'Sisi ile hasret giderdi' diyerek Erdoğan'a yüklendi: Esad ile maça giderse şaşırmayın

İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Erdoğan'ın Mısır lideri Sisi ile temasına değinerek, "Cumhurbaşkanı Sisi ile hasret giderdi. Yeni bir dostluğun kıvılcımı çakıldı. Sayın Erdoğan’ı pamuk gibi yapmış. Yakında Esad ile maça giderse şaşırmayın." dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Geçtiğimiz günlerde Katar'da yıllar sonra ilk temaslarını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır lideri Sisi ile ilgili konuşan Akşener, "Cumhurbaşkanı, Sisi ile hasret giderdi. Yeni bir dostluğun kıvılcımı çakıldı. Sayın Erdoğan'ı futbol aşkı pamuk gibi yapmış. Yakında Esad ile maça giderse şaşırmayın. Görünen o ki Sayın Erdoğan seçimini Binali Yıldırım’dan değil Sisi’den yana kullanmayı tercih etmiş. Baktı ki Ekrem Başkan kazandı, kendisi de döndü dolaştı Sisi’yi seçti. Esma’nın onurunu Katar’da bırakıp gelmiş oldu. Hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı.

Akşener ayrıca, Erdoğan'ın kendisine yönelik "Temenni ederim ki konumunu gözden geçirir" çağrısına da yeniden yanıt vererek "Erdoğan ne zaman Cumhur İttifakı'ndan sıkılsa bize selam çakar" dedi. Akşener konuya ilişkin söylemlerine devam ederek şu ifadeleri kaydetti:

"SARAY GÖRÜNÜMLÜ KUMAR MASASINI BAŞINIZA YIKACAĞIZ"

İYİ Parti'nin kumar masasına oturmaya niyeti yoktur. İYİ Parti dış politikada zar atmaz, ekonomide rulet oynamaz, milletin geleceğiyle asla bahse girmez. Sayın Erdoğan ve küçük ortağının oturduğu masa öyle bir masa ki saray her zaman kazanır. Bu masada bazen Kürtler bazen Türkler üzerine kumar oynanır. Onların kumar masası milletin ütüldüğü bir masadır. Bizden dahil olmamızı istedikleri masa dün de bir kumar masasıydı bugün de bir kumar masasıdır. Bizim bu masaya oturma niyetimiz yoktur. Biz o kumar masasını dağıtmaya, saray görünümlü kumarhanenizi de başınıza yıkmaya geliyoruz.

Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısının sızısı hala yüreğimizdeyken bu sefer Karkamış'ta PKK terörünün saldırısıyla karşılaştık. Hamile bir kardeşimiz de saldırıda ağır yaralandı. Onun da bir an önce iyileşmesi için dua ediyoruz. Ülkemizin her köşesinde milletimiz tek vücut olarak acı çekiyor. Ama dimdik duruyor. Terörle mücadelenin sulandırıldığı iç siyasetin malzemesi yapılması da PKK/PYD terörü kadar tehlikelidir.

'DEVLET İNTİKAM ALMAZ'

Terörle mücadele bir devlet meselesidir ve günlük siyasi hesaplara araç edilemez. O yüzden şayet bu konu üzerinden siyaset devşirmeye çalışanlar olursa onlara asla fırsat vermeyeceğiz. Her ne kadar iktidardan aynı duruşu göremesek de biz memleketimiz için hayati olan bu meseleye de devlet ciddiyetiyle bakmaya devam edeceğiz.

Terörle topyekün mücadele için bölgedeki hakim güçlerle oturup milli menfaatlerimiz doğrultusunda diplomasi kanallarını etkin şekilde kullanılması gerekir. Ancak bunu yapamayan bir iktidar ülkemize uzanan terör tehdidi ve sızmalarını önleyemedi.

Devletin intikam almasına gerek kalmaz. Çünkü devlet milletine zarar vermeye niyetlenenler daha harekete geçmeden devreye girer. Ancak bunun için bunu hakkıyla yapacak bir iktidar gerek.

Terörle mücadelede iktidarın görevi teröristleri tek bir vatandaşımızın burnu dahi kanamadan etkisiz hale getirmektir. Aynı zamanda terörün beslendiği korku ve şüphe iklimini dağıtmaktır.

Terör 5 yaşındaki yavrumuzun hayatını karartıyorsa, okullarımızın kapanmasına sebep oluyorsa iktidar çıkıp da terörle mücadelede Türk devletinin gücüne yaraşır bir başarıdan söz edemez. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücünden kendine siyasi rant elde etmeye kalkamaz.

SOYLU'YA SERT ÇIKIŞ: GERÇEK BİR İÇİŞLERİ BAKANI GEREK

Terörle mücadele etmek istiyorsanız, insan kaçakçılarıyla, kontrolsüz göç dalgasıyla doğrudan ilişkili olduğunu artık kabul edin. Göç politikası devam ettikçe oluşacak tehditleri sadece sınır ötesi operasyon yaparak önleyemeyiz.

Bunun için de alameti farikası her fırsatta cıvık cıvık çıkışlar yapması olan değil işini ciddiyetle devlet aklıyla ve liyakatla yapması olan ve tercihen güvenlik konusunda en az birkaç makale okumuş TC devletine yakışır gerçek bir İçişleri Bakanı gerekiyor.

Sınırlarımıza bir mermi kovanının düşmesine bile tahammülümüz yok.

Bugüne kadar kaybettiğimiz evlatlarımızı unutmadık. Bugün hala Sayın Erdoğan’ın muazzam beceriksizliğinin sonuçlarını yaşıyoruz.

ERDOĞAN-SİSİ GÖRÜŞMESİNE TEPKİ

Kişisel kaprisleri üzerinden sözüm ona yönettiği dış politika nedeniyle yaşadığımız onca sıkıntıya şahit oluyoruz.

Cumhurbaşkanı Sisi ile hasret giderdi. Yeni bir dostluğun kıvılcımı çakıldı. Sayın Erdoğan'ı futbol aşkı pamuk gibi yapmış. Yakında Esad ile maça giderse şaşırmayın. Görünen o ki Sayın Erdoğan seçimini Binali Yıldırım’dan değil Sisi’den yana kullanmayı tercih etmiş. Baktı ki Ekrem Başkan kazandı, kendisi de döndü dolaştı Sisi’yi seçti. Esma’nın onurunu Katar’da bırakıp gelmiş oldu. Hayırlı uğurlu olsun.

Seçimlere yaklaştığımız son düzlükte rabia işareti ile Esma’yı değil Napolyon’u hatırlarsınız, para para para. Arkasından ağıtlar yaktığın Mursi’yi mezarında ters döndürdün. Senin sözünün arkasından gelen arkadaşlarının da başını önüne eğdirdin. Değdi mi? Büyükelçi çekecek kadar ileri gitmene değdi mi? Doğu Akdeniz’de ülkemizin elini zayıflatmana değdi mi? Böyle devlet yönetilmez. Kaprislerinin, zikzaklarının bedelini bu ülkeye ödetemezsin.

'ÇIKIP MİLLETTEN ÖZÜR DİLEYECEKSİN'

Bu sefer kandırıldım diye işin içinden çıkamazsın. Önce çıkıp milletimizden özür dileyeceksin. “Hata yaptım, milletimizden özür dilerim” diyeceksin. Çıkacaksın "Kişisel kaprislerine kapıldım milletimden özür dilerim" diyeceksin. “İstanbul seçimlerinde Millet İttifakını darbecilikle suçladım, özür dilerim” diyeceksin. Sen önce çıkıp özrünü dileyeceksin, sonra da milletin açacağı beyaz sayfayı izleyeceksin.

'İYİ PARTİ'NİN KUMAR MASASINA OTURMAYA NİYETİ YOK'

Erdoğan ne zaman ittifakından sıkılsa bize selam çakar. Erdoğan cevabını biliyor olsa da aynı soruları sorar. Bizim için hava hoş. Bizim kararımız belli, irademiz net. Bizim ittifakımız milletimizin vakur ve güçlü varlığıyladır.

Biz kayyum rektöre karşı duran hocalarımızla, Gezi Parkı'nda toplanan gençlerimizle, baskıya boyun eğmeyen, zalimin eteğini öpmeyip özgür gazetecilerimizle ittifak kurarız. Belli sayın Erdoğan muhalefet kavramını da yanlış anlamış. Buradan kendisini aydınlatmak istiyorum. Bizimkisini koltukların bekası uğruna her şeyin mübah herkesin de satılık olduğu yazıhane siyasetiyle karıştırma sayın Erdoğan.

İYİ Parti'nin kumar masasına oturmaya niyeti yoktur. İYİ Parti dış politikada zar atmaz, ekonomide rulet oynamaz, milletin geleceğiyle asla bahse girmez. Sayın Erdoğan ve küçük ortağının oturduğu masa öyle bir masa ki saray her zaman kazanır. Bu masada bazen Kürtler bazen Türkler üzerine kumar oynanır. Onların kumar masası milletin ütüldüğü bir masadır. Bizden dahil olmamızı istedikleri masa dün de bir kumar masasıydı bugün de bir kumar masasıdır. Bizim bu masaya oturma niyetimiz yoktur. Biz o kumar masasını dağıtmaya, saray görünümlü kumarhanenizi de başınıza yıkmaya geliyoruz.

TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ

Türk ekonomisinin tamamen raydan çıkışının birinci yıl dönümündeyiz. Bundan bir sene önce Sayın Erdoğan üretim, istihdam, ihracat odaklı ekonomi modeline geçtiklerini söylemişti.

Bugün bay krizin yıllardır saçmalamakta inat ettiği 'faiz sebep enflasyon sonuç' teorisini 'ya tutarsa' anlayışıyla kanıtlamaya çalışan bu sözde yeni ekonomi modeline geçişimizin üzerinden tam bir yıl geçti. Peki sizce bu ucube teori tuttu mu?

Şimdiden 2017 yılının yaklaşık 10 katı kadar faiz ödeyeceğiz. TÜİK'in rakamlarına göre bile enflasyon yüzde 85,5'e dayandı. Yüksek maliyetlerin altında kalan esnafımız artık düpedüz can çekişiyor. Süt üreticilerini talimatla baskı altına almaya çalışan iktidar, milyonlarca insanımızı sütsüz bıraktı.

Et üretimimiz düştü, süt üretimimiz düştü… Her gün üreticilerimiz, maliyetleri karşılayamadıkları için en verimli ineklerimizi besi hayvanlarımızı kesimhaneye göndermek zorunda kalıyor. Bugün, kesilen her bir hayvanın telafisi için en az üç yıl gerekli… Hayvanlarımız kesime gidince, süt bulunamadığı için sütlü mamullerin, fiyatları da arttı. Sütte üreticiye düşük fiyat verilmesi hayvanları kesime zorlarken süt üretimi, TÜİK’e göre yüzde 4,4, sektör temsilcilerine göre yüzde 15 düştü. Raflardaki fiyat artışı, yüzde 175’i buldu. Bugün, kaşar peynirin fiyatı kırmızı et fiyatını geçti. Şaka gibi ama gerçek… Bir sanal alışveriş sitesindeki fiyatlara göre bugün itibariyle, 700 gram kaşar peynirin ortalama fiyatı 115 ile 165 lira arasındayken, dana kıyma ve dana kuşbaşı 110 ila 150 liradan satılıyor. Marketlerde her gün fiyat etiketleri değişiyor. Vatandaşımız bir gün önce aldığı süt ürününü ertesi gün aynı fiyattan tekrar alamıyor. Yakında üç beş AK Partilinin Türkiye’nin beşte biri bile etmeyen ülkelerden süt tozu ithal etmeye başladığını duyarsanız şaşırmayın. Benden söylemesi…

Çünkü Ak Parti iktidarı için ülkemizde yaşanan her kriz ranta açılan yeni bir kapıdır. Çünkü Ak Parti iktidarı için, milletimizin yaşadığı her kayıp yandaşlar için, yeni bir avanta fırsatıdır. Çünkü Ak Parti iktidarı için, aklı ve bilimi reddeden, her başarısızlık vatandaşı suçlamak için, yeni bir mazeret kaynağıdır.

Tablo bu kadar acı bir şekilde karşımızda dururken Erdoğan 'dünya bizi kıskanıyor' diye övünüyor.

Başımıza bela ettiğin partili cumhurbaşkanlığı sisteminin çalışmadığını artık sen de biliyorsun.

Bu devleti yönetemediğini artık sen de yavaş yavaş anlıyorsun. Onun için de bu başarısızlığın sorumluluğundan kaçmak için her şeyi yapıyorsun. Önümüzdeki ilk seçimde milletimizle el ele verecek seni bu yükten kurtaracağız.

Vasatlığa mahkum ettiğin ülkeyi İYİ Parti iktidarında liyakat ve adaletle yöneteceğiz. Çünkü dert sensin derman İYİ Parti'de kriz sensin çıkış İYİ Parti'de. Sorun sensin çözüm İYİ Parti'de. Hiç merak etme çok az kaldı.

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Yarın, 24 Kasım Öğretmenler Günü… Yarın, bir günlüğüne öğretmenliğin kıymeti hatırlanacak. Öğretmenlik mesleğinin, onuru hatırlanacak. Öğretmenlerimizin, kalbimizdeki yeri hatırlanacak. Ama ertesi gün, bu aziz mesleğin kıymetini umursamayanlar, onurunu ayaklar altına alanlar ve kalbimizdeki yerini unutturmaya çalışanlar ucube yönetim anlayışlarına kaldıkları yerden devam edecekler.

Öğretmenlerimizin, özlük haklarını çiğnemeye, devam edecekler. Onları, “Sözleşmeli, geçici, kadrolu” gibi sınıflara bölmeye devam edecekler. Atanamayan öğretmenlerimizi öğrencilerine hasret bırakmaya, devam edecekler.

Neden biliyor musunuz? Çünkü Cumhuriyetimize düşman olanlar öğretmenlerimize de düşmanlık ediyorlar. Çünkü Cumhuriyetimizin, başarısız olmasını isteyenler, öğretmenlerimizin de başarısız olmasını istiyorlar. Çünkü cumhuriyetimizin sunduğu imkânları, görmezden gelenler öğretmenlerimizin yaşadıkları acıları da görmezden geliyorlar.

Çünkü biliyorlar ki bir öğretmen başarılı olursa; başarılı nesiller yetiştirir. Bir öğretmen huzurla çalışırsa fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirir. Bir öğretmen, itibar görürse kendine güvenen, Cumhuriyet nesillerini yetiştirir. İşte bugün öğretmenlerimize yaşatılan, birçok acının altında ne yazık ki bu gerçek yatıyor. Bu yüzden, öğretmenlerimizin itibarını zedelemeyi, hayat koşullarını zorlaştırmayı ve umutlarını çalmayı kendilerine hak görüyorlar. Dertlerini dinlemiyor, duymuyor, görmüyorlar… Ama biliyorsunuz ki bizim İYİ Parti olarak, çok kıymetli bir görevimiz var. Milletimizin gerçeklerini, cümle aleme duyurmak gibi kutlu bir sorumluluğumuz var. İktidarın kurduğu eğri düzene, çomak sokmak gibi, çok güzel bir huyumuz var.

'İLKOKUL YENİDEN 5 YIL OLACAK'

İYİ Parti iktidarında ilk iş olarak cumhuriyetimizin 100. yılı şerefine 100 bin öğretmenimizi atayacağız. Eğitim fakültesinden mezun 600 bin öğretmenimizin de atama sorununu kademeli olarak çözeceğiz. 250 bin öğretmenimizi atayacağız, köy okullarını açacağız. 4+4+4 sistemine son verip ilkokulu yeniden 5 yıl yapacağız. Ayrıca; Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu yeniden ele alarak; unvan uygulamasına, bir an önce son vereceğiz. Meslekte 5 yılını doldurmuş öğretmenlerimiz, 1 derece kazanacak.

Ve bu öğretmenlerimize; en yüksek brüt devlet memuru maaşının, yüzde 60'ı kadar, eğitim-öğretim tazminatı ödeyeceğiz. Meslekte 15 yılını doldurmuş öğretmenlerimiz, 1 derece kazanacak.Bu öğretmenlerimize de; en yüksek brüt devlet memuru maaşının, yüzde 120'si kadar, eğitim-öğretim tazminatı ödeyeceğiz. Ayrıca öğretmenlerimizin emeklilik dönemlerinde de, hak ettikleri gibi yaşamaları için, emekli maaşlarını yeniden düzenleyeceğiz. Elbette, özel okullardaki öğretmenlerimizi de, unutmayacağız. Onların da, özlük haklarını ve çalışma koşullarını, hak ettikleri seviyelere çıkartacağız.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Akşener hakkında ‘kumpas’ iddiası: Duyduklarınızdan daha büyük bir oyun var
DP Genel Başkanı Uysal'dan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ziyaret
AK Partili Turan'dan Sisi açıklaması: Her darbeci katildir fakat parametreler değişti

Güncel Haberleri