Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sağlık çalışanları ile Beştepe'de iftar programında bir araya geldi. Erdoğan, sağlıkta şiddet yasasından 3600 ek göstergeye kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Bugünkü iftar soframızı sağlık teşkilatımız farklı kademlerinde görev yapan siz kardeşlerimizle paylaşmanın bahtiyarlığı içerisindeyim.
Sağlıkçılarımız son iki yılımıza damgasını vuran Koronavirüs sürecinde gerçekten meşakkatli, son derece sancılı günler geçirdiler. Haftalarca evlerine gidemeyin, çocuklarının yüzlerini göremeyen kardeşlerimiz oldu. Yine bu dönemde Murat Dilmener, Cemil Taşçıoğlu gibi pek çok bilim insanımızı kaybettik. Vazife esnasında kaybettiğimiz tüm kardeşlerime rahmet diliyorum.
Milletimiz bu fedakarlıkları asla unutmayacaktır. Daima şükranla yadedecektir. Salgın Kanuni Sultan Süleyman'ın, 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat' sözündeki o derin hikmeti, dünyada sağlıktan daha büyük bir mutluluk olamayacağını gerçeğini bir kez daha göstermişti.
Toplam 25 bin 298 yataklı 19 şehir hastanemiz insan hayatının söz konusu olduğu bu dönemde çok önemli roller üstlendi. Muhalefetin engellemek için uğraştığı bu modern tesisler dünyada örnek alınan kurumlar haline dönüşmüştür.
Salgın döneminde 16 bin 159 yataklı sağlık tesisin inşaatını tamamlayarak büyük bir başarıya imza attık. İsraf denerek eleştirilen sağlık projelerimiz on binlerce vatandaşımızın hayatını kurtarmayı sağladı.
TURKOVAC VURGUSU
Salgın döneminde aşıya ilk ulaşan sayılı ülkeler arasında yer aldık. Aynı zamanda kendi yerli aşımızı geliştirerek dünyadaki konumumuzu daha da perçinledik. TURKOVAC dünyanın farklı köşelerindeki milyonlarca insana şifa kaynağı oluyor. Türkiye Aşı Enstitüsü ve Klinik Araştırmaları Merkezimizle bu alanda nitelikli çalışmalar yürütüyoruz.
Salgına karşı son 2 yıldır başarıyla yürüttüğümüz mücadeleyi inşallah zaferle taçlandırmakta kararlıyız. Sağlık sistemimizin gücü, tedbirlerin etkinliği, yaygın aşılama kampanyasının pozitif etkisiyle hamdolsun vefat, vaka ve hastaneye yatışlarda ciddi düşüş yaşandı.
İnşallah önümüzdeki günlerde bu gerçekler temelinde kapsamlı değerlendirme yapacak Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri doğrultusunda alınan kararları milletimizle paylaşacağız.
Ameliyat, tetkik, tahlil, görüntüleme, polikliniklerde hastanedeki hizmetler tekrar rayına girdi. Salgın gündemimizden çıktıkça sağlık hizmetleriyle ilgili vatandaşlarımızdan gelen serzenişler zamanla daha da azalacaktır.
SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI BAYRAMDAN SONRA KANUNLAŞACAK
Elbette modern hastaneler, en yeni teknolojiye sahip cihazlar önemlidir, vazgeçilmezdir. Ancak doğrudan insanla ve insan hayatıyla ilgili her alanda olduğu gibi asli unsur sağlık personelidir. Devletimizin sağlıkta yaptığı yatırım, teşvik, destekleri vatandaşlarımıza hissettirecek olanlar doktor, hemşire, hasta bakıcı, laborant, teknikeri, temizlik görevlisiyle sağlık çalışanlarımızın tamamıdır.
Yapacağımız hiçbir şey, söyleyeceğimiz hiçbir söz size olan şükran duygularımızı ifade etmeye kafi gelmez. Mali iyileştirmeler başta olmak üzere tüm müjdelerimizle ilgili çalışmalar devam ediyor. 14 Mart'ta sizlere 5 müjde vermiştik. İlk müjdemiz sağlık çalışanlara yönelik şiddetle ilgili yasal düzenlemeydi. Komisyon aşaması biten teklif inşallah bayramdan sonra genel kurula gelerek milletvekillerimizin takdiriyle kanunlaşacaktır.
İkinci müjde, mesleki sorumluluk kuruluydu. Bu düzenleme ile mesleki faaliyetleri sebebiyle doktorlara açılacak tazminat davaların Sağlık Bakanlığı'ndaki bir kurulda değerlendirmesini sağlayacak yeni bir mekanizma sağlanıyor.
Şiddetle aynı kanun teklifi kapsamındaki bu düzenleme inşallah bayram sonrası genel kurul gündemine gelecektir.
3600 EK GÖSTERGE İÇİN TARİH VERDİ
Üçüncü müjdemiz sağlık çalışanlarının mali haklarıyla ilgili iyileştirmelerdi. İlgili bakanlık ve kurumlar hazırlık gerektiren konuyu çalışıyor. İnşallah en kısa sürede neticesini sizlerle paylaşacağız.
Sağlık çalışanları dışında da önemli bir kesimi ilgilendiren 3600 Ek Gösterge meselesini yıl bitmeden neticelendirmekte kararlı olduğumuzun altını burada bir kez daha çizmek istiyorum.
Aile hekimlerimizin ücretlerinde artış yapılmasıydı. Bu hususta bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın çalışması yakında bitiyor. Böylece sağlık çalışanlarımız bu yaz aylarından itibaren hayatlarını daha huzurlu sürdürebilecekler.
Ülkemizdeki her kesim gibi sağlıkçılarımızın da çalışma ortamlarını iyileştirecek, refah seviyelerini düzeltecek adımlar atmak en başta gelen sorumluluğumuzdur. Hekimlerimizin ve diğer sağlık çalışanlarımızın her meselesini kendi meselemiz görerek samimiyetle çaba harcadığımızdan emin olunuz.
Bugüne kadar ne muhalefet gibi afaki söylemlere sarıldık ne de insanımızın sıkıntı yaşamasına seyirci kaldık. 85 milyonun tamamının istikbalini garanti altına almayı hedefledik. Temel hizmetlerin en başında gelen sağlık alanında başarılı olmadan diğer hiçbir konuda kat ettiğimiz mesafenin önemi olmadığına inanıyorum.
Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında sizlerin desteğine ihtiyaç duyuyor, en çok sizlere güveniyorum. Tüm kamu personelinin neredeyse üçte birini oluşturan sağlıkçılarımıza ordu derken lafın gelişi söylemiyoruz. Ülkemizin dört bir yanında 24 saat vazife başında olan sağlık çalışanlarımızın verdiği güvenle hayatın diğer alanlarına dört elle sarılıyoruz."