CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İktidarın değişmesine az kaldı. İktidar değiştiğinde soruşturmalar başlayacak ve eminim ki bu bürokratların bir kısmı 'efendim emir aldık uygulamak zorunda kaldık' diyeceklerdir. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin şerefli memurlarısınız. ‘Emir almıştım’ diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa, pazartesi itibariyle durun. Bu illegal, paralel sistemlerden elinizi eteğinizi çekin” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklama AK Partili isimlerden sert tepki geldi.
"KİMİ TEHDİT ETTİĞİNE DİKKAT ET"
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kılıçdaroğlu'nun video paylaşımını alıntılayarak, şunları kaydetti:
"Bu çağrıyı 15 Temmuz'dan önce yapsaydın karşılık bulabilirdi, çünkü ortaklarınızın bürokraside amirlerinden değil abilerinden emir alan paralel mahrem yapılanması çağrına cevap verebilirdi. Artık yoklar. Dostlarına da güvenme, onlara güvenenlerin akıbetini Afganistan'da gördük. Bak bayım bu tür sufle tehditleri 11 yıldır yapıyorsun. Ateşle oynuyorsun şunu unutma biz tiyatro diye itibarsızlaştırmaya çalıştığın 15 Temmuz cehenneminden çıktık. Kimi tehdit ettiğine dikkat et. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin şerefli bürokratlarından elini çek."
ÖMER ÇELİK: MEMURU TEHDİT EDİYOR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bürokratlarla ilgili sözleriyle açıkça devlet memurlarını tehdit ettiğini bildirdi.
AK Parti yetkilileri, Kılıçdaroğlu'nun devlet memurlarına yönelik açıklamaları hakkında sosyal medyadan tepkilerini dile getirdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Çelik, paylaşımında, "Kılıçdaroğlu, son açıklamalarıyla açıkça devlet memurlarını tehdit ediyor." ifadesini kullanarak, "Böylece hukuk dışı bir düzen arayışında olduğunu ifade ediyor. Kendi partisi adına konuşarak, devlet görevlilerine emir vermeye kalkması hukuksuzluktur." değerlendirmesini yaptı.
Herhangi bir hukuki delile dayanmaksızın meşru hükümetin kanun dışı emirler verdiğini iddia etmenin, bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya çağırmanın vesayet siyaseti olduğunu kaydeden Çelik, bunun Türkiye'deki adının "Yassıada zihniyeti" olduğunu ve kendisini devletin sahibi zanneden bu zihniyeti tanıdıklarını iade etti.
Ömer Çelik, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Kılıçdaroğlu'nun sivil toplum örgütlerini aynı '28 Şubat' diliyle hedef göstermesi de asla kabul edilemez. Türkiye'nin geride bıraktığı ilkel linç kültürü ile sivil toplum örgütleri hedef gösterilemez. Sivil toplum örgütlerine dönük bu linç siyasetine geçit vermeyiz. Kılıçdaroğlu 'kamu düzeni'ni tehdit etmeye son vererek 'hukuk devleti' çizgisine dönmelidir. Tehditlerle kamu düzenine etki etmeye çalışmak ancak bir 'paralel devlet' arayışıdır. Bu tamamen gayrı meşrudur. Sivil toplum örgütlerini hedef göstermek ise bir siyaset biçimi değildir. Siyasi muhalefet başka şey, tehdit ve tahkir başka şeydir. Kamu düzenini ve sivil toplum örgütlerini hedef almak meşru bir siyaset biçimi değildir. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına söylemediği sözleri Cumhurbaşkanlığı makamına söyleyerek sadece yıkım siyaseti peşinde koştuğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanımıza dönük söylenen bu sözleri mahkum ediyoruz."