Türkiye'nin en büyük metropollerinden sosyal, ekonomik ve jeopolitik açıdan önemli bir merkez olan İstanbul, aynı zamanda yoğun göç almaya da devam ediyor.
Anadolu'nun 11 kentinde ağır yıkımlara neden Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından Marmara'da meydana gelecek ve İstanbul ile birlikte fay hattı üzerinde ya da yakınında yer alan Bursa, Kocaeli, Balıkesir, Tekirdağ, Çanakkale, Sakarya, Kırklareli ve Yalova'nın da kısmen ya da tamamen etkilenebileceği, 8 milyona yakın hanedeki toplam 25.6 milyon insanı doğrudan tehdit eden deprem için uyarılar arttı.
Muhtemel 7.5 ve üzeri bir depremde ise 13 bin 492 binanın çok ağır, 39 bin 325 binanın ağır, 136 bin 746 binanın orta, 300 bin 963 binanın ise hafif hasar alması bekleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) yaptığı araştırmaya göre, şu anda İstanbul'daki binaların 600 bini orta, ağır ve çok ağır hasarlı sınıfında.
Yıkıcı bir deprem yaşanacağı ve bu depremin sonuçlarının afet boyutunda kayıplar yaratacağı gerçeği, gerekli önlemlerin hızla devreye alınmaması halinde, İstanbul merkezli gerçekleşecek bir depremin, 'Büyük Türkiye depremi' olacağı ifade ediliyor.
MARMARA'DA DEPREM ÜRETME POTANSİYELİ OLAN DÖRT FAY VAR
T24'de Cansu Çamlıbel'in, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak ile yaptığı röportajda, Yaltırak, Marmara için oluşturulmuş olan deprem haritasının yanlış olduğunu, Marmara'da 7 üzeri deprem üretme potansiyeli olan tek fay değil, dört ayrı fay olduğunu iddia etti. İddiasına dayanarak Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve İBB'nin var olan tehlike haritası değerlerine dayanarak yapılan bütün yeni binaların riskli olduğu uyarısını da yaptı.
Aynı anda iki fay kırılıp iki deprem birden üreten Gölcük ve Kahramanmaraş depremlerinde yitirilen can kaybı ve yıkılan bina sayısı göz önünde bulundurulduğunda, deprem üretme potansiyeli olan dört ayrı fayın aynı anda kırılma ihtimali, İstanbul ve çevresini etkileyecek olan depremin şiddetinin de beklenenin çok üzerinde olacağını gündeme getirdi.
Depremin 2019 ile 2026 aralığında olacağı yönünde öngörüsünü de paylaşan Yaltırak, "Doğanın bize son uyarısı bu. Marmara Bölgesi, Türkiye ekonomisinin yüzde 65’i. Fabrikaları buralardan taşıyın. Bu kentleri büyütmeyin. Organize sanayi bölgeleri yapmayın" çağrısında bulundu.
Prof. Dr. Cenk Yaltırak
"DERE YATAKLARININ İMARA AÇILMASI CİNAYET DEMEK"
İstanbul'da 7.2 ile 7.5 arasında bir deprem beklediklerini belirten Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı ve Doğa Bilimleri Üniversitesi Müdürü Prof. Dr. Şükrü Ersoy, yapıların deprem yönetmeliğine uygun olmadığına dikkat çekiyor, "Ancak İstanbul'da yapılaşma ciddi bir sorun. Sel yatakları, fay zonu yakınları yapılaşmaya açılmamalı. Ancak biz bir de oraya okul, hastane gibi sosyal donatılar yaparak daha çok insan çekmesine sebep oluyoruz. Taşkın yatağı olan bölgelere bina yapmak göz göre göre cinayet demek. Dirençli şehirler kurabilmek için öncelikle daha çok yapının güçlendirilmesi, kentsel dönüşüme girmesi lazım" diyor.
İstanbul'da beklenen depremin ekonomik bakımdan da önemli olduğunu vurgulayan Ersoy, "Sadece İstanbul'un Türkiye bütçesine katkısı yüzde 40, gayrisafi milli hasıladaki payı da yüzde 33. Bu rakamlar İstanbul'u ekonomik olarak önemli kılıyor. İstanbul Türkiye'yi besleyebilir ama Türkiye'nin geri kalanı İstanbul'u besleyemez. Tabii bir de İstanbul'da yaşanacak büyük bir deprem kıtalararası tedarik zincirini de sekteye uğratacak ve ekonomi olumsuz etkilenecek" sözleriyle vurguluyor.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy
"YETERİNCE HAZIRLIK YAPILMADI"
İstanbul'da depreme dair hazırlıkların henüz yeterince yapılamadığını ve olası İstanbul depremine yönelik sürekli uyarılarda bulunan Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, "Deprem Marmara'da heyelan, kayma, taş düşmesi ve sıvılaşma gibi doğal olayları da tetikleyebilir. İstanbul'da henüz yeterince hazırlık yapılmadı. Kentin tüm bileşenlerini deprem dirençli yapmak gerekir. Bu bileşenler de halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekonomi" diyor.
Prof. Dr. Naci Görür
İBB'NİN 'DEPREM SEFERBERLİK PLANI' NEDİR?
* İstanbul'u tehdit eden olası depremle ilgili orta ve uzun vadeli uygulamalar neler?
* Depremin etkileyeceği bölgelerin sismik afet azaltma planı, acil kurtarma planı ve yeniden yapılanma planı hazır mı?
* İstanbul'da, afet azaltma planlaması açısından bilimsel ve teknik esaslara dayalı sismik mikro bölgeleme çalışmaları yapılıyor mu?
* Binalarda ve altyapılarda meydana gelebilecek hasar üzerine önleme/azaltma programlarının yanı sıra, şehir plancılığı kapsamında afet önleme planları ile ilgili ne tür çalışmalar yapılıyor?
İBB, afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları, mevcut alt yapı ve ulaşım ağının afetlere dayanıklı hale getirilmesi, sismik ve yer bilimleri çalışmaları, afet sonrası toplanma/barınma alanları, afet odaklı eğitim ve kapasite geliştirme başlıkları altında 'Deprem Seferberlik Planı' çalışması başlattı.
Bu çalışma kapsamında;
* Afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmesi,
* Mevcut altyapı ve ulaşım ağının dayanıklılığının artırılmasının sağlanması,
* Eksik kalan alanlarda mikro-bölgeleme çalışmalarının yürütülmesi,
* Deprem erken uyarı ve acil müdahale sisteminin daha verimli hale getirilmesi,
* Afet odaklı eğitim ve kapasite geliştirme çalışmalarının artırılması,
* Afet gönüllüleri altyapısı oluşturulacak ve gönüllülerin İBB ile sürekli bir işbirliği içinde olmalarının sağlanması,
* Hasar alması muhtemel yapıların tespiti ve hasar alacak yapılara noktasal müdahalelerin hızla gerçekleştirilmesi,
* Afet sonrası toplanma ve barınma alanlarının oluşturulması amaçlanıyor.