenliğini tehdit ettiği düşünülen kişilere ait mülklere el konulmasına ve kamulaştırılmasına izin veren 19 numaralı yasa da bulunuyor.
'ESAD EL KOYDUĞU MÜLKİYETLERİ KENDİSİNE SADIK ELİTLERE DAĞITTI'
Hükümetin çıkardığı 10 numaralı yasaya da değinen rapor, yasanın görünürde çatışma bölgelerinde zarar görmüş yapıları yeniden inşa etmeye yönelik çıkarıldığını ancak pratikte hükümete muhalif kişilerin mülklerine el koyulduğuna yer verdi. Raporda, söz konusu yasayla el konulan mülklerin hükümete sadık seçkinler arasında yeniden dağıtıldığı da vurgulandı.