Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Bahçeli'nin gündeminde YouTube'dan bölümler halinde videolar yayınlayan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddiaları vardı.
MHP lideri Bahçeli, Sedat Peker'in iddialarıyla gündemdeki gelişmelere ilişkin yaptığı yorumda, "Türkiye'ye tezgah kurulduğunu" ileri sürdü, "Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye’mizdir. Hedef son yurdumuzdur. Hedef milli birlik ve huzur ortamımızdır" dedi.
Bahçeli, Sedat Peker'in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldığı yedinci videosunda, “Senin boynuna köpek tasması takıp seni sokaklarda gezdireceğim. Köpek tasmasıyla gezeceksin” sözlerine de sert tepki gösterdi:
"İkazen diyorum ki, hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir."
'ONUN BONUN DOLDURUŞUNA GELİP SİYASET YAPMADIK'
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Fiile odaklanıp faile sırt çeviremeyiz. Her zaman resmin büyüğüne odaklanmalıyız. Ufuk ötesini görebilmenin sırrına erişmeliyiz. Maşayı değil, tutan ve tutturan elleri görebilmeyiz. Bugüne kadar, akıntıya kapılıp onun bunun dolduruşuna gelerek siyaset yapmadık, bundan sonra da yapmamızı hiç kimse beklememelidir. Dibi görünmeyen kuyulardan su içmedik, muhatabı kargalar olan korkulukları taşa tutmadık, hele hele korkuya hiç rehin düşmedik. Samanlıkta olmayan iğneyi arayanlarla lafla peynir gemisi yürütme gayretkeşliği içinde olan şaşkınları ciddiye almadan, onları ip üzerinde yürüyen cambazlarıyla şimdiye kadar baş başa bıraktık, yine aynısını yapacağız.
'SİNSİ KUŞATMA SERTLEŞMEKTE'
Ancak Türkiye’yi yakın markaja alarak karanlık operasyonların hedef ülkesi haline getirmek için ellerini ovuşturanlara, fırsat kollayanlara, zemin yoklayanlara taviz veremeyiz, buyur edemeyiz, göz yumamayız. Açık seçik görüyoruz ki, Türkiye’nin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatma sertleşmektedir. Emel sahipleri kartlarını açık oynamaktadır.
'HERKESİ UYARIYORUM, HEDEF TÜRKİYEMİZDİR'
Asıl mesele gündemi işgal eden iddia ve isnatların hem taraflarından hem de cesametinden çok daha ötesidir. Türk milletinden öç almak için kuyruğa giren yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine, tahriklerine, tahrip gücü yüksek şer kampanyalarına şu günlerde hız vermişler, derinlik katmışlardır. Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye’mizdir. Hedef son yurdumuzdur. Hedef milli birlik ve huzur ortamımızdır.
'TEZGAH KURULDU'
Surda gedik açmak gayesiyle, hatta kale duvarlarımızı yıkmak maksadıyla sinerjisini ve sistemsel enerjisini Türk ve Türkiye düşmanlığından alan bir tezgah kurulmuştur. Bu menfur tezgâhın siyaset taşeronları, medya teşrifatçıları, sivil toplum tertipçileri, suç ve terör örgütü temincileri, özellikle de dış tedarikçileri vardır ve bellidir. Türkiye’nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabet maalesef devrededir. Amaç, Türkiye’nin uluslararası camiada itibarını lekelemektir. Amaç, Türkiye’nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hale getirmektir.
MUHALEFETE SERT SÖZLER
CHP bu pis senaryonun alt yüklenicisi, üst figüranıdır. Altı ay içinde başka bir Türkiye’nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu kaosun bekçisi, krizin çeşnicisi konumundadır. HDP derseniz Türkiye’nin kalbine hançer sokmak için tetikte bekleyen fitnedir. Asıl bizi düşündüren İP’in başkanı tarafından üstlenen provokatörlük rolüdür.
AKŞENER'E İKİZDERE TEPKİSİ
Geçen haftaki grup konuşmasında, Sayın Cumhurbaşkanı’nı katil Netenyahu’ya benzeten ve Siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize’yi, ilçeleri İkizdere ve Çayeli’yi ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır. İP Başkanı’nın bile bile, inadına yapar gibi, sanki toplumsal huzursuzluğun fitilini tutuşturmak için Rize’ye gitmesi yalnızca düşüncesizlikle, yalnızca sorumsuzlukla, yalnızca öngörüsüzlükle izah edilemez. Siyasi hayatı kumpaslarla, yalanlarla, çıkar hesaplarıyla heba olmuş bu şahsın, Netenyahu benzetmesinden sonra Rize’yi ziyareti anlaşıyor ki baştan ayağa olay çıkarmak üzerine planlanmıştır.
AA MUHABİRİNİN TARTIŞMALI SORUSU VE GÖREVDEN ALINAN SAVCI
Müteakiben Anadolu Ajansı’nın kuşkulu bir muhabiri tarafından İçişleri Bakanı’yla ilgili hükümetin iki üyesine yöneltilen ısmarlama soru birden bire gündeme oturmuştur. Koronavirüs tedbirlerine ilişkin genelgeleri haksız ve hukuksuz şekilde tenkit ederek sosyal medyadan açıklamalarda bulunan, bu suretle görevinin sınırlarını katbekat aşan Viranşehir savcısının durumu da bir başka üzerinde durulması gereken muammalı konular arasındadır.
'HİÇ KİMSE AKLIMIZDA ALAY ETMESİN'
Lütfen dikkat buyurunuz, terörle mücadele kahramanca devam ederken, vatan savunması tehditlerin doğduğu alanlarda cesaretle yapılırken, bu mücadelenin içinde yer alan asker ve sivil devlet adamlarını itibarsızlaştırma çabaları hain bir amaca matuftur. Hiç kimse aklımızla alay etmesin, sabrımızı yanlışa yormasın, zira biz her şeyin farkındayız.
'OYUN BÜYÜK, KİRLİ VE KARANLIK'
Türkiye’nin önünü kesmek için yarış halinde olanlarla, karar ve irade organlarına ambargo koymak maksadıyla algı düzenekleri kuranlar, herkes bilsin ki, ele ele vermişler, yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir. Tekraren uyarıyorum, oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır, çok boyutlu ve çok aktörlüdür.
BAKAN SOYLU'YA DESTEK
İkazen diyorum ki, hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir. Yine hiç kimse Türk Silahlı Kuvvetleri’nin onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum.
Konu, devlet-i ebed müddet irademizin korunmasıdır. Konu, devletimizin saygınlığı ve üzerinde titrediğimiz bekasıdır. Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir.
'GÜNDEM VİDEO KAYITLARIYLA REHİN ALINAMAZ'
Türkiye’nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez. TBMM Başkanlığı görevini üstlenmiş, ilaveten Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı unvanını taşıyan Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirmek tek kelimeyle müfteriliktir.
Milletin hür iradesiyle ve tertemiz oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek, Türkiye’yi deforme etmek için faal halde olanlara alimallah, bedeli ne kadar ağır olsa bile izin verilmeyecektir. Biden lobisinin zehir ve zillet saçan niyetleri ne yaparsa yapsın billahi Türkiye Cumhuriyeti’ni düşüremeyecektir.
'VARSA KENDİNE GÜVENEN ÇIKSIN KARŞIMIZA'
Türkiye sokakta bulunmadı, harita üzerinde kurulmadı. Türk milleti tesadüfen bir araya gelmedi, bağımsızlık hediye alınmadı. Üzerinde yaşadığımız topraklara boşuna vatan denmedi, sınırlarımız icazetle çizilmedi. Varsa kendine güvenen çıksın karşımıza. Varsa yüreği yeten haydi buyursun er meydanına. Eğer demokrasimizi, eğer devletimizi, eğer hürriyetimizi, eğer milletimizin tarihi haklarını, eğer milli birlik ve kardeşlik hukukumuzu can pahasına savunamazsak bu hayat, bu can, bu beden hepimize haram olsun."
SOYLU'DAN BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bahçeli'nin kendisine yönelik açık desteği'nin ardından Twitter'dan teşekkür etti.
Twitter'dan paylaşım yapan Soylu "'Devlet-i Ebed Müddet' anlayışının Cumhur İttifakı'nda vücut bulan ruhunu, güçlü iradesiyle bir kez daha ortaya koyan, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Dr.Devlet Bahçeli'ye, Türkiye’ye operasyon çekmek isteyenlere karşı bugünkü tarihi hatırlatması için müteşekkiriz" ifadelerini kullandı.