Kahramanmaraş deprem felaketinde on binlerce insan yaşamını yitirirken moloz yığınına dönen kentlerde eğitim hayatı da ağır yara aldı.
Hürriyet'ten Nuran Çakmakçı'nın haberine göre basın mensuplarıyla bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de son gelişmelere dair bilgiler verdi.
Özer'in konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:
4 Haziran’daki LGS’de bu yıl ikinci dönem konuları yer almayacak. Özellikle bölgedeki çocuklar zor bir dönem geçiriyor. LGS’de onları çok zorlamayacağız. İskenderun’a gelen 2 bin kişi kapasiteli ‘Karadeniz Lifeship Rauf Bey’ gemisi, LGS sınavı ve YKS’ye hazırlanan depremzede öğrencilere tahsis edildi.
25 BİN 883 ÖĞRENCİ GERİ DÖNDÜ
Şartlar normalleştikçe deprem bölgesine dönüşler de artıyor ve artmaya devam edecek. 25 bin 883 öğrencimiz bölgeye geri döndü. Geri dönüş sayısı Kahramanmaraş’ta 5 bin 313, Hatay’da 4 binden fazla. Deprem bölgesine geri dönüşlerin, hayatın normalleşmeye başlamasıyla birlikte sembolik bir anlamı var. Şimdi Malatya’da tüm ilçelerde eğitim öğretime başladık. Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta bayramdan önce tüm ilçelerde eğitim öğretimi açacağız.
MEHMETÇİK OKULLARI 240'A ULAŞTI
Afet bölgesinde çadır kent ve konteyner kent alanlarında MEB ile MSB işbirliğinde açılan ‘Mehmetçik Okulları’ sayısı 240’a ulaştı. NATO çadırları İskenderun’a bin 600, Kırıkhan’a 2 bin 400 adet geldi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sağlam raporu verdiği tüm okullarda eğitim başlıyor ama çevredeki her noktadan da ücretsiz taşımalı eğitim hizmeti sunuyoruz.
NAKİL KOLAYLIĞI
Öğretmenlerin nakilleriyle ilgili, iki tane şart koyduk, öncelikle eşi veya çocuğunu kaybeden öğretmenlere nakil konusunda kolaylık sağladık. Bir de bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık sorunu olanlar varsa onların da hepsini nakil yaptık. Dört ilden ilçe nakillerine başladık. Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay’da ilçe atamalarını başlatıyoruz. Atamalarda ilçedeki öğretmenler dezavantajlı olmasın istiyoruz.
'BAKANLIĞIN ÖDENEKLE İLGİLİ PROBLEMİ YOK'
Göreve geldiğim zaman, yıkılması gereken tüm binaları boşalttırdım. Okulların güçlendirilmesiyle ilgili meblağ konusunda bir limitimiz yok. Hepsi bitirilsin istedik. Bu işlerin bir gün bile beklemeden başlatılması gerekiyordu. Depremden önce çalışmalarımızı hızlandırmasaydık birçok okulumuz yıkılabilirdi. 6 Şubat depreminin ardından İstanbul’daki okullarla ilgili önlemleri gözden geçirdik. İstanbul’a son 2 yılda bu anlamda 27 milyar TL ödedik. Bakanlığın ödenekle ilgili hiçbir problemi yok.
ÖZEL OKULLARA 3 AY SÜRE
Türkiye genelinde özel okullar için 3 ay süre verdik, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan sağlam raporu almazlarsa kabul etmiyoruz, almayanı kapatacağız. Çünkü en güvenli yerlerin okullar olması lazım. Riskli olmayan binalar için dahi sağlam raporlarını tazelettiriyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı raporu olan okul sağlamdır. Bu uygulamayı İstanbul ve diğer illerde depremden önce başlattık.
Devlet okulları gibi özel okullarımızın binalarının da sağlamlığı bizim için önemli. Bazı üniversitelerden rapor bekliyorlardı, ancak hem maliyeti fazla hem de uzun zaman alıyordu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mız kendilerine raporlar konusunda destek verecek. Ocak ayı başından itibaren hazirana kadar bu raporları tamamlamalarını istedik. Bugüne kadar 6 özel okulun binası riskli bulunduğu için kapandı. Açık olanların binalarında risk yok. Ancak herhangi bir ihtimale karşı yine de bu raporları yenilemelerini ve gerekirse binalarını güçlendirmelerini istedik. İstanbul’da tüm okulların altına güçlendirilmiş sığınak ve depo alanları yapacağız. Çadırlar, battaniyeler, uyku tulumları, aydınlatma cihazları ile ihtiyaç ve ilk yardım malzemelerini oralarda depolayacağız. Bu çalışmamız başladı.