CHP Sözcüsü Faik Öztrak, bugün CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erken seçime ilişkin konuşan Öztrak, "Erken seçim için altı parti tutumunu açıkladı. 6 Nisan’a kadar olacak bir seçim, tabii ki erken seçimdir; destek oluruz. Bu tarihten sonra yapılacak bir seçim ise siyaset mühendisliğidir" ifadelerini kullandı.
Öztrak'ın açıklamaları şöyle;
“Kibir, ayağa bağlanmış taş gibidir. Kibirle ne yüzülür ne de uçulur. Kibre düşenin gözleri görmez, kulakları duymaz. Kalbi hakikatlere karşı mühürlüdür. Kibir, Şeytan'ın en sevdiği günahtır. Kibre düşmüş, hübris hastalığıyla malul olmuş Erdoğan, 2014'te çıktı, ‘Ben, alışılmış bir cumhurbaşkanı olmayacağım' dedi. Tüm yetkileri kendinde toplayarak ülkeyi tek başına yönetme hırsını açık etti.
‘Verin kardeşinize yetkiyi' dedi, ‘Türkiye'yi uçuracağım' dedi, tüm yetkileri kendinde topladı. Sonunda da bir çuval inciri berbat etti. Ucube şahsım rejiminin inşasının başlamasıyla milletimizin iki yakası bir araya gelmedi. Sofraların bereketi kaçtı. Vatandaşlarımız gülmeyi unuttu. Sarayın kibirlisi, kendine rejim inşa ederken önce devletin ‘adalet' direğini çökertti.
“KOPKOYU BİR İSTİBDAT, ÜLKENİN UFKUNU KARARTTI”
Türkiye, son 8 yılda, Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Yolsuzluk Algı Endeksi'nde 43 basamak birden düştü. Haksızlığa, hukuksuzluğa, yolsuzluğa ve arsızlığa milletimiz ses çıkaramasın diye saray, giderek otoriterleşti. Kopkoyu bir istibdat, ülkenin ufkunu kararttı. Türkiye, bu ucube rejimin inşası ve uygulanması sürecinde, İnsani Özgürlük Endeksi'nde 77 basamak birden geriledi. 165 ülke içerisinde 139'unculuğa düştü.
Sarayın kurduğu bu haksız, hukuksuz, adaletsiz, yolsuz düzen, milletin sofrasındaki ekmeği de çalıp götürdü. Ne diyor Orhan Veli; ‘Bu düzen böyle mi gidecek? Pireler filleri yutacak; yedi nüfuslu haneye üç buçuk tayın yetecek.' Saray ve şürekâsı, milletin kesesinden, kornişona sarılı dana rozbifleri efuliler eşliğinde gövdeye indirirken, gece de sindirmek için manda yoğurduna kestane balları katıp yerken millet, yedi nüfuslu hanede üç buçuk tayına muhtaç oldu.
“TEK ADAMLIK HEVESİ, 9 YILDA MİLLETİMİZİN GELİRİNİ 150 MİLYAR DOLAR ERİTTİ”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dedikleri ucube, güzelim memleketimizin bereketini kaçırdı. Tek adamlık hevesi, 9 yılda milletimizin gelirini 150 milyar dolar eritti. Her birimizin geliri, 3 bin 97 dolar geriledi, 10 bin doların altına düştü. Bu bereketli topraklarda ekmek herkese yetecekti aslında; tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete harami.'
“KENDİLERİNDEN ÖNCEKİ 79 YILDA GÖREVE GELEN 57 HÜKÜMETİN KULLANDIĞI KAYNAĞIN 4 KATINI 20 YILDA HARCADI”
Erdoğan hükümetleri, daha önce hiçbir hükümete nasip olmayan olağanüstü kaynakları yedi, bitirdi. Kendilerinden önceki 79 yılda göreve gelen 57 hükümetin kullandığı kaynağını 4 katını 20 yılda harcadı. Milletin önüne, menzili 2023 olan hedefler koydular. Sözler verdiler. Bu sözleri sokaktaki Ahmet Efendi, Mehmet Efendi vermedi. 2011'de Erdoğan verdi.
“VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMAYAN SİYASETÇİ, MİLLETİNDEN ÖZÜR DİLER, KOLTUĞU BIRAKIR”
Bir veya birkaç kişiyi aldatmak ayıptır, günahtır ama koskoca bir milleti aldatmak ise suçtur. Verdiği sözleri tutmayan siyasetçi, milletinden özür diler, koltuğu bırakır. Erdoğan, dün partisinin il başkanlarını Sübhaneke boncuğu gibi karşısına dizdi, gözlerinin içine baka baka, ‘Verdiğimiz sözlerin hepsini tuttuğumuzu anlatın' talimatını verdi. Bu arada, başarısızlığına bahane üretmekten de geri durmadı. ‘Dünya bir toz bulutuydu' diye başladı. Gezi olaylarından girdi, ‘Covid-19' dedi, ‘dış güçler' dedi, Rusya-Ukrayna savaşından çıktı. Bahaneleri saya saya bitiremedi.
Ne diyelim? ‘Oynamayı bilmeyen gelin ya ‘yenim dar' ya ‘yerim dar' dermiş.' Erdoğan, il başkanlarının arkasına saklanmayı bıraksın, kendi hatalarının vebalini onlara yüklemesin. Kendisi çıksın milletin önüne, bu bahaneleri, yalanları, gözlerinin içine baka baka millete bir kendisi anlatsın bakalım.
“MİLLETİMİZİ, TARİHİMİZİN EN KORKUNÇ ENFLASYON TSUNAMİSİ ALTINDA EZDİ”
Bu ucube rejim, orta direği dört bir yanından işkenceye aldı. Orta direğe takılan en büyük işkence, ‘Faiz sebep, enflasyon netice' safsatası oldu. Bu safsata, paramızı pul etti. Milletimizi, tarihimizin en korkunç enflasyon tsunamisi altında ezdi. Bu safsatanın ilan edildiği 2021'in ağustos ayından bu yana enflasyon, İstanbul Ticaret Odası'na göre yüzde 134, Tayyip Erdoğan'ı Üzmeyen İstatistik Kurumu'na göreyse yüzde 100 oldu. O gün 500 liraya alınan mal ve hizmet, bugün bin liraya alınamıyor. Çarşı, pazar kan ağlıyor. Mutfakları alevler sardı. Bu ucube rejimin sebep olduğu enflasyon, orta direğin belini kırdı.
“ERDOĞAN MEMUR MAAŞINI, EMEKLİ AYLIĞINI MEZADA ÇIKARDI”
Orta direğe vurulan ikinci büyük işkence, bizzat ‘Tayyip Erdoğan'ı Üzmeyen İstatistik Kurumu' eliyle yapıldı. 2022'de enflasyon, İTO'ya göre yüzde 93, TÜİK'e göre yüzde 64 oldu. TÜİK enflasyonu ile İTO enflasyonu arasında 29 puan fark oluştu. Bugüne kadar böylesi görülmedi. Bir de Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) enflasyonu var. O da yüzde 138. Orta direk çarşıda, pazarda ENAG enflasyonunu, İTO enflasyonunu yaşadı. Ama maaşlar, ücretler, aylıklar TÜİK enflasyonuna göre hesaplandı. Biz isyan ettik, millet isyan etti. Bu sefer Erdoğan, memur maaşını, emekli aylığını mezada çıkardı. Devlette ciddiyeti bitirdi. Hesap kitap bilmediğini bir defa daha gösterdi. Bunlar devlet mi yönetiyor, evcilik mi oynuyor, gerçekten belli değil. Devlet yönetiminde bu kadar plansızlık, programsızlık ne görüldü ne de yaşandı. Rüzgarın önündeki yaprak gibi savruluyorlar.
“PEKİ İŞ MEMURA, EMEKLİYE GELİNCE AYNI ERDOĞAN NEDEN YÜZDE 55 ZAM YAPMIYOR?”
2023'e girerken trafik cezalarına yüzde 123, pasaport harçlarına yüzde 123, doğal gaz hizmet bedeline yüzde 84, özel okul ücretlerine yüzde 65 zam yaptı. Ama sıra memura, emekliye, dul ve yetime gelince Erdoğan'ın gönlünden kopan, topu topu yüzde 30 zam oldu. Oraya da bizim zorumuzla taksit taksit geldi. Özel sektör asgari ücretli çalışanına yüzde 55 zam yapıyor; Erdoğan da bunu, kendi veriyormuş gibi alayiş valayişle açıklıyor. Peki iş memura, emekliye gelince aynı Erdoğan neden yüzde 55 zam yapmıyor? Çünkü Erdoğan, Yörük sırtından kurban kesmeye alışmış. Başka bir şey bilmiyor.
Memura, emekliye, dul ve yetime verilen bu yüzde 30 zam yeter mi? Tabii ki yetmez. 2002'de bu ülkede net asgari ücret 184 lirayken en düşük memur emekli aylığı 377 lira, en düşük işçi emekli aylığı 257 lira, en düşük esnaf emekli aylığı ise 150 liraydı.
“ERDOĞAN'IN YAPTIĞI, EYT'LİLER DE DÂHİL, 15 MİLYON EMEKLİNİN HAKKINI GASP ETMEKTİR”
2002'deki emekli aylığı-asgari ücret oranını tutturmak için bugün, en düşük esnaf emekli aylığının 6 bin 923 lira, en düşük işçi emekli aylığının 11 bin 861 lira, en düşük memur emekli aylığının 17 bin 377 lira olması gerekiyor. Peki o ne verdi? 5 bin 500 lira. Şimdi çıkmış, ‘En düşük emekli aylığını 5 bin 500 lira yaptım' diyerek emekliye caka satıyor. Erdoğan'ın yaptığı, EYT'liler de dâhil, 15 milyon emeklinin hakkını gasp etmektir.
“ALTI PARTİNİN NİHAİ SİYASİ AMACI BELLİDİR”
200 yıllık modernleşme, 150 yıllık Meclis, 100 yıllık Cumhuriyet ve 75 yıllık demokrasi tarihimizdeki bütün ana siyasi akımları temsil eden altı partimizin sayın genel başkanları, dün bir araya geldi. Önemli bir toplantı gerçekleştirdi. Altı partinin nihai siyasi amacı bellidir; mevcut ucube hükümet sisteminin devlet ve kamu hayatında yol açtığı tahribatı gidermek, Cumhuriyet'imizi gerçek ve kâmil bir demokratik düzenle taçlandırmak. Altı partinin genel başkanı, bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmaları gözden geçirdi. Yapacaklarını belirledi. Hazırlanan ‘Geçiş Süreci Yol Haritası' ve ‘Ortak Politikalar Metni' 30 Ocak 2023 tarihinde kamuoyuna açıklanacak.
“GENEL BAŞKANLAR ARASINDA İSTİŞARELERİN BAŞLATILMASI KARARI DA ALINDI”
Ayrıca altı partinin sayın genel başkanları, TBMM'de anayasal çoğunluğu elde edebilmek amacıyla milletvekili seçimlerinde uygulanabilecek alternatiflerin çalışılmasına da karar verdi. Ve yine ortak cumhurbaşkanı adayının tespiti için genel başkanlar arasında istişarelerin başlatılması kararı da alındı. Milletimiz, Altılı Masa'nın hedefe kararlı adımlarla yürüdüğünü, bir kez daha gördü.
“6 NİSAN'DAN ÖNCE YAPILACAK BİR ERKEN SEÇİME, ALTI PARTİ OLARAK DESTEK VERİLECEK”
Şunu herkes bilsin. Cumhurbaşkanı adayı ve milletvekili seçimleri konusunda tam bir uzlaşı kültürüyle hareket edilecek, seçimlerden sonra da hem yürütmede hem yasamada yeni bir dönem başlayacak. Erken seçim tartışmalarının başladığı şu günlerde, liderler önemli bir karar daha aldılar. 6 Nisan'dan önce yapılacak bir erken seçime, altı parti olarak destek verilecek. Bu tarihten sonra yapılacak bir seçim, erken seçim değil siyaset mühendisliği olduğu için desteklenmeyecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'mıza yönelik haksızlığa, hukuksuzluğa karşı altı partinin gösterdiği dayanışma da demokrasimiz adına çok değerlidir.
Bizler, ülkemizin üstüne çöken kara bulutları dağıtmaya kararlıyız. Ülkemizin geleceğinin yolsuzluklarla, yasaklarla, baskılarla ve yoksullukla karartılmasına izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet'imizin 100. yılı, toplumsal barışın, insan hak ve özgürlüklerinin, adaletin, demokratik hukuk devletinin, temiz siyasetin ve refah toplumunun gerçekleşmesi yönünde, yeni bir başlangıcın yılı olacak. Biz hazırız.”