Geçtiğimiz ay Gezi Parkı davasının karar duruşmasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen iş insanı Osman Kavala, merak edilen soruları yanıtladı. İktidarın Batı ülkeleri ile pazarlıklarında rehine olmasına ilişkin yorumlara eleştiride bulundu.
Hakkında yapılan bazı yorumların aksine Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda hukuksuzluklar olduğunu erken tarihlerde savunduğunu belirten Kavala, “Bu davalar Gülenci yapılaşmanın yargıda da etkin olduğunu ve burada büyük bir tehlike teşkil ettiğini anlamamı sağladı” diye konuştu.
SOROS, 2015'TE HÜKÜMET YETKİLİLERİYLE GÖRÜŞTÜ
Avukatlarının aracılığıyla BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici'nin sorularını yanıtlayan Kavala, George Soros’un Türkiye’de gizli faaliyetler yürütmüş olduğu iddiasının bir komplo teorisi ürünü olduğunu savundu. Kavala, Soros’un Türkiye ziyaretlerinde hükümet yetkilileriyle de görüştüğünü, en son 2015’te böyle bir görüşme olduğunu bildiğini söyledi.
BENİM ÖZGÜRLÜĞÜM İÇİN PAZARLIĞA GİRMEZLER
Hükümetin Batı ülkeleri ile pazarlıklarında rehine olduğu yönünde yorumları eleştiren Kavala, “Ben Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olduğum için hiçbir Batı ülkesi beni özgürlüğüme kavuşturmak için pazarlığa girmez” dedi.
Gezi davası kararlarıyla ilgili ise Kavala, “Öyle anlaşılıyor ki seçimlere kadar olan süreçte baskıcı politikalar artarak devam edecek” yorumunu yaptı.
TÜRKAN SAYLAN, BARDAĞI TAŞIRAN DAMLA OLDU
Kavala, "Sivil toplum çalışmalarını yakından izlediğim ve derin saygı beslediğim Türkan Saylan’ın evinin aranması benim için bardağı taşıran damla oldu”
GÜNLERİ NASIL GEÇİYOR?
Öncelikle cezaevindeki hayatınızı biraz anlatır mısınız? Bir gününüz nasıl geçiyor? Neler yapıyorsunuz?
Kitap okuyorum, gazete okuyorum, gelen mektupları okuyorum, cevap yazmaya çalışıyorum. Televizyon izliyorum, avluda yürüyorum, yukarıda yuvaları olan serçelerle ilgileniyorum. Nedense, hep aynı şeyleri yapmak insanda zamanın hızlı geçtiği duygusu uyandırıyor.
Hangi TV kanallarını, hangi programları izliyorsunuz? Neler okuyorsunuz?
Halk TV’yi, FOX TV’deki “Çalar Saat” programını, TRT2’de gösterilen filmleri, konser kayıtlarını, zaman zaman sanat ve edebiyatla ilgili programları izliyorum. Daha çok edebiyat türünde eserleri okuyorum.
Kimi açıklamalarınızda Gezi davasında geçmişte Gülen yapılanmasının uyguladığı yöntemlerin uygulandığını öne sürüyorsunuz. Bu yöntemler nelerdir?
Suçlananları itibarsızlaştıracak yayınlar yapılıyor, demeçler veriliyor, bu insanların masum olmadıklarına dair algı yaratılıyor. Böylece yapılan hukuksuzlukların meşru kabul edilmesine yönelik rıza oluşturuluyor. Bu bakımdan bu davalar aynı zamanda ideolojik söylemlere hizmet eden, algı yaratmaya yönelik gösteri davaları olarak da işlev görüyor. Davalarda düzmece ihbar mektupları, ayarlanmış gizli tanıklar da kullanılıyor.
SEÇİMLERE KADAR BASKICI POLİTİKALAR DEVAME EDECEK
Sizce üzerinden uzun bir zaman geçmesine karşın iktidarın Gezi eylemlerine olan ilgisinin sebebi nedir? Sizce neden Gezi eylemleriyle bir hesaplaşma görüntüsü var?
Gezi protestolarına yüz binlerce kişi katıldı, bunların katılma nedenleri farklılık göstermiş olsa da özgürlüklerin kısıtlandığına dair endişenin, güvenlik güçlerinin aşırı ve kuralsız güç kullanımına olan tepkinin, protestoların yaygınlaşmasına yol açtığı kabul gören bir gerçeklik. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşananlar, özellikle de başkanlık sistemi benzer endişelerin artmasına yol açtı. Öyle anlaşılıyor ki seçimlere kadar olan süreçte baskıcı politikalar artarak devam edecek. Böyle bir ortamda Gezi’nin dış güçlerce hükümeti devirmek için sahneye konmuş bir kalkışma olduğu kurgusunun ve bunu teyit eden yargı kararının dış düşman eksenli siyasi söylemi sürdürmek için kullanılacağını tahmin ediyorum. Olayın sadece geçmişle ilgili bir hesaplaşma değil, önümüzdeki dönemde yaşanacaklarla ilgili olduğunu düşünüyorum.