Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı, dün Ramazan Bayramı dolayısıyla ziyaret ettiği Adıyaman'da iki kez saldırıya uğradı.
Kılıçdaroğlu dün bayram ziyaretleri kapsamında deprem bölgesinde yer alan Adıyaman'a gittiğinde peş peşe sözlü tepkilerle karşılaşmıştı. Mezarlık ziyaretinde Kılıçdaroğlu'na bir kişi "Bu Fatiha okumayı bilmiyor ki, sen buna neden Fatiha okutturuyorsun?" diyerek tepki gösterirken sonrasında gerçekleştirdiği türbe ziyaretinde de yine sözlü tepki gösterilmiş, arbede çıkmıştı.
ÖZGÜR ÖZEL OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Olayların ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullanmıştı:
Mezarlıkta acılı insan her şeyi söyleyebilir, yapabilir; acısına vermek gerekir. Bugün bunları konuşmayalım, kayıplarımızı hakkıyla analım. Lütfen o insanımızı da ifşa edecek şeyler yapılmasın, özellikle sosyal medyada sorumlu davranalım. Benim hakkım varsa ben helal ettim.
Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamasına cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce ve Sinan Oğan'dan da destek gelirken CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Halk TV'de olay günü yaşananları şu sözlerle anlattı:
Halen daha mezar taşı olmayan, numaralarla defnedilmiş vatandaşlarımızın olduğu yere gittik. O sırada güvenlik amirimiz bana ve Engin Özkoç başkanımıza '7-8 kişilik bir grup var. Bizimle birlikte giriş yaptılar, bizi takip ediyorlar' dedi. Sayın genel başkanın hep söylediği bir şey var: 'Arkadaşlar şiddet içermedikten sonra demokrasi tepki ve protesto rejimidir. Biz eleştirdiğimiz gibi eleştirilebiliriz.' O yüzden de biz bir saldırı olmadıktan sonra herhangi bir şey yapmamalarını söyledik.
'KILIÇDAROĞLU 'İFŞA ETMEYİN' DEDİ'
"İsimleri belli olmayan kişilerin defnedildiği yere gittik. O bölümde beraberimizde bulunan bir hoca ile birlikte dua okundu. Fatiha çağrısında bulunulduğu sırada o bizimle birlikte arkamızdan gelen, tam kameraların açısına giren 5-6 kişilik gruptan bir kişi o sözü söyledi. Adıyamanlılardan tepki gösteren oldu. 'Yapmayın, etmeyin' dedik. Hatta genel başkanın 'İstiyorsa gelsin, ben okuyayım Fatiha'yı' diye mırıldandığını duyduk. Genel başkan 'Lütfen bir şey söylemeyin. Bu kişinin kimliğini ifşa etmeyin' dedi. Daha sonra da Halil İbrahim Sofrası'na gittik.