DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezindeki Kadın Eylem Planında açıklamalarda bulundu. AK Parti milletvekilleri tarafından 'başörtüsüne anayasal güvence ve ailenin korunması'” gerekçesiyle hazırlanan anayasa değişikliği önerisini değerlendiren Babacan, iktidarın yaklaşan seçime ilişkin kadınları kutuplaştırarak seçimi kazanma amacı güttüğünü söyledi. Babacan, "Başörtüsü düzenlemesi şimdi mi aklınıza geliyor? Kadınlar siyasi davalarda koçbaşı olarak kullanıldı. Aklınıza beşinci dönemin sonunda mı geliyor anayasa maddesi yazmak? 20 yılın sonunda kadınların başörtüsünü ‘siyasi pas alma’, ‘siyasi gol atma’ konusu haline getirirken hiç yüzünüz kızarmıyor mu?" diye konuştu.
Ali Babacan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
"Biz siyasette bir ilke imza atmanın haklı gurunu açıklıyoruz. Bizim çok net bir hedefimiz var. Kadın erkek eşitliği sözde değil özde yaşamak zorunda. Kadın özgürlüğü için var gücüyle çalışmamız gerekiyor. Biz partimizde cinsiyet kotası yaparak sistem kurduk. Kadınlar parti içimizde en az yüzde 35 oranında temsil ediliyor. Gençler yüzde 20 oranında yönetimimizde temsil ediliyor. Şu anda kadınlar ve gençler her zaman beraber ve omuz omuza bu yolu yürüyoruz.
'HİÇ YÜZÜNÜZ KIZARMIYOR MU?'
Ekonomik kurtuluşun yolu kadınların aklıdır. Kimseyi geride bırakmadan bu yolu aşmalıyız. Seçimi kaybedeceğini anlayanlar kadınları kutuplaştırarak seçimi kazanma amacı güdüyor. Başörtüsü düzenlemesi şimdi mi aklınıza geliyor? Kadınlar siyasi davalarda koçbaşı olarak kullanıldı. Artı yeter. Kadınların eşit olmadığı yerde kimsenin yüzü gülmez. Biz bu eşitliği hep beraber başaracağız. Aklınıza beşinci dönemin sonunda mı geliyor anayasa maddesi yazmak? 20 yılın sonunda kadınların başörtüsünü ‘siyasi pas alma’, ‘siyasi gol atma’ konusu haline getirirken hiç yüzünüz kızarmıyor mu?
Başında örtü var’ dediler, okula almadılar. ‘Kadının yeri evidir’ dediler, işe almadılar. ‘Kadın çocuk bakar’ dediler, siyasete almadılar. Ama yeter. Kadınların mutlu, özgür ve eşit olmadığı yerde kimsenin yüzü gülmez.
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNECEĞİZ'
Çalışmalarımız çok önemli. Biz dünyayı da bilerek sorunların detaylı analizlerini yaparak, Türkiye'nin sorunlarını gözeterek çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunun için emek harcıyoruz. İstanbul sözleşmesine geri döneceğiz. Cumhurbaşkanlığı yemin töreninden sonra ilk gün bunu gerçekleştireceğiz. Bu sözleşmenin amacı kadına şiddetin önlenmesiyle o zaman aması fakatı olamaz. Hem sözleşmeden çıktılar hem siyasi oyunu beceremediler. Peki sözleşmeden çıktıktan sonra ne oldu? Hiçbir şey açıklamadılar. Cumhurbaşkanı konuya dair tek kelime etmedi. Derdin ne bu sözleşmeyle bir açıkla? Bazı grupların desteğini almaya çalışıyor. Sen başkalarının desteğini almaya çalışırken bu millet seni gönderecek. adın mücadelesi, Türkiye’nin kalbine kazınacak.
'ÇOCUK İŞÇİLİĞİ VE ÇOCUK EVLİLİĞİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ'
Devlet şiddeti uygulayana cesaret vermeyi bırakacak, şiddete uğrayanın yanında olacak. Kız çocuklarının okuması için pozitif uygulamalar yaptı. Çocukların annelerine para yardımında bulunduk. Çünkü parayı çocuğun babasına verdiğimizde para buhar oluyor ama anneye verdiğimizde o para çocuğun geleceği için harcanıyor.
Çocuk işçiliği ve evliliğinin mutlaka önüne geçmek gerekiyor. Bu aması olmadan bir siyasi irade meselesidir. Tereddütle bu iş olmaz önce ilkeler bazında karar vereceksin ve sonrasında gereğini yapacaksın. Siz 657 milyar doları inşaata verin sonra çocuklar bu ülkede nitelikli eğitim alamasın. Böyle bir şey olabilir mi? Önceliği zenginlere verirsen bu ülkede sağlıklı bir gelir dağılımı olmaz.
'EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET UYGULAMASINI GETİRMELİYİZ'
Okul öncesi eğitimi yaygınlaştıracağız. Bu konuda 554 maddelik eylem planımız var. Önümüzdeki hafta açıklayacağız. Örgün eğitimi 3 yaşında başlatacağız ama zorunlu eğitim olmayacak. Bu duruma aileler karar verecek. Biz kız çocuklarının her alanda gelişmesi için her şeyi yapacağız. Dünya çapında bilim kadınları yetiştireceğiz. Kadınlara iş imkanı sunmamız gerekiyor. Kadınlarla erkekler aynı işi yaptığında maaş konusunda makas farkı oluyor. Eşit işe eşit ücret uygulamasını getirmek durumundayız. Demokrasisi olan ülkelerde makas farkı daha az oluyor.
'KADINLARIN İŞ KURMASINA DA ÖNEM VERECEĞİZ'
İşletmelerin kreş açmalarını teşvik edeceğiz. Bu durum anneler için çok önemli. Bu uygulamayı yapmayan şirketlere yaptırım uygulayacağız. Kadınların iş hayatından kopmaması için kreş mevzusu çok önemli. Kadınların iş kurmasına da önem vereceğiz. Girişimci ve zanatkaar kadınlara yardımlarda bulunacağız. Satış yaparak para kazanmaları için her türlü imkânı sağlayacağız. Kadının iş yerinde maruz kaldığı mobbingi önlemeye yönelik ciddi düzenlemeler yapacağız.
Kadınlar sosyal devlet dışında hiç kimseye hiçbir gruba mecbur kalmayacak. Sadece maddi sıkıntılar sebebiyle kadınların farklı gruplarda aidiyet ilişkiler geliştirmek zorunda kaldığını görüyoruz. Bunun görevi devlete aittir. Kadınlar ancak kendi isteğiyle özgür iradesiyle farklı gruplarla çalışmalar yürütebilmeli maddi gerekçelerden kaynaklı değil.
Şu anda hükümet insanlara yaptığı yardımla övünüyor. Çok iyi ettin! İnsanları yoksulluğa mahkum et sonrada yardım ediyorum diye övün. Asıl nihai hedefin yoksulluğu azaltarak vatandaşın kendi geçimini sağlayan bir çalışmanın yapılması olmalı.
'KADINLAR BEŞTEPE'DEKİNİN TAHTINI ALACAK'
Evdeki kadınları hiçe sayan, sokakları tekinsiz kılan iktidarı hep beraber göndereceğiz. Beştepe kadınların umudunu aldı kadınlar da Beştepe'dekinin tahtını alacak. Türkiye mutlu kadınların ülkesi olacak. Ülkemizin yarınları için, eşitlik için, yarınlar için hepinizi DEVA Partisi'ne çağırıyorum. Gelin kadına şiddeti bu topraklardan silebilmek için hep beraber çalışalım. Bizde siyaset kadınlar için yapılır. Siyasette artçı değil öncü olmak için hepinizi partimize davet ediyorum.