Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş internet sitesinde, Bartın’da patlama meydana gelen maden ocağının 2005 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan (TTK) rödevans (imtiyaz) anlaşmasıyla alındığı belirtiliyor. Sayıştay’sa 2017 tarihli raporunda şirkete haksız kazanç sağlayacak biçimde adımlar atıldığı konusunda uyarmış ve bunun ‘aşikar‘ olduğunu vurgulamış.
Şirketin sabiyse Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘telefonla yerli uçak istediği işadamı’ olarak bilinen Mehmet Hattat.
Diken'den Altan Sancar'ın haberine göre; maden hakkındaki 2018-19 Sayıştay raporlarına göreyse 2017’de 133, 2018’de 112 iş kazası medyana geldi. Bu iki yılda 223 kişi yaralanırken altı yılda yaralanan işçi sayısı 893 işçi oldu.
TTK Amasra Müessesesi’nde meydana gelen grizu patlamasında en az 41 işçi hayatını kaybetti. Söz konusu maden patlamasının Sayıştay raporlarındaysa dikkat çeken ayrıntılar yer aldı.
Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş. tarafından Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’ne hazırlatılan rapora da yer verilen 2017 tarihli Sayıştay raporunda sahanın şirkete devri için uyarılar belirtilmiş: “Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve HATTAT Enerji ve Maden Ticaret A.Ş. firması arasında akdedilen sözleşmeye göre Amasra Havzasında -400 kotunun üstünde (ATİM) ve altında (HATTAT) çalışılacak komşu panolarda taraflarca koordinasyonsuz bir biçimde belirlenmiş olan özgün termin planlamalarına uygun çalışmalar; maden işletmeciliği tekniğine, ekonomik gerçeklere ve madencilik çalışmalarında iş güvenliği ilkelerine (yukarıdan aşağıya çalışma/önce üst damarın alınması/suya-gaza karşı topuklar tesis edilmesi vb.) uygun değildir.”
HAKSIZ KAZANÇ ‘AŞİKAR’
Raporda, devir sürecinde ihalenin ardından şartnamenin değiştirilerek şirkete haksız kazançlar sağlandığı da vurgulanıp, bunun ‘aşikar‘ olduğu kaydediliyor:
“Bu tür bir etüt için oldukça kısa bir sürede hazırlandığı belli olan bu raporla belki de sahanın ihalesi ve sözleşme imzalanması sürecinde belli olan asıl düşüncenin ilk defa yazılı olarak ifade edildiği görülmektedir. Üretim proje ve planlarının koordineli bir şekilde hazırlanarak uygulanması ile karşılıklı az bir kayıpla iş güvenliği riski yaratılmadan teknik olarak çözülebilecek bir durumdan faydalanılmak istenilmektedir. TTK pek çok sahada benzer koşullarda üretim faaliyetlerine sorunsuz devam etmektedir. Bu talebin ihale şartlarında ve sözleşmede değişiklik anlamına geldiği, ihale bittikten sonra ihale şartlarında değişiklik yapılarak ihale şartlarında ve sözleşmede yer almayan bir imkânın işletmeciye tanınmasının rödövansçıya haksız çıkar sağladığı ve bu hususların hukuka aykırı olduğu da aşikardır.”
Öte yandan bu şirketin ‘rödövans‘ bedeli ödemediği de kaydedildi:
“Firmanın bu proje kapsamında geçen yedi yıllık sürede tavan ve taban yollarının sürülmesi gibi kömür içi hazırlık çalışmalarına başladığı, bunu faaliyet raporlarında belirttiği görülse de kuruma herhangi bir miktarda üretim beyan etmediği, rödövans bedeli ödemediği görülmektedir. Bu durumun da kurum ilgili birimlerince sorgulanması gerekmektedir.”
2018-2019 RAPORLARI: YÜZLERCE KAZA OLMUŞ, İŞÇİLER YETERSİZ
Sayıştay’ın 2018 ve 2019 tarihli raporlarına göre sahada çalıştırılması gerekenden az işçi çalıştırılırken geçmiş yıllarda da çok sayıda kaza meydana geldi.
Sayıştay’ın 2019 yılı raporuna göre maden sahasında 2018 yılı içinde 112 adet iş kazası olmuş ve bu kazalar sonucunda 112 işçi yaralanmış. Rapora göre 2018’deki kazaların 102’si (yüzde 91’i) yeraltında, 10’u (yüzde 9’u) yerüstünde meydana gelmiş.
2017 yılına göre kazalarda yüzde 16 oranında yani 21 adet azalma olmuş. 2018 yılında meydana gelen 112 kazanın 28’i göçükler nedeniyle oluşmuş. Bu iki yılda 223 kişi kazalarda yaralanmış.
ALTI YILDA 893 İŞÇİ YARALANDI
2013 yılında yeraltında meydana gelen kazada bir işçi hayatını kaybetmiş.
2018 yılında Sayıştay’ın hazırladığı raporda yer verdiği kaza tablosuna göre, 2013’te 225, 2014’te 136, 2015’te 151, 2016’da 137, 2017’de 133 ve 2018’de 112 kaza meydana gelmiş. Bu kazalarda toplam 893 işçi yaralanmış.
Raporda kazalara ilişkin şu ifadelere yer veriliyor:
“2018 yılında 28 kişinin yaralandığı, toplam kaza sayısının yüzde 25’ini oluşturan ve özellikle pano ayak üretim işçilerini etkileyen göçüklerden kaynaklandığı, göçüklerin çoğunlukla ayak, baca ve tabanlarda meydana geldiği, bunların; taş- kavlak düşmesi, göçük, posta geliri-akması, tavan oturması, arın akması, kayması şeklinde tanımlanan ve tahkimat sistemi ve durumu ile yakından ilgili kazalar olduğu görülmektedir.”