Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik açıklamaları nedeniyle, 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan yargılanan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'yı mahkeme, 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırarak tahliyesine karar verdi.
Türk Tabipleri Birliği (TBB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, hakkında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) kimyasal silah kullandığına yönelik iddiaları yorumlarken kullandığı ifadeler gerekçe gösterilerek terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.
Fincancı’nın, sınır ötesindeki operasyonlarda kimyasal gaz kullanıldığı iddialarıyla ilgili yaptığı açıklama nedeniyle, “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü.
Mahkeme başkanı, Milli Savunma Bakanlığı avukatlarından bir kez daha katılma talebi geldiğini açıkladı. Mahkeme, MSB'nin katılma talebini yine reddetti. Duruşma savcısı, bir önceki celse açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrar ederek Fincancı’nın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını istedi.
'İKTİDARIN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERDİĞİMİZ İÇİN HEDEFTEYİZ'
TTB Merkez Konseyi Başkanı Fincancı'ya karar öncesi son sözleri soruldu. Fincancı yargılamadaki asıl hedefin Türk Tabipleri Birliği olduğunu söyledi. Evrensel'de yer alan habere göre, Fincancı savunmasına şöyle devam etti:
“Sağlıkta şiddete karşı durduğumuz, geleceğimizi çalan şehir hastanelerini istemediğimiz, pandemi sırasında iktidarın tablosunun gerçek yüzünü gösterdiğimiz, beş dakikada sağlık olmaz dediğimiz, doğaya, ağaca, yeşile her türlü canlıya sahip çıktığımız için hedefteyiz. Üniversitelerde özerkliği savunduğumuz, demokrasinin olmadığı bir ülkede sağlığın da olmadığını söylediğimiz, beyaz reformun aslında sağlıkta dönüşüm projesinin devamı olduğunu söylediğimiz için hedefteyiz.”
FİNCANCI: ASIL HEDEF TTB
Kendisi ve örgütü TTB ile günlerdir süren dayanışmadan söz eden Fincancı, "Ne karar verdiğinizden bağımsız olarak bu dayanışmayı görmüş olmak buna tanıklık etmek çok önemli. (TTB) Ve bu yıl yasayla kuruluşunun yetmişinci yılını kutlayacağız biz. Tabii ki 1929'dan itibaren Ankara'da, İstanbul'da kuruldular. Ama anayasada yerini bulup bir çerçevesinde oluşumu 1953 sonrası diye düşünüyorum. Bir de ben geçtiğimiz duruşmalarda da ifade etmiştim. Yani beyanlarımda dile getirmiştim aslında bu saldırının tabii ki bana dönük yanı var. Tabii ki ifade özgürlüğüne, bilimsel özgürlüğe dönük yanı var. Toplumu susturmaya yönelip korku yaratmak konusunda irade koydukları muhakkak. Yani adliyenin önü bile bize bunu gösteriyor ki zaten ben röportaj verdikten sonra bir daha kimsenin ağzına hani kimyasal silah sözcülüğünü alamaması ve siyasi bu korku ikliminin yaratıldığını gösteriyor. Ama korkunun ecele faydası yok malum.