Suriye'de yeni operasyonun sinyallerini veren Recep Tayyip Erdoğan'ın ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı A Haber yayınında Türkiye'nin, Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik olası kara harekatına ilişkin açıklamalarda bulundu. Kalın, "Yarın, haftaya veya her an olabilir. Farklı şekilde operasyonlar yapılabilir. Bu operasyonlar her an yapılabilir. Bugüne kadar nasıl yapıldıysa bundan sonra da yapılmaya devam edecek" dedi.
Olası harekata ne tür tepkiler olur sorusuna da yanıt veren Kalın "Biz müttefiklerimizle ve komşu ülkelerle bu tür operasyonları elbette değerlendirir ve konuşuruz. Ancak kimseye önceden bilgi verip icazet almak izin almak gibi bir şey söz konusu değil. Kendi güvenlik kaygılarını gidermek için Türkiye kimseden icazet almaz" diye konuştu.
Kalın, Ukrayna tahılının sevkiyatı konusunda yapılan anlaşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "İki tarafın mutabakat sağlayarak bir araya geldiği bir anlaşma yapıldı. Bu, eğer sürdürülebilir, devam ederse, sadece Rusya ve Ukrayna değil, diğer ülkeler tarafından da desteklenirse, bundan sonra yeni ateşkes, esir mübadelesi ve barış anlaşmalarının zeminini hazırlayacak bir güven ortamı da inşa edebilir. İstanbul’da kurulacak merkezde dört taraftan temsilciler olacak. Cumartesi günü saldırı gerçekleşince, bundan rahatsız olduk ve bunu da hemen hem Rus hem Ukrayna tarafıyla görüştük" dedi.
"ÜLKELERİN NE KADAR HAZIR OLDUKLARINA BAĞLI"
Beklentinin, bütün tarafların anlaşma şartlarına tam bağlı kalmaları olduğuna işaret eden Kalın, "Tahıl sevkiyatı hem Rusya'nın hem Ukrayna'nın menfaatine. İki hafta içerisinde ilk gemilerin çıkmasını bekleyebiliriz. Bu, biraz da ülkelerin ne kadar hazır olduklarına bağlı" değerlendirmesini yaptı.
"Bu anlaşma 4 aylığına yapıldı. Fakat iki tarafın da mutabakatı sağlanırsa otomatikman uzatılabilecek" diyen Kalın, karşılıklı mutabakata varılıp "Devam edilsin" denilmesinin yeterli olacağını vurguladı.
"TAHIL ÜRÜNLERİ DIŞINDA HERHANGİ BİR SEVKİYAT OLMAYACAK"
İbrahim Kalın, şöyle devam etti:
"Burada iki ülkenin ellerindeki tahıl miktarının yıl sonuna kadar toplam 40 ila 50 milyon ton arasında olması bekleniyor, öngörülüyor. 20-25 milyon ton kadar Ukrayna'nın, 25-30 milyon ton kadar Rusya'nın elinde tahıl ürünü olduğu tahmin ediliyor. Mevcut olanlar, silolarda olanlar, gemilere yüklenenler ve yıl sonuna kadar yeni gelecek olanlar var. Bunun yanında bir de gübre var. Odessa limanlarından bir gemi çıktığında tamamen Ukraynalıların kontrolünde, onların belirlediği rotada Karadeniz'e çıkacaklar. Her aşamada merkeze bilgi verilecek. Türk sularına girdikten sonra da gemiler izlenmeye devam edecek. İstanbul'a geldiğinde belli bir noktada denetimleri yapılacak. Giden gemiler için de aynı prosedür işletilecek. Tahıl ürünleri dışında herhangi bir sevkiyat olmayacak."
İbrahim Kalın, "Hem Batı'nın içinde olacak hem NATO üyesi olacak hem de Rusya ile bu ilişkileri yürütebilecek bir ülke var mı? Yok" ifadelerini kullandı.
"KİMSEDEN İZİN ALACAK DEĞİLİZ"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şunları söyledi:
"Bizim Suriye'deki perspektifimiz, öncelikle BM'nin 2254 sayılı kararı bağlamında siyasi müzakere sürecinin devam etmesi, Anayasa Komisyonunun çalışmalarını tamamlaması. Fakat maalesef sahadaki gelişmeler bunun tersi yönünde oldu. İdlib bölgesinde biz 4 milyona yakın nüfusun güvenliğini sağlıyoruz, bir taraftan da terör tehdidi ile mücadelemiz devam ediyor. O yüzden de Cumhurbaşkanı'mız yeni bir askeri harekatın her an olabileceğini söyledi. Bunun için de biz kimseden izin alacak değiliz. Kimseye bir takvim açıklamak zorunda değiliz ama kendi güvenlik risklerimizle ilgili değerlendirmemiz bağlamında böyle bir operasyon her an yapılabilir."
Kalın, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM), PKK/YPG'li teröristlerle ilgili paylaştığı taziye mesajına yönelik şunları kaydetti:
"CENTCOM'un birkaç gün önce orada öldürülen iki PKK'li ile ilgili taziye mesajı yayımlamasını da esefle karşıladığımızı ve en şiddetli şekilde kınadığımızı da ifade etmek istiyorum. Bu, terörle mücadele ve NATO ittifakı bağlamında asla kabul edilecek bir şey değil. Türkiye'yi açık olarak hedef gösteren, düşman belleyen PKK'nin oradaki kolluk gücü olan oradaki kişileri hangi gerekçeyle olursa olsun korumak, kollamak, romantize etmek, taziye yayımlamak, onlarla birlik beraberlik ve dayanışma mesajı vermek asla kabul edilebilir şeyler değil. Bizim için Türkiye'yi hedef alan her tür terör tehdidi açık hedeftir. Kim olduğu önemli değil, bizim güvenliğimizi tehlikeye sokan her tür unsur, bizim için açık ve meşru hedeftir."
F-16 TEDARİKİ
F-16 tedariki konusunda ise Kalın, şöyle konuştu:
"Biden yönetiminin F-16'lar konusundaki tavrı olumlu, memnuniyet verici. Bu, şu anda devam ediyor. Sayın Biden'ın bunu kongreden geçirebilmesi için belirli sayıda hem Cumhuriyetçilerden hem Demokratlardan destek alması gerekiyor. Biz olumlu bir netice çıkacağını düşünüyoruz ama Kongre'den çıkan kararla ilgili farklı değerlendirmeler de yapılıyor. Bir grup Yunanistan şartıyla Türkiye'nin elinin kolunun bağlandığını söylüyor. Bir grup da bu konunun artık yönetime devredildiğini, yönetimin Türkiye-Yunanistan sorunlarının çözümüne katkı sunması anlamına geldiğini düşünüyor. Yönetimden bize nasıl bir teklif gelecek onu önümüzdeki aylarda göreceğiz."