DEVA Partisi lideri Babacan, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Yeni Bir Sabah programında konuştu.
Babacan, Millet İttifakı'nın dün açıkladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve altılı masaya her fırsatta 'adayınızı açıklayın' çıkışında bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye 'Türkiye Yüzyılı' vizyon belgesi üzerinden atıf yapan Babacan, ''Bize ‘Aday kim, aday kim’ diyorlar. Ben de buradan Sayın Erdoğan’a ve Sayın Bahçeli’ye soruyorum: Kaç senedir iktidarsınız, bizim kapı gibi 2300 maddelik seçim beyannamemiz var. Sizinki nerede? Türkiye’nin yarınlarıyla ilgili vizyonunuz ne? Biz iş odaklıyız, onlar kişi odaklı.'' dedi.
Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde 9 ana, 73 alt başlıktan oluşan 2 bin 500'e yakın maddede eylemler ve vaatler sıralandı. Metnin 244 sayfadan oluşuyor.
'ORTAK POLİTİKALAR MUTABAKAT METNİ'NİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
‘ORTAK ADAY VE YÖNETİM MODELİNİ OLUŞTURACAĞIZ’
“Kesinlikle kazanacağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Adım adım ilerliyoruz. Temelden başladık. Temele sapasağlam bir anayasa metni koyduk. Şimdi de ortak politikalar metni koyduk. Sağlam temel üzerinde ortak aday ve ortak yönetim modelini oluşturacağız. Ortada temel yokken getirdin bir tane ismi, ‘Adayım bu’ dedin. Böyle olur mu? Mümkün değil. Bu öbür tarafın yönetim tarzı: ‘Biz Erdoğan’ı seçelim, yetkiyi verelim, aklına geleni yapsın’. Böyle bir şey yok.”
‘KAPI GİBİ 2300 MADDELİK HÜKÛMET PROGRAMIMIZ VAR’
“Sayın Erdoğan’a ve Sayın Bahçeli’ye soruyorum: Bizim kapı gibi 2300 maddelik seçim beyannamemiz var. Hükûmet programımız var. Sizinki nerede? Kaç yıldır iktidarsınız, böyle bir hazırlığınız var mı? Türkiye’nin yarınlarıyla ilgili vizyonunuz ne? Yok. İnanın yapamazlar. Biz iş odaklıyız, onlar kişi odaklı.”
‘ÜLKEMİZİN KAYBEDECEK TEK BİR DAKİKASI BİLE YOK’
“Ortak Politikalar Mutabakat Metnimizi seçimden önce hazırladık. Çünkü ülkemizin kaybedecek tek bir dakikası bile yok. Seçimden sonra kurulacak hükûmetin derhal çalışması lazım. Masadaki partilerin ülkenin yarınlarıyla ilgili bu kadar kapsamlı bir dokümanda buluşması ülkemizin yarınları açısından çok cesaretlendirici ve umutlandırıcı bir gelişme.”
“SEÇİMDEN SONRA ‘İYİ Kİ HAZIRLANMIŞIZ, TÜRKİYE UÇTU’ DİYECEĞİZ”
“Daha hükûmet kurulmadan, bütün bakanların masasına ev ödevi koymuş olduk. Milli Eğitim Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Maliye Bakanı, Hazine Bakanı, artık neyse, açacak ve ‘Ben şunu şunu yapacağım’ diye başlayacak. Bunun önemini seçimden sonra, hükûmet kurulduktan sonra anlayacağız. ‘İyi ki bunu yapmışız, iyi ki bunu hazırlamışız. Türkiye kanatlanıp uçtu’ diyeceğiz.”
‘OTOBÜSÜN BİR TANE ŞOFÖRÜ OLACAK’
“Diyorlar ki ‘Vay, altı kişi bir arabayı kullanır mı?’. Kullanamaz tabii. Biz, ‘Altı kişi kullansın’ mı diyoruz? Tabii ki bir tane cumhurbaşkanı olacak. Otobüsün bir tane şoförü olacak. O şoför otobüsü nasıl kullanacak? Ondan emin olmak istiyoruz. Güvenerek o direksiyonu emanet etmek istiyoruz. ‘Şoför arada istişare etsin’ diyoruz. Molalar versin, o molalarda istişare etsin istiyoruz.”
‘DURUŞUMUZDAN GERİ ADIM ATMAYIZ’
“(İstanbul Sözleşmesi) DEVA Partisi olarak geri dönülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Duruşumuzdan geri adım atmayız. Seçimden sonra bunun çok daha farklı bir ortamda ilerleyeceğine inanıyorum.”
“BİR HÂKİM ‘AİHM KARARINI UYGULAMIYORUM’ DERSE BUNUN BEDELİ OLMALI’
“Eğer bir hâkim ‘AİHM karar almış, ben bunu uygulamıyorum’ derse, bunun bir bedeli olması lazım. Kusura bakmasın. Kendi Anayasa Mahkememiz karar almış, alt mahkeme sırtını cumhurbaşkanına yaslıyor ‘Uymuyorum’ diyor. Tazminatı koyduk oraya. Böyle bir şey yok. Madem öyle, Anayasa Mahkemesi’ni kaldıralım, herkes kendi kafasına göre hareket etsin.”
GEÇİŞ SÜRECİNİN YOL HARİTASI: ÇALIŞMANIN YÜZDE 95’İ HAZIR
“Geçiş süreciyle ilgili 32 başlık var. Alınması gereken kararlar var. Yüzde 95’ini bitirdik. Yüzde 5’lik kısmında da adayın ismine bağlı olacak şekilde belki partilerin kararlarını nihai hale getirebilecekleri unsurlar var. Dolayısıyla yüzde 5, adayın ismi üzerinde mutabakat sağlanırken, aday belli olunca karar vermemiz daha kolaylaşacak. Adaya bağlı olarak o kararı vereceğiz.”
‘İŞİN RUHUNDA İSTİŞARE VE UZLAŞI VAR, BURADA MUTABIKIZ’
“Birkaç tane alternatif model var. Hangisinin olacağı biraz adayın ismiyle veya adayın altı genel başkandan mı yoksa dışarıdan birisi mi olacağıyla ilgili konular. Model ne olmalı? Birisi, genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olması… Bu model en doğru model mi? Başka bir model olabilir mi? Modeller arasındaki farklılıklar adaya ve adayın genel başkanlardan birisi olup olmamasına bağlı. En son, nihayetinde karar verilecek hususlar. Bugün için çok dert etmeye gerek yok. Çünkü işin ruhunda mutabıkız. İşin ruhunda cumhurbaşkanının karar alırken kendisini destekleyen partilerin genel başkanlarıyla istişare içinde olması ve önemli kararları uzlaşı içinde alması var. Önemli olan bu.”
‘GEÇİŞ SÜRECİNİN YOL HARİTASINI ADAYIMIZIN AÇIKLAMASINI ÖNERDİM’
“Son toplantıda ben şunu önerdim: Adayımızın kendisi açıklasın bunu (geçiş sürecinin yol haritası). Çünkü bu, adayın cumhurbaşkanı seçildikten sonra kendi yetkilerini nasıl kullanacağıyla ilgili bir husus. O da söyleyeceğini söylesin. ‘Ben bunu yapamam’ veya ‘Çok iyi olur’ desin. Adayımızın lansmanıyla beraber aday çıksın, ‘Bugünkü anayasanın bana verdiği bu kadar sınırsız yetkileri şu şu kurallar içinde kullanacağım’ desin. Dolayısıyla kral değil, kural bazlı yönetim olacağını adayımız açıklasın.”
‘ENFLASYON, ERDOĞAN’IN KENDİ ELİYLE ÜRETTİĞİ BİR SORUNDUR’
“Enflasyon gibi büyük bir sorunu çözmeden Türkiye’de ekonomik istikrarı oturtamayız. Enflasyondan en çok etkilenen kimler? Sabit gelirliler, asgari ücretliler, emekliler… Hükûmet enflasyon yoluyla onların kesesinden kepçeyle alıyor, kaşıkla verdiğini de ‘müjde’ diye açıklıyor. Arkadaş, dur bir dakika. Sen ne yaptığının farkında mısın? Enflasyon, Türkiye’de Sayın Erdoğan’ın kendi eliyle ürettiği bir sorundur. Gerçek enflasyonda dünya birincisiyiz.”
‘HEDEFLEDİKLERİNİN HİÇBİRİSİ OLMUYOR; NE YAPTIKLARINI BİLMİYORLAR’
(Dış ticaret açığının 109 milyar dolara yükselmesi) “Döviz kurunun çok hızlı arttığı dönemde ne diyordu iktidar? Rekabetçi kur. Plan neydi? ‘Kur artacak, kur artınca Türkiye’nin rekabet gücü çoğalacak. Böylelikle Türkiye’nin ticaret açığı ve cari açığı düşecek’ diyorlardı. İşte sonucu ortada. Kuru patlattılar, enflasyonu patlattılar, ona rağmen rekor denilebilecek seviyede ticaret açığıyla geçen sene kapanmış oldu. Söyledikleri, uyguladıkları hedeflediklerin hiçbirisi olmuyor. Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar. Bu ülkenin tam 11 yıl ekonomisini yöneten ekibin başında olmasam, bu işleri bilmesem ‘Belki bir bildikleri vardır’ derim. İnanın bildiği hiçbir şey yok. Bildikleri hiçbir şey yok. Saçma sapan işler yapıyorlar. Sonuç ortada.”