Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Uruguay Dışişleri Bakanı Francisco Bustillo ile Ankara’da düzenlediği ortak bası toplantısında Afganistan'daki duruma ve Türkiye'de göç merkezleri kurulacağına ilişkin iddialara yanıt verdi.
Çavuşoğlu, Uruguay Dışişleri Bakanı Francisco Bustillo ile ikili ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısında ilk olarak BBC Türkçe'nin gündeme getirdiği iddiaya ilişkin "Son derece gerçek dışı ve yalan bir iddia. BBC bu hatasını anladı ve özür diledi" ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu iddianın hem ABD hem de Türkiye tarafından yalanlandığına dikkat çekerek, "ABD’nin geçici olarak Afganları Türkiye’de barındırabileceğine dair haberler çıktı, hemen ABD Büyükelçiliği bunu yalanladı, sonra biz de yalanladık, çünkü böyle bir şey hiç konuşulmadı, gerçek dışı bir haberdi. Bunu yalanladık. Bugün İngiltere ile ilgili haberlerin üzerine atlayanlar kendi ülkesine saldırmaya başladı, gerçek olmayan haberler üzerine" dedi.
Çavuşoğlu, haberlere ilişkin, "Başka bir gazetede çıkıp da BBC’nin de bunun üzerine tweet attığı haberden bahsetmek istiyorum, bu haber tamamen gerçek dışıdır. Zaten haberin içeriğine baktığınız zaman haberde bahsedilen sözler İngiltere Savunma Bakanlığı tarafından söylenmemiş sözler. Daha sonra BBC hatasını anladı, bu tweetini sildi, bu hatasından dolayı da özür diledi. Bu bir erdemdir. Bir hata yapmış olabilir, BBC gibi köklü bir kuruluşa bu yakışmadı. İngiltere’deki diğer gazeteler hakkında yorum yapmak istemiyorum" şeklinde konuştu.
'MUHALAFET ÜLKEMİZE VE BAKANLIĞIMIZA SALDIRDI'
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu açıklamasının devamında ise muhalefete yönelerek, "Biz de bu süreçte bir açıklama yaptık, herhangi bir ülkeden böyle bir öneri gelmediğini, gelse de kabul etmeyeceğimizi söyledik. Ancak muhalefet bunu gerçekmiş gibi kabul ederek ülkemize ve bakanlığımıza saldırdı, diğer taraftan da İngiliz hükümetini hedef alarak açıklamalar yaptı. Türkiye muhalefeti bu duruma düşmemeli. Gerçek olmayan bir haber üzerine atlayıp yanlış içine düşmemeli" ifadelerini kullandı.
'DÖNMEK İSTEYEN 200 VATANDAŞIMIZ VAR'
Afganistan'daki tahliye çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Çavuşoğlu, Türkiye'ye dönmek isteyen 200 vatandaşın olduğunu kaydederek şu ifadeleri kullandı:
"Afganistan’da bugüne kadar 1.404 kişiyi tahliye ettik. Bunlardan 1.061’i bizim vatandaşımız, ve diğerleri farklı ülkelerin vatandaşları. Havaalanındaki mevcudiyetimiz sebebiyle birçok kuruluş kendi mensuplarının tahliyesi için bizden yardım istedi. Afganistan’da 4.500 civarında vatandaşımız var, vatandaşlarımızın hepsine ulaştık, tek tek aradık. Önemli bir kısmı dönmek istemediğini söyledi. Bu değişebiliyor, dönmek istemediğini söylüyor sonra dönmek isteyebiliyor, ya da tam tersi de olabiliyor. 200 civarında dönmek isteyen vatandaşımız var. Uluslararası toplum ile yoğun bir mesai içindeyiz. 24 dışişleri bakanı ve muhatabım ile görüştüm. Afganistan ile ileride atılacak adımlarda eşgüdüm ve koordinasyon önemli. Diğer yandan havalimanı tarafında işbirliği çok önemli. Temennimiz Afganistan’da barış ve istikrarın demokrasi ve insan hakları içinde tesis edilmesidir. "
Çavuşoğlu, Afganistan'da yatırım yapan ya da taahhüt üstlenen firmaların ve orada şirketlerde çalışan işçilerin olduğunu anımsatarak, "Onların önemli bir kısmı dönmek istemediğini söylediler. Bu sayı sık sık değişiyor. Vatandaşlarımız dönmek istemediğini söylüyor. Sonra dönmek istediğini söylüyor. Sonra tersi oluyor. Dönmek istediğini bize bildiriyor, sonra vazgeçiyor." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Afganistan konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sayıda ülke liderleriyle, kendisinin de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg dahil 24 dışişleri bakanıyla görüştüğünü belirtti.
Kabil havaalanındaki mevcut durum sebebiyle iş birliğinin önemine işaret eden Çavuşoğlu, "NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı gibi uluslararası platformlarda da Türkiye olarak çok açık net bir şekilde düşüncelerimizi söyledik. Temennimiz Afganistan'da barış ve istikrarın demokrasi içinde ve insan hakları çerçevesinde kalıcı olarak tesis edilmesidir. Bu doğrultuda adımlar atılacaksa biz de Türkiye olarak elimizden gelen desteği veririz. Sadece belirli bir grupla değil, tüm taraflarla temas içinde olduğumuzu söylemek isterim" değerlendirmesinde bulundu.