Erdoğan'dan Kara Harekatı mesajı: Karadan da tepelerine bineceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Suriye ve Irak’ın kuzeyine yapılan hava harekatıyla ilgili konuşan Erdoğan “Bizim için en uygun olan vakitte karadan da teröristlerin tepesine tepesine bineceğiz” dedi.

Partisinin Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye ve Irak’ın kuzeyine yapılan hava harekatıyla ilgili konuştu. Erdoğan, "En uygun olan vakitte karadan da teröristlerin tepesine tepesine bineceğiz. Beton tünellerin mezarları haline geleceği gün yakındır. Irak ve Suriye yönetimleri Türkiye'nin harekat yaptığı yerlerden rahatsızlık duymasınlar." dedi.

Erdoğan, "Vesayetin burnunu sürten, sokakları karıştırmak isteyen vandalları bozguna uğratan, teröristleri açtıkları çukurlara gömen, darbecileri püskürten, ekonomik tetikçilere eyvallah etmeyen, istiklaline ve istikbaline sahip çıkan Türkiye’yi hâlâ sinsi yöntemlerle dize getirmeye çalışanlara mesajımız gayet net. Başaramayacaksınız!" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

Bu sabah erken saatlerde yaşadığımız Düzce Gölyaka merkezli 5.9 büyüklüğündeki depremi hisseden vatandaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Yaralananlara acil şifalar diliyorum. Gölyaka’da çok sayıda binada hasara açmakla birlikte hamdolsun vahim bir yıkım ve kayıpla karşılaşmadık.

2022’Yİ DEPREM TATBİKAT YILI İLAN ETTİK

Kurumlarımız depremden etkilenen yerlerde gereken tespit ve telafi çalışmalarını yürütüyor. Türkiye’yi depreme hazırlamak için son 20 yıldır geniş bir yelpazedeki çalışmalarımızla bina altyapılarımızı yeniliyoruz. 2022’yi deprem tatbikat yılı ilan ettik.

Gölyaka depremi hem deprem gerçeğinin ne kadar yakınımızda olduğunu hem de çalışmaların hızlandırılması gerektiğini göstermiştir.

Dün hizmete açtığımız Yusufeli Barajı'nın, Yusufeli yerleşim yerlerinin ülkemize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Yusufelili kardeşlerimize ülkemize bu hizmeti kazandırmak için evlerini, iş yerlerini, geçmişte geride bıraktıkları için teşekkür ediyorum. İlçe merkezindeki konutlarıyla, işyerleriyle, kamu binalarıyla yepyeni modern bir Yusufeli inşa ederek kardeşlerimize şükranlarımızı ifade etmeye çalıştık.

TOGG'u alkışlarla karşılamıştık. Yusufeli Barajı'nı altyapı sembolü olarak hoş geldin diyoruz. Bu abide eserin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

BAY KEMAL GÖRÜYORSUN İŞTE, NEYİ NEREDEN, NASIL YAPTIĞIMIZI ÖĞREN

Yılda 5 milyar buradan dönüşüm var inşallah. 7 yılda bu gelirli kendini finanse edecek. 35 milyara milli bütçeden gerçekleştirdik. Bay Kemal görüyorsun işte, neyi nereden, nasıl yaptığımızı öğren. Sonra kaynak nereden deme… Yeri gelir milli bütçeden, yeri gelir uluslararası piyasadan ama biz yaparız, aramızdaki fark bu.

KAPSAMLI DEĞERLENDİRMELERİMİ KABİNE SONRASINDA YAPACAĞIM AÇIKLAMAYA BIRAKIYORUM

Ülkemize gerçekten iftihar verici bir eser kazandırdık. Rabbim hepimizi eseri olmayan gafillerden uzak eylesin. Geçtiğimiz günlerde Türk Devletleri Teşkilatı ve G20 Liderler Zirvesi’ne katılarak ülkemizin çok yönlü diplomasi çabalarında yeni mesafeler kat edilmesini sağladık. Yürüttüğümüz diplomasi trafikleriyle ilgili kapsamlı değerlendirmelerimi kabine sonrasında yapacağım açıklamaya bırakıyorum.

Bugün burada sizlerle hepimizin canını yakan terör saldırı konusundaki gelişmeleri ve atacağımız yeni adımları paylaşmak istiyorum.

EYLEME KARIŞANLAR NEREDE OLURSA OLSUN MİSLİYLE HESABI SORULACAK

İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı saldırı, failleriyle ve onların bağlantılarıyla kısa sürede aydınlatılmıştır. Bombayı koyan terörist ile ona yardımcı olan çok sayıda kişi ülkemiz içinde ve dışında bulundukları yerlerde yakalanarak adalete teslim edilmiştir. En tepeden en aşağıya kadar bu eyleme karışanlar nerede olursa olsun misliyle hesabı sorulacak.

İstanbul’daki eylemi timsah gözyaşlarıyla kınayanların gerçek yüzleri hemen arkasından başlattığımız operasyonlara verdikleri tepkiyle ortaya çıkmıştır.

Biz yaptığımız her anlaşma gibi Suriye sınırlarımızla ilgili ahitlerimize sadık kaldık. Madem karşımızdakiler kendi sözlerini tutamıyor, bizim kendi başımızın çaresine bakma hakkımız doğmuştur. Bizim her sözümüz gibi bu beyanımızın gerisinde çok somut gerekçeler, inkarı mümkün olmayan hakikatler var.

Suriye sınırlarımızdaki illerimize son günlerdekiyle birlikte 764 havan, roket, füze saldırısı yapılmıştır. Bu saldırılarda 32 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

HAMDOLSUN MİLLETİMİZ HER ŞEYİN FARKINDADIR

Her ne kadar bazı gafiller Türkiye’nin sınırlarının güvenliği için yaptığı harekâtları ve terör örgütünün buna karşı geliştirdiği yöntemleri kavrayamamış olsa da hamdolsun milletimiz her şeyin farkındadır.

Bölücü terör örgütü ülke içinde eylem yapma kabiliyetini yitirdikçe sınır ötesinden gerçekleştirdiği saldırılarına ağırlık vermektedir. 20 yıl önce terör Türkiye’nin sorunlarının sıralamasında birinci sıradaydı, şimdi artık geride. Bu bir iradenin, milletin iktidarına olan güvenin eseridir.

Geçtiğimiz yeni yılda ülkemiz sınırları içindeki yerleşim yerlerinde PKK ve bağlantılı örgütler tarafından yapılan 87 ayrı terör eyleminde ise 153 güvenlik görevlimiz ile 173 vatandaşımız şehit olmuştur. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı da 13 bin 500'ü bulmaktadır.

KARADAN DA TERÖRİSTLERİN TEPESİNE TEPESİNE BİNECEĞİZ

Uçaklarla, toplarla, SİHA'larla yaptığımız operasyonlar sadece başlangıçtır. Hatay'dan Hakkari'ye sınırlarımızı bir güvenlik şeridi ile kapatmak kararlılığımız her zamankinden bugün daha güçlüdür. Sınır ötesi harekatlarla bu şeridin bir kısmını zaten oluşturduk. Kalanlarını da adım adım halledeceğiz. Hava harekatlarımızı kesintisiz sürdürürken bizim için en uygun olan vakitte karadan da teröristlerin tepesine tepesine bineceğiz. Beton tünellerin mezarları haline geleceği gün yakındır. Irak ve Suriye yönetimleri Türkiye'nin harekat yaptığı yerlerden rahatsızlık duymasınlar. Bu harekatlar Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü de güvence altına alacaktır.

Ülkemizin maruz kaldığı hangi haksızlığı, adaletsizliği, nobranlığı kazısak altından hep aynı anlayış çıkıyor. Biz bunu AB tam üyeliğimizin engellenmesinde, ABD ile aramızda vuku bulan F-35 krizinde, sınırlarımıza füzeler yağarken ülkemizdeki hava savunma sistemlerinin sökülüp götürülmesinde, Kıbrıs konusunda enerji anlaşmalarına kadar Akdeniz’deki her tartışmada, yaptığımız fedakârlıkların görmezden gelinmesinde yaşadık.

HERKES GİBİ BİZİM DE KENDİMİZE GÖRE BİR OYUN PLANIMIZ VAR

Herkes gibi bizim de kendimize göre bir oyun planımız var. Geçmişten aldığımız dersler ışığında Türkiye’nin ve milletimizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz. Bunu yaparken tahammül sınırlarımızı zorlayan hadiseler karşısında da tepkimizi göstermekten geri kalmıyoruz.

En çok da bel altı vuruşlara tevessül edilmesinden üzüntü duyuyoruz. Son dönemdeki hadiseleri de bu çerçevede görüyoruz. İstanbul’da bomba patlatarak Türkiye’nin canını acıtacaklarını sanıyorlar, sınır şehirlerimize havanlarla saldırarak milletimizin cesaretini kıracaklarını sanıyorlar. Diplomatik ve ekonomik şantajlarla ülkemizi Türkiye Yüzyılı yolundan döndürebileceklerini sanıyorlar. Biz artık bu safhaları geçeli çok oldu.

TÜRKİYE’Yİ HÂLÂ SİNSİ YÖNTEMLERLE DİZE GETİRMEYE ÇALIŞANLARA MESAJIMIZ GAYET NET

Vesayetin burnunu sürten, sokakları karıştırmak isteyen vandalları bozguna uğratan, teröristleri açtıkları çukurlara gömen, darbecileri püskürten, ekonomik tetikçilere eyvallah etmeyen, istiklaline ve istikbaline sahip çıkan Türkiye’yi hâlâ sinsi yöntemlerle dize getirmeye çalışanlara mesajımız gayet net. Başaramayacaksınız!

Küresel finans krizinden Kovid-19 salgınına kadar yaşanan her hadise bir gerçeğe işaret ediyor. 2021 yılı ihracat rakamımız 225, 2 milyar dolar idi, aşıldı.

HEP BİRLİKTE ÇOK ÇALIŞMAMIZ, HER BİR FERDİNİN GÖNLÜNÜ KAZANMAMIZ ŞARTTIR

2022 itibariyle ihracat hedefimiz 250 milyar dolar, bunu da aşıyoruz. Köhnemiş küresel yönetim ve ekonomi sistemini yaşatmak için kendilerine kurban arayanlara 2023'te de aradıkları fırsatı sandıkta benim milletim vermeyecek. Buradan sesleniyorum; hep birlikte çok çalışmamız, her bir ferdinin gönlünü kazanmamız şarttır.

Bekamıza yönelik tehditlerle mücadelemizi sürdürürken içerideki siyasi gelişmeleri de yakından takip ediyoruz.

Siyaset, devletin kimler tarafından, hangi programla, hangi kadrolar tarafından idare edileceğini anlatır. Demokrasilerde, seçimlerde halk hangi iktidara, hangi partiye, lidere bu sorumluluğu verirse ülkeyi o yönetmektedir.

Daha önce parlamenter demokrasiyle yönetilen ülkemizde güven ve istikrar ikliminin tesisinde ciddi sıkıntılar yaşanmıştı. Hatırlayın, neler çekmiştik? İstikrarın olması için yönetim sistemini milletimizin teveccühü ile değiştirdik. Koalisyon dönemlerinin ve onun parçası haline gelen darbeler zincirinin ülkemize ağır maliyetleri olmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmek suretiyle bu sorunu çözdük. Hâla bu gerçeklerin farkında olmayanların varlığını üzüntüyle görüyoruz. Özellikle SGK Genel Müdürlüğü dönemi hariç herhangi bir bilgisi, kabiliyeti olmayan CHP Genel Başkanı'nın devleti yönetmek sorumluluğu nutukları atması ise ayrı bir komedi olarak karşımıza çıkıyor.

ÜLKESİNİ MAFYAYA TESLİM ETMEKLE İTHAM EDEN BİR ZAVALLI SORUMLULUK KAVRAMININ YANINDAN GEÇEMEZ

Kâğıthane'yi Kâğıttepe diye söyleyen kişiden bu ülkeye Cumhurbaşkanı olur mu? Söyleyeceklerimin hepsi de muhatabının sonuna kadar hak ettiği tespitlerdir.

Kendi devletini uyuşturucu parasıyla finanse etmekle suçlayan bir haysiyet fukarası sorumluluk lafını ağzına en son alacak kişidir. Kendi devletini borsasının yükselişi üzerinden hançerlemek isteyen bir sefil, sorumluluk lafının yanına yaklaşamaz.

Kendi devletini, ülkesini mafyaya teslim etmekle itham eden bir zavallı sorumluluk kavramının yanından geçemez.

Yurtdışına gittiğinde ne kadar terör örgütü destekçisi varsa onların ekmeğin yağ süren bir gafil sorumluluk lafı ile yan yana gelemez. Teröriste terörist, terör örgütüne diyemeyen terör örgütü güdümündeki partiyi ülke yönetimine ortak etmek isteyen bir namert sorumluluktan söz edemez.

CHP GENEL BAŞKANI AĞAÇ DİYE GEVELEDİĞİNE GÖRE BU NÖBET HERHALDE KENDİSİNE GEÇTİ

Devraldıkları belediyelerde yapılanları yaşatmayı beceremediklerinden sorumluluk diyerek ortalıkta dolaşması kadar yüzsüzce bir tavır olamaz. Dünyada ülkesinde orman varlığını en çok arttıran yönetimine ağaç diye saldıranların aslında hangi alçak hesapların peşinde olduklarını Gezi olaylarında görmüştük. CHP Genel Başkanı ağaç diye gevelediğine göre bu nöbet herhalde kendisine geçti.

Cumhurbaşkanlığı adaylığını dahi ilan etmekten aciz olan bu zat harcadığımız her nefesin fuzuli olduğunu biliyoruz. Haksız, hukuksuz, pervasız şekilde itham ettiği öğretmeninden polisine kadar tüm kamu görevlilerinin sahipsiz olmadığını görmesi için kendisine cevap veriyoruz. Bay Kemal, ne bu polis, ne bu sağlıkçılar hiçbiri sahipsiz değildir, onların yanında ve arkasında biz varız.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Reuters Türk yetkililere dayandırarak duyurdu: Suriye'ye kara harekatı başlıyor
"Komünist parti istifa" sloganları: Çin'de önlemlere öfke büyüyor
ABD'den Türkiye'ye hava harekatı tepkisi: Operasyonlar kuvvetlerimiz için tehlike oluşturuyor

Güncel Haberleri