Sığınmacı sınavı

Suriyeli sığınmacılar için bugüne kadar ne entegrasyon politikası geliştirildi ne de bir geri dönüş takvimi hazırlandı. Siyasetin oy toplama aracına dönüştürülen mesele, şimdi de İran sınırında gerçekleşen ‘genç erkek akını’yla farklı bir evreye geçti. Provokasyona açık hassas konuda sorununun çözümü için siyaset üstü yaklaşımın gereğine dikkat çekildi.

Türkiye, Suriye iç savaşından kaçan milyonlara tereddütsüz kucak açtı. Ancak geçen 11 yılda ne geri dönüş ne de entegrasyon adına kayda değer bir adım atıldı. Toplumsal soruna dönüşen sığınmacılar konusu oy kaygısıyla politika malzemesi yapıldı. Suriyelilere dönük bir adım atılmazken Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerden gelen binlerce 18-30 yaş arası erkeğin adli olaylara karışmaları toplumsal huzursuzluğu artırdı. Sorunun oy konusu olmaktan çıkarılıp sürdürülebilir bir sığınmacı politikası geliştirilmesi en acil ihtiyaç haline geldi.

VİDEO SONRASI OPERASYON 582 KAÇAK YAKALANDI

Bayramda sosyal medyaya yansıyan görüntüler var olan gerilimi tırmandırdı. Emniyet ‘kendilerini Afgan ve Pakistanlı gibi gösterdiğini öne sürdüğü’ kişilere inceleme başlattığını bildirdi. EGM, paylaşımları dezenformasyon olarak niteleyerek amacın iç karışıklık çıkarmak olduğunu savundu. Van Valiliği de Türkiye’ye giriş videosunun geçen yıla ait olduğunu açıkladı. Ardından İstanbul’da büyük çaplı göçmen operasyonu düzenlendi, 582 kişi yakalandı. Muhalefet “Sınırları koruyun ve mülteci sorununu çözecek somut adımlar atın” çağrısı yaptı.

‘SESSİZ İSTİLA' GERİLİMİ

YouTube’da yayınlanan ve 1.8 milyondan fazla izlenen Sessiz İstila kısa filminin yapımcısı Hande Karacasu gözaltına alındıktan sonra serbest kaldı. Twitter’da filmin adını taşıyan etiket ile 200 binden fazla içerik paylaşıldı. Yapımı finanse eden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı arasında gerilim yaşandı. Çataklı, Özdağ dahil üç kişi hakkında yabancı düşmanlığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunulacağını açıkladı.

ARTIK BİR POLİTİKA SERT

Göç politikasının yokluğu ve sosyal medyada teyit edilmeden hızla yayılan göçmenlere ait olduğu iddia edilen videolar toplumu infialin eşiğine getirdi. İran sınırından Türkiye’ye giren göçmenler videosu Van Valiliği tarafından yalanlandı. ‘Sessiz İstila’ kısa filminin yapımcısının gözaltına alınması ise siyaset arenasını hareketlendirdi. Zafer Partisi lideri Özdağ ile İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı arasında mülteci tartışması yaşandı.

Türkiye, Suriye’deki iç savaşta rejim bombalarından kaçan sivillere kapılarını açtı. Aradan geçen 10 yılda milyonlar yeni bir yaşam umuduyla sınırı geçti. İstanbul Valiliği, kentte 1 milyon 305 bin 307 yabancının yasal olarak ikamet ettiğini ve geçen yıl 23 bin kişinin İstanbul’dan sınır dışı edildiğini duyurdu. Kritik süreçte eğitimden istihdama kadar birçok başlıkta bir yol haritası oluşturulması ihtiyacı doğdu. Ancak bugüne kadar yeterli adım atılmadı. İktidarın sınavına dönüşen süreçte göç politikasının olmamasının toplum içi kutuplaşmaya neden olduğunu hem toplumda hem siyasette yaşanan gerginlikler kanıtlar durumda. Son tartışmalar ise durumun ciddiyetiyle aynı ölçüde ilerliyor. İstanbul’un farklı noktalarında çok sayıda sığınmacının bir arada olduğu görüntüler tartışma yarattı.

Sosyal medyada yayılan İran sınırından Türkiye’ye kaçak yollarla giriş yapan bir grup düzensiz göçmen videoları tartışmaların alevini körükledi. Videoların toplumda infial yaratmaması adına ilk açıklama Van Valiliği’nden geldi. Açıklamada, “Farklı tarih, lokasyon ve kişilere ait görüntülerin sınır hattında alınan tedbirlere bağlı olarak ülkeye giriş teşebbüslerinin engellenmesi sonucunda, göçmen kaçakçıları tarafından reklam amaçlı paylaşıldığı anlaşılmaktadır” denildi.

Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, ülkeye kaçak yollardan giren ve kente gelen göçmenlerin yakalanmasına yönelik yeni bir çalışma yaptı. İstanbul‘un 3 ayrı ilçesinde düzenlenen operasyonlar ile sokak ve meydanlarda yapılan kontrollerde çok sayıda farklı ülkeden 582 göçmenin yakalandığı bildirildi. Sosyal medyada bir başka tartışma konusu ise ‘Sessiz İstila’ başlıklı kısa filmi yayınlandığı gerekçesiyle filmin yapımcısı Hande Karacasu’nun gözaltına alınması oldu. Emniyetteki ifade işlemleri tamamlanan Hande Karacasu bir süre sonra serbest bırakıldı.

Serbest bırakılmasının ardından açıklama yapan Karacasu, “Ben ırkçı değilim, vatanperver bir Atatürk Türkiye’si kadınıyım” ifadesini kullandı. Karacasu’nun gözaltına alınmasına mültecilere yönelik söylemleriyle son dönemde gündem olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tepki gösterdi. Özdağ, Twitter hesabından “Türkiye’ye yönelik tehditleri anlatanlar gözaltına alınırken, ülkemize komplo kuranlar ödüllendiriliyor. Hande Karacasu yalnız başına değildir. Karacasu tarafından çekilen Sessiz İstila adlı kısa belgesel kendisine benim tarafımdan sipariş olarak verilmiştir. Yapım masraflarını ben karşıladım. Senaryoyu ben onayladım. H. Karacasu, kontrolsüz göçün sonuçlarını gösterdi. Suriyeliler ‘halk’ değil. Misafir. Kin/düşmanlık yok. Türkiye’de bir Sessiz İstila sürdürülüyor ve Türk Milleti’ni bu istilaya karşı uyandıran herkese gözdağı vermeye çalışıyorlar” paylaşımında bulundu.

Hande Karacasu’nun gözaltına alınmasına tepki gösteren isimlerden CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, “Gözaltına alarak, tutuklayarak kimseyi korkutamazsınız! Önce sınırları koruyun ve mülteci sorununu çözecek somut adımlar atın!” şeklinde paylaşım yaptı. Sosyal medyada yapılan destek paylaşımlarına ilişkin İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı gece saatlerinde Twitter hesabından, “Ümit Özdağ, Sinan Ogan, Bengi Başer gibi sözüm ona akademik unvan taşıyan bazıları Türkiye’de 8 milyon, 10 milyon Suriyeli olduğu yalanını yayıyor, yabancı düşmanlığı yapıyorlar. Yazık, insanlık adına bunlardan utanıyorum. Haklarında Göç İdaremiz suç duyurusunda bulunacaktır” şeklinde bir paylaşım yaptı.

Çataklı’ya Özdağ’dan yanıt gecikmedi: Asıl siz Türk Milleti’nin milli vicdanı tarafından Türk tarih mahkemesinde yargılanıp mahkum olacaksınız. Emperyalist bir iç savaş projesinin taşeronluğunu yapıyorsunuz. Türkiye’nin milli kimliğine suikast düzenliyorsunuz. Türk olduğumuz ve Türk kalmak istediğimiz için özür dilemeyeceğiz. Adımız andımızdır. Yoluna can koyarız. Türk olmayı en büyük şan, en büyük şeref sayarız. İsmail elin değmişken BM’de 9 milyon Suriyeliyi besliyoruz diyen Feridun Sinirlioğlu ve aynı açıklamayı 3 kez yapan MSB Hulusi Akar ile ilgili suç duyurusu yapar mısın? Ayrıca ben 5.3 milyon Suriyeli, 1.5 milyon Afgan diyorum. Oğan’ın 8 milyon Suriyeli dediğini duymadım. Ne içtin?

OPERASYON HESAPLARINA FIRSAT VERİLMEYECEK

Eminönü’nde toplanıp Afganistan bayrağı açan Afganlar, “Burası Eminönü değil Afganistan önü” diye bağırdı. Mohammad Ayyub ismi ile Twitter’dan bir hesap açan Pakistanlı; “Atatürk’ten ve laiklikten nefret ediyorum” yazarak silahlı fotoğrafını paylaştı. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), sosyal medyada kendilerini Afgan ve Pakistanlı gibi gösterdiğini öne sürdüğü kişilere inceleme başlattığını bildirdi. EGM’nin yazılı açıklamasında, sosyal medya platformlarında ‘açık kaynaklardan kolaylıkla elde edilebilecek provokatif olduğu savunulan görüntülerle kendilerini Afganistanlı ve Pakistanlı gibi gösteren hesapların bulunduğu’ iddia edildi. EGM, açıklamada tanımladığı paylaşımları ‘dezenformasyon’ olarak niteleyerek ‘amaçlarının iç karışıklık çıkarmak’ olduğunu savundu. İnceleme başlatıldığı bildirilen açıklamada, “Bu ve benzeri operasyon hesaplarına fırsat verilmeyecektir” dendi.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A MÜLTECİ TEPKİSİ

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “1 milyon Suriyelinin geri dönüşü için yeni proje hazırlığındayız” sözlerine yanıt verdi: Erdoğan bırak bu hikayeleri, hala sınırdan akın akın kaçaklar geliyor. Senin yalandan projelerine hepimizin karnı tok.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib’te inşa edilen briket evlerin açılışına video konferans yöntemiyle katıldı. Burada konuşan Erdoğan, “Türkiye’nin Suriye’de derinleşen insani trajedi karşısında sınır ötesi harekâtlarını başlattığı 2016 yılından bugüne kadar oluşturduğu güvenli bölgelere yaklaşık 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır. Göçü sınır ötesinde tutmaya yönelik stratejimizi gönüllü geri dönüşleri teşvik edecek projelerle destekliyoruz. Özellikle briket evlerle destekliyoruz. 1 milyon Suriyelinin geri dönüşü için yeni proje hazırlığındayız” dedi. 2 ay önce “Suriyelileri göndermeyeceğiz” diyen Erdoğan’a ilk yanıt CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan bırak bu hikayeleri, hala sınırdan akın akın kaçaklar geliyor. Güvenlik güçlerini teyakkuza geçir ve sınırdan tek bir kaçağın geçmesine izin verme. Zaten biz gerisini iki yılda göndereceğiz, senin yalandan projelerine hepimizin karnı tok’’ ifadelerini kullandı. CHP Sözcüsü Faik Öztrak da, “3,5 milyon mülteciye bakmakla övündüler. Mültecileri burada tutup, Avrupa’ya geçmelerini engelleyerek, terör örgütlerinin Avrupa’ya yayılmasını engellemekle övündüler. Şimdi de 1 milyon Suriyeliye milletin kesesinden ev yapmaktan bahsediyorlar. Kötülüğün bu kadarı cehalet olamaz” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise “Bir günde ‘kardeşim Esat’tan, katil Eset’e, İki haftada ‘göndermeyeceğiz’den ‘gönüllü göndereceğiz’e. İşte istikrar! Allah’ını seven ülkedeki sığınmacı sayısının 1 milyon olmadığını da anlatır mı şahsına?” paylaşımında bulundu.

AYM'DEN EMSAL KARAR: SOMUT DELİL YOK

Anayasa Mahkemesi (AYM), çeşitli nedenlerle haklarında sınır dışı kararı verilen onlarca Suriyelinin ayrı ayrı yaptıkları başvuruları 13 Nisan’da karara bağladı. Sözcü’nün haberine göre karar, Suriyelilerin ülkelerine gönderilmesinde hukuki olarak bir sorun olmadığını ortaya koyması açısından önem taşıyor. Yüksek Mahkeme Suriyelilerin bireysel başvuru dilekçelerinde, “Ülkemizde savaş var, sınır dışı edilmemiz halinde kötü muameleye maruz kalacağız” şeklindeki beyanlarını değerlendirirken makul bir iddianın ortaya konulması ve bu kapsamda kötü muamele riskine ilişkin iddiaların somutlaştırılması gerektiğini ifade etti. Değerlendirmede “Somut dosyada başvurucuların sınır dışı edilmeleri hâlinde maruz kalacaklarını ileri sürdükleri riske ilişkin somut ve kişisel açıklamalarda bulunmadıkları, buna ilişkin delilleri sunmadıkları, ülkelerinin genel durumu dışında kendilerinin hangi özel durumlarının risk oluşturduğuna ilişkin somutlaştırma yapmadıkları görülmüştür. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun iddialarının savunulabilir nitelikte olmadığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir” ifadelerine yer verildi.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (16)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Göç İdaresi Başkanlığı'ndan Ümit Özdağ hakkında suç duyurusu
Ömer Çelik'ten mülteci açıklaması: En büyük kötülük nefret siyasetidir

Güncel Haberleri