Yarım asırlık küresel statükoyu bozarak NATO’ya üyelik başvurusu yapan İsveç ve Finlandiya’nın hamlesine Ankara, veto sinyaliyle karşılık verdi. İki ülkenin teröre desteğinden duyulan rahatsızlık dile getirildi. Batı’dan ‘sorun diyalogla aşılır’ açıklamaları gelirken Olof Palme dönemini hatırlatan İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, Türkiye’den sonra PKK’yı terör örgütü olarak tanıyan ilk ülke olduklarını söyledi.
EVET DEMEYİZ, DİPLOMASİ DEVAM ETSİN DİYE KONUŞUYORUZ
Cumhurbaşkanı ise “AB neden PKK’yı terör örgütü olarak kabul edip YPG’yi etmiyor? YPG kesinlikle PKK’nın doğurduğu bir örgüt. Bunu en iyi bilen biziz” dedi. Türkiye’nin talep ettiği isimlerin iade edilmediğine vurgu yapan Erdoğan “İsveç, Finlandiya bunları parlamentosunda konuşturuyor. Diplomasiyi kesmemek adına görüşmeleri sürdüreceğiz. Ancak NATO’ya girmelerine onay vermeyiz” ifadesini kullandı.
TERÖRİSTLERİN NATO'YA GİRMESİNE 'EVET' DEMEYİZ
Avrupa Birliği’nin PKK’yı terör örgütü olarak kabul ettiğine dikkati çeken Erdoğan “YPG’yi niye kabul
etmiyorsunuz?” tepkisini gösterdi. Batı’nın terör örgütüne her türlü güvenceyi verdiğini bildiren Erdoğan “NATO’ya böyle bir terör örgütünün alınmasına biz ‘Evet’ diyemeyiz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine ilişkin net tavrını sürdürüyor. Cuma namazı sonrası Üsküdar’daki Hz. Ali Camii çıkışında konuşan Erdoğan, Avrupa Birliği’nin PKK’yı terör örgütü olarak kabul ettiğine işaret etti. Erdoğan, şunları söyledi: “Peki, öbür tarafta YPG’yi terör örgütü olarak niye kabul etmiyorsunuz? Bunları en iyi bilen onlar değil, biziz. YPG, kesinlikle PKK’nın doğurduğu terör örgütüdür. Bunları, Avrupa Birliği olduğu gibi dünyada da hatta ileri gidiyorum, Amerika bile bunlara görüşme noktasında birçok fırsatlar tanıyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde, başta Almanya olmak üzere Hollanda’sında da İsveç’inde de Finlandiya’sında da Fransa’sında da hepsinde, bu terör örgütleri her türlü gösteriyi yapıyor mu? Yapıyor. Bu ülkelerin yönetimleri bunlara her türlü güvenceyi veriyor mu? Maalesef veriyor. Bunları biz kendilerine defaatle uluslararası toplantılarda anlattığımız gibi ikili görüşmelerde de hep ifade ettik, anlattık, belgeler sunduk. Ne yazık ki Batı bunları hala gizliyor, örtüyor. Başta Almanya olmak üzere İsveç’te, Finlandiya’da her türlü yürüyüşleri yapıyorlar. ‘Verin bize bu teröristleri’ dediğimiz zaman da bu teröristleri bize ne yazık ki bugüne kadar vermediler, vermiyorlar. Gereği neyse bunun gereğini de yapmaya devam edeceğiz.”
Erdoğan, iki ülkenin NATO üyeliğine ilişkin yürütülen diplomasi trafiğine de değindi. Cumhurbaşkanı, şunları kaydetti: “Hollanda Başbakanı’yla geniş bir görüşme yaptık. Yarın (bugün) aynı şekilde İngiltere’nin, Finlandiya’nın görüşme talepleri var, görüşmelerimiz olacak. Stoltenberg’le de görüşmemiz olacak. Tabii bütün bu görüşmeleri biz aramızdaki telefon diplomasisini kesmemek adına yapmaya devam edeceğiz. Ama açık ve net söylediğimiz nedir? NATO’nun bir güvenlik örgütü olduğunu biliyorsak, bir güvenlik örgütü olan NATO’ya böyle bir terör örgütünün alınmasına da biz ‘Evet’ diyemeyiz. Bunu İsveç için de aynen düşünüyorum. Aynı şekilde Finlandiya için düşünüyorum. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin birçoğu, şu anda bu terör örgütlerini bırakın kabullenmeyi kendi parlamentolarında bunlara konuşmalar yaptırtıyorlar. Silah, mühimmat temini yapıyorlar. Kimse kusura bakmasın, bu terör örgütlerinin bir güvenlik örgütü olan NATO’ya girmesine biz ‘Evet’ diyemeyiz.”
Öte yandan Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile görüşmesinde Erdoğan Türkiye’nin meşru endişeleri ve haklı beklentileri bulunduğunu belirtti. Erdoğan, Finlandiya ve İsveç’in de üye olmaları halinde terör örgütleriyle tüm ilişkilerini sona erdirmelerini beklemenin Türkiye’nin en doğal hakkı olduğunu ifade etti.
İSVEÇ’TEN 1984 PAYLAŞIMI
Finlandiya’ya göre daha sert bir tutum sergileyen İsveç’in Dışişleri Bakanı Ann Linde ise ülkesinin Türkiye’den sonra PKK’yı terör örgütü olarak tanıyan ilk ülke olduğunu söyledi. PKK’ya karşı tutumlarının değişmediğini iddia eden Linde, kararın İsveç’in gizemli bir suikastte ölen başbakanı Olaf Palme döneminde alındığına işaret etti. 1986’da Stockholm’de öldürülen ve aradan geçen süreçte aydınlatılamayan suikastın olası failleri arasında PKK da gösteriliyordu. Dezenformasyon yapıldığını savunan Linde, PKK’nın 1984’ten bu yana terör örgütleri listesinde olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise Linde’nin paylaşımına “Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsunuz. PKK’yı desteklemeyi sürdürüyorsunuz” diye yanıt verdi. Altun, İsveç’in, teröristlere silah verdiğini belirterek “Yetmiyormuş gibi İsveç, YPG ile dayanışma mesajları verip, bu örgüte para vermiştir. Dürüstlük en iyi politikadır. İsveç PKK’yı gerçekten terör örgütü olarak görüyorsa gereğini yapmak zorunda” ifadesine yer verdi.
MÜTEAHHİDE 36 AY TEPKİSİ
Cumhurbaşkanı, İstanbul Arnavutköy’de Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri’nin temel atma törenine katıldı. İBB Başkanı İmamoğlu’na tepki gösteren Erdoğan “İstanbul’un şu an Belediye Başkanlığı’nı üstlenen kişinin bu alanda atılmış bir adımı var mı? Gelin bu tür eserler yapın. Bir suyu açmakla biz hizmet ettik diyemezsin. Bu ülkenin darda kalmışına elinizi uzatın, bu tür şeyleri yapın biz de sizi alkışlayalım” dedi. Konuşmasının ardından müteahhit firma yetkilisini yanına çağırarak, projeyi ne zaman bitireceğini soran Erdoğan “36 ay” yanıtını alması üzerine, şunları söyledi: “Ne diyor bu ya? Sen nasıl Fatih torunusun? Ne yapıyorsun sen? 36 aydan başladı 30 aya indi. Ne diyor bu? Bu müteahhidi değiştirelim biz. Olmaz, olmaz. Sen Kanuni Sultan Süleyman’ı duydun mu? Tanıdın mı? Süleymaniye’yi ne kadar zamanda bitirdi? 24 saat anlayışıyla çalışacaksınız ve kesinlikle önümüzdeki yıl bugünlerde burayı bitirmeniz lazım. Gece gündüz fulltime çalışacaksınız. Şahit olun ‘Söz’ diyor. İnşallah aldığımız söz yerine gelir.”