Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında genel seçimlerle ilgili net konularak tarihi açıkladı. 2023 seçimleri için 14 Mayıs'ı işaret eden Erdoğan, "Rahmetli Menderes 14 Mayıs'ta 'Yeter söz milletin' diyerek sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştır. Milletimiz 73 yıl sonra aynı gün altılı masaya yanıtını verecek" şeklinde konuştu.
İngiltere haber ajansı Reuters, az bir zaman dilimi kalan seçimlerle ilgili analiz yayımladı. Analizde, genel seçimlerin sonuçlarının Türkiye'deki ekonomi piyasalarına etkilerini yazdı.
'CUMHURİYET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ'
Ekonominin Erdoğan iktidarının aşil tendonu olduğunun söylendiği analizde, yükselen enflasyon ve dövizdeki düşüşün vatandaşları zorladığına vurgu yapıldı. Bununla birlikte analizde, "Genel seçimler, Cumhuriyet'in yüzyıllık tarihinde belki de en önemli seçim olacağını ve enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı kriziyle sarsılan Türkler için bir yol ayrımına işaret ediyor" ifadeleri kullanıldı.
İKİ SEÇENEK BULUNUYOR
Jonathan Spicer, Marc Jones ve Canan Sevgili'nin imzasının bulunduğu analizde, artan enflasyon ve TL'deki değer kayıplarına karşı, Türklerin yakın zamanda "Erdoğan ile devam" ya da "liberal geleneksel politikalara dönüş" kararı vereceği kaydedildi.
Analizde görüşleri bulunan ABD merkezli varlık yönetim firması TCW'nin başkanı Blaise Antin, "Erdoğan kaybetse bile" dövizin değer kazanmasının hızlı bir şekilde gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor. Ancak orta vadede, aşırı değerlenmiş bir para birimini ele alma ve faiz oranlarını 'çok daha yüksek bir seviyeye' yeniden ayarlama ihtiyacı göz önüne alındığında, piyasaların sürdürülebilir bir şekilde yükselişe geçebilir" şeklinde konuştu.
'PİYASA OYNAKLIĞI OLABİLİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesi, buna karşılık AK Parti'nin Meclis'teki çoğunluğu kaybetmesi ihtimaline de dikkat çeken Antin, "Bu en kötü sonuç olabilir ve kısa vadeli politika belirsizliğine ve piyasa oynaklığına yol açabilir" dedi.
'ENFLASYON 24 YILIN ZİRVESİNDE'
Analizde, "Kendisini faiz oranlarının 'düşmanı' olarak tanımlayan Erdoğan'ın faiz oranlarını yüzde 19'dan yüzde 9'a düşürme kararlılığı, TL'nin 2021'in sonlarında düşmesine ve geçen yıl yüzde 30 daha gerilemesine neden oldu. Gıda, yakıt ve kira maliyetlerinin aniden yükselmesiyle enflasyon Ekim ayında yüzde 85 ile 24 yılın zirvesine çıktı." ifadeleri kullanıldı.
'BU PAKETLER HAZİNEDE BASKI YARATACAK'
Asgari ücret zammı ve EYT planlamasının yıllık bütçenin yüzde 1.4'üne denk geldiği kaydedilirken Chatham House araştırmacısı Galip Dalay bununla ilgili, "Erdoğan birbiri ardına (destek) paketleri sunuyor. Bu durum kamu hazinesinde ciddi baskı yaratacak. Ancak seçimi kaybederse bu başkasının sorunu olacak" diye konuştu.