Son dönemde her kalemde gelen fahiş zamlar, halihazırda geçim zorluğu yaşayan vatandaşın alım gücünü sıfıra indirirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, söz konusu zam ve vergi artışlarını değerlendirerek “ekonomik soykırım” tanımını yaptı.
'BU ZAMLARDAN NEMALANAN BİR AVUÇ İNSAN VAR'
Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Kılıçdaroğlu, uygulanan ekonomi politikalarıyla ilgili şunları söyledi:
“Uygulanan ekonomi politikası tam bir ekonomi soykırımdır. Nedeni de şu! 85 milyon insan bir avuç insana çalışır hale getirildi. Yapılan zamlardan büyük bir kesim, 80 milyon, 85 milyon etkileniyor ama bu yapılan zamlardan nemalanan bir avuç insan var. O nedenle bir ekonomik soykırımdır diyorum. Çiftçisi, işçisi, emeklisi, memuru… Herkes bundan zarar görüyor. Ekonomik soykırımdan bedel ödüyor bunların tamamı. Bunlara ‘efendim maaşınıza zam yaptım' deniyor ama öbür taraftan ekmeğinden tutun suyuna kadar her şeyine zam yapılarak bir elden verdiğini öbür elden yani kaşıkla verdiğini kepçeyle alıyor.
'ONLARA PARA AKSIN DİYE MİLYONLAR PERİŞAN'
Niye ‘ekonomik soykırım' diyorum? Çünkü dolar bazında ihale alanlar, dolar bazında devlete borç verenler, dolarla bankalarda mevduat hesabı tutanlar, kur korumalı mevduat hesabı dolar bazında garanti edenler buradan olağanüstü gelir elde ediyorlar, olağanüstü… Bunların hiçbir şekilde ekonomik gidişten zararlı değil. Tam tersine izlenen ekonomik politikadan nemalananlar. Milyonlarca kişiyi perişan ediyorsunuz, bir avuç insana kaynak aktarmak için. Yani 5'li çeteler buradan en büyük yararı sağlayanlar. Kamu-özel işbirliğiyle büyük avantaj sağlayanlar bunlar. Çünkü bunlar devlete bütün işlerini dolar endeksli yaptılar, döviz endeksli yaptılar. Bunların zararı asla söz konusu değil. Bunlar 85 milyon kanını emen insanlar ve bu kanlarını emen insanlara yol açan da alınan ekonomik kararlar. Onun için bunlara ekonomik soykırım diyorum.
'DIŞARIYA GİDİP PARA İÇİN YALVARIYORLAR'
Şimdi bunlar içerden dışarıdan para bulamadıkları için içeriden bu zamları yaparak, içeriden bu insanların haklarını emeklerini alın terlerini sömürüyorlar. Şimdi dışarıya gidiyorlar, yalvarıyorlar ‘bize para verin' diye. Batıya gidemiyorlar dikkatinizi çekeyim… Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika'ya vs gidemiyorlar. Gidiyorlar Körfez Ülkelere, yalvarıyorlar yakarıyorlar. Bakanları gönderiyorlar. Kendileri de en sonda gidecekler. Şimdi Mısır'la görüşmeye çalışıyorlar bir şekilde. ‘Acaba oradan da bir şeyler alabilir miyiz' diye. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devletin itibarı bu kadar ayaklar alına alınmıştır. Hiçbir hükümet yalvar yakar, batının egemen güçleri önüne gidip diz çöküp para dilenmemiştir."