İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanlığı, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Yeniden Yapılandırılması” konulu rapor hazırladı.
Raporda, "Erkek Türk vatandaşların tamamına eşit şekilde 3 aylık temel eğitim yükümlülüğü getireceğiz. İsteyen kadın Türk vatandaşlarımıza da temel askerlik eğitimi vereceğiz ve bu eğitimi alan kadın vatandaşlarımıza sigorta primlerini ödemek dâhil ekonomik pozitif ayrımcılık uygulayacağız" denildi.
Son 20 yılda, Türkiye Cumhuriyeti devlet yapısı ve devletin hayat bulduğu kurumları çok büyük oranda tahribata uğramış, özellikle devletin iskeletini oluşturan ve devamlılığının esası olan bürokrasi çok büyük zararlar görmüş, siyasetin kurumlara müdahalesi ve liyakatsiz personel görevlendirmeleri ile devletin kurumlarında çürüme ve yozlaşma almış başını gitmiştir” denilen İYİ Parti raporunda, “2023 yılında iktidar olacak İYİ Parti, her konuda uygulayacağı politikaları kamuoyu ile paylaşmaktadır. Bununla birlikte devletimizin ve kurumlarımızın da daha etkin bir yapıya kavuşturulması gerektiğine inanmaktayız” ifadelerine yer verildi.
“ASKERLİĞİN KUTSİYETİ AZALTILMIŞTIR”
İYİ Parti’nin raporunda şu tespitlere yer verildi:
– Öncelikle son 20 yılda devletin temel kurumlarında yapılan tahribatın giderilmesi,
– Arkasından kurumların Türk devlet geleneğindeki siyaset üstü ve sorumlu devlet anlayışı içinde; devlet aklı, kurum kültürü ve gelenekleri doğrultusunda yeniden yapılandırılması,
– Devletin bütün kurumlarında adalet, ciddiyet, liyakat ve ehliyet esas alınarak devletin çağın ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde daha etkin bir yapıya kavuşturulmasını amaçlayan çalışmalarımız devam etmektedir.
Hepimizin bildiği gibi bu iktidar döneminde;
– “Askerî vesayetten kurtuluyoruz.” söylem ve aldatmacaları ile akabinde yaşanan Çuval Olayı, Kumpas Davalar ve en son 15 Temmuz Darbe Girişimi ile TSK'nın itibarı büyük zarar görmüş, TSK'nın genleri ile oynanmış ve kimyası bozulmuş,
– “Asker siyasete müdahale etmesin.” mottosuyla çıkılan yolda yakın tarihimizde yaşanan büyük facialardan ders alınmayarak; siyasetin askere müdahalesinin yolu sonuna kadar açılmış,
– TSK'nın iki bin yıldan fazla sürede oluşan gelenek ve teamülleri yok edilmiş, personel arasındaki karşılıklı güven duygusu ciddi şekilde zedelenmiş, hiyerarşik yapısı bozulmuş,
– Vatandaşlar arasında eşitsizlik yaratılarak askerliğin kutsiyeti azaltılmıştır.
İYİ Parti’nin iktidara geldiğinde uygulayacağını taahhüt ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Yeniden Yapılandırılması stratejisi ve takvime bağlanmış eylem planları ile ilgili raporu partinin karar mekanizmalarında görüşülmesini değerlendirmek üzere Genel Başkan Meral Akşener'e sunuldu. Genel İdare Kurulu tarafından son şekli verildiğinde kamuoyu ile paylaşılacağı açıklandı.
İYİ Parti, raporda yer alan konulardan birkaç maddeyi kamuoyuyla paylaştı.
“TÜRKİYE'NİN MİLLÎ GÜVENLİK MİMARİSİNİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ”
“Mevcut iktidar döneminde Türk devlet yönetiminin bütün kural ve esasları bozulduğu/yok edildiği için öncelikle Türkiye Cumhuriyeti'nin millî güvenlik mimarisinin yeniden oluşturulması gerekmektedir” denilen İYİ Parti raporunda şu ifadeler yer aldı:
– Türkiye Cumhuriyeti'nin Millî Güvenlik Mimarisini yeniden oluşturacağız, bu amaçla Millî Güvenlik Kurulunu yeniden etkin konuma getireceğiz.
– Türkiye Cumhuriyeti'nin Millî Güvenlik Stratejisini ve bu esaslar çerçevesinde alt stratejileri (TÜMAS, İç Güvenlik Stratejisi, Dış Güvenlik Stratejisi, Doğal Afet Stratejisi, Hudut Güvenliği Stratejisi, Gıda Güvenliği Stratejisi, Su Güvenliği Stratejisi, Enerji Güvenliği Stratejisi, Göç ve Nüfus Güvenliği Stratejisi, Çevre ve İklim Değişikliği Stratejisi, vb.) belirleyeceğiz.
– Millî Güvenlik Stratejisi esas alınarak tüm askerî faaliyetlerin stratejik planlara uygun ve proaktif bir şekilde; ancak askerî harekâtın gereklilik ve özellikleri dikkate alınarak uygulamaya konmasını sağlayacağız. (Askerî harekâtın millî çıkarlara uygun, stratejik hedefin elde edilmesini sağlayacak tarzda ve iç politika malzemesi yapmadan gizliliğe uygun olarak yapılması)
– Millî Güvenliği sağlamakla görevli kurum ve birimlerin (TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Millî Güvenlik Kurulu, Bakanlıklar, TSK, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, AFAD, Valilikler, Belediyeler vb.) uyum içinde çalışmasını sağlayacağız.
“ERKEKLERE 3 AY TEMEL ASKERLİK- KADINLARA GÖNÜLLÜ ASKERLİK”
Yine vatandaşlarımız arasında eşit ve adil olmayan bir uygulama hâline getirilen (parası olana 28 gün, parası olmayana 6 Ay) Kutsal Vatan Hizmeti-Askerlik Sistemi ile ilgili olarak;
– Erkek Türk vatandaşların tamamına eşit şekilde 3 aylık temel eğitim yükümlülüğü getireceğiz ve yükümlülüğü yerine getiren vatandaşlarımızın SGK primlerini karşılayacağız.
– İsteyen kadın Türk vatandaşlarımıza da temel askerlik eğitimi vereceğiz ve bu eğitimi alan kadın vatandaşlarımıza sigorta primlerini ödemek dâhil ekonomik pozitif ayrımcılık uygulayacağız.
– TSK'nın insan gücü ihtiyacının tamamını profesyonel personelden karşılayacağız. Yedek subay, yedek astsubay, sözleşmeli er ve bedelli askerlik uygulamalarını (Dövizle askerlik dâhil) kaldıracağız.
TSK'nın devlet yapısı içindeki yeri, kontrol ve denetimi konusunda ise;
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olarak tanımlanan ucube sistem ile Genelkurmay Başkanlığı, etkisiz ve yetkisiz bir kurum hâline getirilmiş, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının askerî vasfı yok edilmiştir. Bu konuda;
– Genelkurmay Başkanlığının Millî Savunma Bakanlığına bağlılığı devam edecek, Kuvvet Komutanlıkları Genelkurmay Başkanlığına bağlanacak,
– TSK, dünyada ve bölgemizdeki gelişmeler ve bu gelişmelerin gelecekteki seyri, hibrit ve asimetrik savaşlar ile teknolojik gelişmeler (insansız savaş araçları, yapay zekâya sahip savaş araçları, otonom silahlar, vb.) ışığında; yeterli teknolojik altyapıya sahip, mobilitesi yüksek ve modüler olarak yeniden yapılandırılacak,
– TSK'nın temel kamu yönetim esasları olan “etkin, verimli, şeffaf, hesap verebilir” bir kurum olması sağlanacak, savunma bütçesi ve harcamaları ile ihtiyaç duyulan alanlarda MSB'liği ve TBMM Komisyonları ile demokratik kontrol ve denetime tabi tutulacak,
– Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, İçişleri Bakanlığına bağlı olarak kalmakla birlikte; Askerî Kolluk Kuvveti” statüsüne kavuşacak, TSK ile geleneksel bağlarının tesisi ve güçlendirilmesi sağlanacaktır.
TSK personel yapısı ve personel yönetimi ile ilgili genel esasları şöyle planlıyoruz.
– İlk olarak, askerî rütbelerin değersizleşmesine neden olan MSB'lığında görevlendirilen sivil personele askerî rütbe verilmesi uygulamasını kaldıracağız.
– TSK Personel Statüleri ve Personel Kaynaklarını sadeleştireceğiz. Bu kapsamda;
* Barışta askerî rütbe ve üniformayı sadece TSK'daki muharip personelin kullanmasına izin vereceğiz.
* TSK muharip personel statülerini; subay, astsubay ve uzman erbaş/er olmak üzere üç ana statüye indireceğiz, TSK'nın diğer ihtiyaçlarını sivil personel ile karşılayacağız.
* Uzman erbaş statüsünü uzman erbaş/er olarak tanımlayacağız. Mevcut sözleşmeli erleri, uzman er yapacağız. Uzman erbaş/er rütbelerini uzman er 5 Yıl, uzman onbaşı 5 yıl, uzman çavuş 5 yıl olarak düzenleyeceğiz. Uzman erbaş/erlerimize bu süre sonunda göreve devam veya gerekli nitelikleri taşımak kaydıyla diğer kurumlara geçiş hakkı vereceğiz.
TSK'DAKİ SÖZLEŞMELİ PERSONEL MUVAZZAF KADROLU HÂLE GELECEK
* TSK'da canını ortaya koyarak görev yapan bir kısım subay ve astsubay ile uzman erbaşlar ve sözleşmeli erlerin; “SÖZLEŞMELİ” olarak kalmasını kabul etmiyoruz. Bu nedenle öncelik uzman erbaşlarımızdan olmak üzere TSK'daki sözleşmeli personeli muvazzaf kadrolu hâle getireceğiz.
* Personel statüleri arasındaki geçişleri kolaylaştıracağız. Harp Okulu kaynağından karşılanamayan Subay ihtiyacının astsubay kaynağından, Astsubay Meslek Yüksek Okulu kaynağından karşılanamayan astsubay ihtiyacının ise uzman erbaş/er kaynağından karşılanmasını esas alacağız,
– TSK personel yönetimini her türlü etkiden uzak tutacak yeni; “Temin, Değerlendirme ve Terfi Sistemi” oluşturacağız.
– TSK içindeki terfi ve yükselmelerin, her türlü siyasi müdahale ve mülahazaların dışında kalmasını sağlayacak şekilde; liyakati esas alan şeffaf ve hesap verebilir ve yargı denetimine tabi iki aşamalı Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) Yapısı oluşturacağız,
(Birinci aşamada MSB başkanlığında orgeneral/oramirallerin katılımıyla yapılacak şûrada tümgeneral/tümamiralliğe kadar olan terfiler; İkinci aşamada, Cumhurbaşkanı, Başbakan, MSB., TBMM Savunma Komisyon üyelerinin bir kısmının katılımı ile korgeneral/koramiral ve orgeneral/oramiralliğe terfiler karara bağlanacak)
– Kuracağımız komisyonların tespitleri doğrultusunda;
* Yeterli şartları taşımadığı hâlde temin edilen, terfi ettirilen ya da görev süreleri uzatılan personel ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatacağız.
“İADE-İ İTİBARDA BULUNACAK”
* 2008 yılından itibaren FETÖ projeleri ile Kumpas davaları, isimsiz imzasız mektuplar ile sistem dışına çıkan/çıkarılan personel için TBMM'de özel oturum düzenleyerek iade-i itibar yapacağız ve telafi edici tedbirler alacağız.
* TSK'yı 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne getiren süreci ve sonrasında TSK'yı liyakat ve adalet prensipleri dışında kendi düşünceleri doğrultusunda şekillendirme uygulamalarını araştıracağız (sorgulama, özeleştiri, yüzleşme, arınma), kasıt ve ihmali görülen sorumluların yargılanmasını sağlayacağız.
– Geçiş döneminde ihtiyaç duyulan kadrolarda istekli-emekli personelin istihdam edilmesini/danışman olarak görevlendirilmesini sağlayacağız.
– Personel hak ve maaşları arasında dengeleme yapacağız. (Birinci dereceye yükselmiş astsubaylara görev tazminatı verilmesi, önceki yıllarda emekliye ayrılan binbaşılara da makam tazminatı verilmesi, emekli personel arasında farklılıkların giderilmesi).
– Bugün, kutsallığından uzaklaştırılan şehitlik ve gaziliği yeniden tanımlayacağız. Şehit ve gazilere verilen hakları ve uygulamaları standart hâle getireceğiz.
– Terörle mücadelede yaralandığı hâlde uzuv kaybı vb. olmadığı için Gazi sayılmayan malul personel ile ilgili süratle yasal düzenleme yapacağız ve haklarını vereceğiz.
TSK Eğitim kurumları ve eğitim esasları ile ilgili olarak;
– Askerî okulların eğitim felsefesinde; “Atatürk ilke ve inkılapları ile Cumhuriyet değerlerini benimsemiş” askerler yetiştirilmesini esas alacağız.
– TSK yönetici kadrosunun her türlü yasadışı akım ve düşünceden etkilenmeden aidiyet duygusu yüksek bir şekilde yetiştirilebilmesi için askerî liseleri yeniden açacağız.
– “Subay/Astsubay olunmaz, subay/astsubay yetiştirilir.” ilkesinden hareketle Subayları Askeri Lise (1+4 yıl) ve Harp Okulu (4 yıl)'ndan, Astsubayları Astsubay Meslek Yüksek Okulu (MYO) (1+2 yıl)'ndan yetiştireceğiz. Uzman erbaş/erlere de en az bir yıllık okul eğitimi verilmesi esasını getireceğiz.
– Askerî okullardaki yönetici ve eğitici personel kadrolarını yeniden düzenleyeceğiz, bu kadrolarda her türlü önyargıdan uzak liyakatli personel görevlendireceğiz.
“ÜÇÜNCÜ GÖZÜ SUBAY-ASTSUBAY YETİŞTİRME SÜRECİNE DÂHİL EDECEĞİZ”
* FETÖ vb. kült örgütler ile aşırılıkçı ve köktenci örgütlerin TSK içine sızmasını önlemek maksadıyla alacağımız önemli tedbirler şunlar olacaktır:
* Bildiğiniz gibi 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidar, ülkeyi ve TSK'yı 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne getiren süreç ile ilgili herhangi bir sorgulama, özeleştiri, yüzleşme ve arınma içine girmemiş; yaşananlardan ders de çıkarmayarak 15 Temmuz sonrası da FETÖ projelerini uygulamaya koymuş; TSK'nın personel temin, değerlendirme, atama ve yer değiştirme, ayırma/ayrılma işlemlerine siyasi müdahalenin yolunu sonuna kadar açmıştır.
* İktidar ayrıca Askerî Okul Yönetmeliklerinde çeşitli değişiklikler yaparak FETÖ vb. yapıların TSK içine sızmasını aleni hâle getirmiş, “gaflet ve delalete” devam etmiştir.
* TSK içinde, FETÖ vb. kült örgütler ile aşırılıkçı ve köktenci örgütlere mensup/bağlı/iltisaklı/ aidiyet hisseden personelin temini ve görev yapması kabul edilemez.
* TSK içindeki bu tür yapılara mensup personelin sistem dışına çıkarmak, daha sonra alacağımız tedbirlerle bu yapıların TSK'ya sızmasını önlemek zorundayız. Bu maksatla;
– Kurulacak komisyonun tespitleri doğrultusunda, TSK'yı 15 Temmuz lanet Darbe Girişimi'ne getiren süreci ve sonrasında TSK'yı şekillendirmek adına yapılan tüm uygulamaları baştan sona inceleyeceğiz. Bu süreçte görevini yapmayan/ihmal eden personel hakkında yasal işlem yapılmasını sağlayacağız.
– Yine komisyonun tespitleri doğrultusunda, yeterli şartları taşımadığı hâlde temin edilen, terfi ettirilen ya da görev süreleri uzatılan personel ile sorumlular hakkında da yasal işlem yapacağız.
– TSK içinde, personeli okul başlangıcından emekli oluncaya kadar takip edebilecek bir ÜÇÜNCÜ GÖZ olacak; “Profesyonel personelden oluşan etkin bir Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Sistemi” kuracağız.
– Askerî okullara personel seçiminde, yazılı sınav, değerlendirme testleri (fiziki yeterlilik, kişilik, psikomotor, vd.), mülakat ve sağlık raporu aşamalarında liyakatli personel görevlendireceğiz.
– Yazılı sınavların ÖSYM tarafından yapılmasına devam edeceğiz, soruların hazırlık, basım ve dağıtımı aşamalarında ÖSYM nezdinde bir Askerî Komisyon görevlendireceğiz.
– Sorularda matematik ve muhakemeyi öne çıkaran soru kapsamının tercih edilmesini, Atatürk ilke ve inkılapları, Cumhuriyet değerleri, Kurtuluş Savaşı tarihi sorularına ilave puan verilmesini sağlayacağız.
– Bu konudaki mevzuatı yeniden düzenleyeceğiz, Mülakat heyetlerinde; pedagog, psikolog, eğitmen, okul temsilcisi gibi ihtisas sahibi ve liyakatli personel görevlendireceğiz.
– Öğrenci takım/bölük/tabur/grup ve okul komutanı olarak; örnek teşkil edebilecek yeterlilikte ve liyakatli personel atanmasını sağlayacağız.
– FETÖ ve benzeri örgütler ile iltisaklı olduğu tespit edilen personeli süratle TSK'dan uzaklaştıracağız.
Seferberlik Sistemi ile ilgili olarak;
Bildiğiniz gibi kumpas davaları döneminde 2013 yılında Kozmik Oda'ya girilmesi sonucu seferberlik sistemi çökertilmiş, Ukrayna-Rusya Savaşı etkin bir Seferberlik Sisteminin önemini bir kez daha gafil kafalara anlatmıştır.
Bu sebeple Türkiye Cumhuriyeti'nin Seferberlik Sistemini, “Aktif Seferberlik” sistemi şeklinde yeniden kuracağız (Görevli kişi ve kuruluşlar ile seferberlik görevine yönelik sürekli iletişim halinde olunacak, ayrıca planlanacak eğitim ve tatbikatlarla her an göreve hazır şekilde bulundurulacaktır.)
Hudut Güvenliği ile ilgili olarak;
Devletin en temel görevi hudutlarını korumaktır. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin hudutlarının korumasında önemli problemler olduğu açıktır.
AB'nin Bütünleşik (entegre) Sınır Yönetimi'nde; sınırların güvenliğinin sorumlu, uzmanlaşmış ve profesyonel bir sınır güvenliği kadrosu tarafından sağlanması hususu da göz önüne alınarak;
– “Hudut namustur.” ilkesini esas alarak hudutların kontrol ve denetimini tam olarak sağlayacağız. Bu konuda her türlü tedbiri alacağız.
– Hudut Güvenliği ile ilgili ayrıntılı çalışmamız devam etmektedir. Bu çalışmada, İçişleri Bakanlığı bünyesinde Hudut Güvenlik Komutanlığı/Genel Müdürlüğü kurulması hususu üzerinde özellikle duruyoruz.
TSK Sağlık Hizmetleri ile ilgili olarak;
Terörle mücadele ile sınır ötesi harekât ve uluslararası görevlerin aralıksız devam ettiği bir dönemde askerî sağlık sistemi bozulmuş, Türk askerî muharebe sahasında doktorsuz bırakılmıştır.
TSK sağlık sistemini günümüz ve gelecekte TSK'nın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gecikmeksizin yeniden kuracağız ve genel sağlık hizmetleri dışındaki hizmetleri verebilecek kabiliyette ve optimum sayıda askerî hastaneyi yeniden açacağız.
TSK'daki hukuk hizmetleri ile ilgili olarak;
Askerî yargı sistemi birinci derece mahkeme düzeninde yeniden tesis edilecektir. Askerî yargı sisteminin yüksek yargısı Yargıtay ve Danıştay içerisinde yetkili daire olarak teşkilatlandırılacaktır.
Savunma Sanayi ile ilgili olarak;
– Cumhuriyetin kuruluşu ile büyük bir inançla başlatılan savunma sanayinin geliştirilmesi için her türlü tedbiri alacağız.
– Savunma Sanayi Başkanlığının yeniden MSB'lığına bağlayacağız. Askerî fabrika ve bakım tesislerinin kiralanması vb. uygulamalara son vereceğiz. Tank Palet Fabrikası'nı TSK'ya iade edeceğiz.
– TSK Güçlendirme Vakfı'na bağlı kuruluşları (Aselsan, TAI, Roketsan, Havelsan, İŞBİR, Aspilsan) yeniden özerk yapıya kavuşturacağız.
Bazı başlıklarını açıkladığımız raporumuzu; Parti Yetkililerimiz, TSK'dan emekli komutanlarımız ve üniversitelerde görevli personelden oluşan bir çalışma grubu ile yaptık. Her aşamada geçmişte devlette üst düzey görev yapmış güvenlik bürokratlarımızdan ve millî güvenlik çalışan STK'lardan da çok değerli katkılar aldık. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız.