CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da Muhtarlar Buluşması'na katıldı. Muhtarların yaşadıkları sorunların çözümlerinden söz eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de oluşan kutuplaşmadan da bahsetti. Kılıçdaroğlu, parlamenter sistemi destekleyen altı partinin buluşmasına yönelik eleştirilere de "Bazen, '6 benzemez bir araya geldi' diye kızıyorlar. 6'mızda demokrasi konusunda birbirimize benziyoruz. Hepimizde memleket sevgisi, yurt sevgisi var. Türkiye'yi içinde bulunduğu badireden çıkarmamız lazım. Türkiye'nin ikinci yüzyılına giriyoruz. Ankara büyük bir köye dönüştü. Ankara başkenttir, bir yıldız gibi parlaması lazım" şeklinde cevap verdi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"İstişare toplantısı bir yerde sorun vardır, oturur insanlar bir araya gelirler bunu çözmemiz lazım derler o yüzden yapılır. Bizim bu toplantının hedefi de var olan sorunları tartışmak, konuşmaktır. Sizler de taktir edersiniz ki memleketin bütün sorunlarını burada konuşma şansımız yok. Dolayısıyla size özet olarak belli bir çerçeve çizeceğim.
'MUHTARLIK YASASI ÇIKARACAĞIZ'
Ben muhtarların sorunlarını değil, nasıl sorunları çözeceğimi anlatacağım. Muhtarların haklarını savunmak önce muhtarların sonra bizlerin görevi. Siyasette eleştiri olur, eleştirinin dozu biraz sert olur anlarım ama siyasette iftira, haksızlık olmaması lazım. Mansur başkanı aday gösterdiğimizde 'Seçerseniz bütün sosyal yardımlar kesilir' diyorlardı. Kesilmedi. 'Oy verirseniz faturalarını teröristler toplayacak' diyorlardı. Beni sevindiren olay Ankaralıların Mansur beye duydukları güven.
Bu topraklarda yapılan ilk seçim 1833 yılında Kastamonu Taşköprü'de yapılan bir muhtarlık seçimidir. O nedenle biz muhtarları demokrasinin temel taşı olarak tanımlıyoruz. Bugün geldiğimiz nokta muhtarlara hak ettikleri yetkileri teslim ettik mi? Hayır. 82 kanunda 'muhtar' adı geçer. Bir 'Muhtarlık Yasası'na ihtiyacımız var. Bu konuda bir çalışma yaptık. TBMM'ye sunduk. Çıkmadı, reddedildi ama sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimizde bu kanunu çıkaracağız.
'TEKLİF EDİYORUZ, İTİRAZ EDİYORLAR'
Seçim Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Muhtarlar için 'Birleşik Oy Pusulası' önergesi verin dedim. Diğerleri için var olan sizin için neden yok? Muhtarlık Evi'ni söylediğim zaman çok sayıda itiraz geldi. Bizim belediye başkanlarımızın büyük bir kısmı bağımsız konutlar yaptılar muhtarlıklar için. Bunu normalde iktidarın yapması gerekiyor.
Köy Tüzel Kişiliklerinin yeniden iade edilmesi lazım. Muhtarların bir bütçesi olsun dedim buna da itiraz ettiler. Vatandaş en rahat muhtara ulaşır. Vatandaşın derdini anlatacağı ilk kişi muhtardır.
'MUHTARLAR KENDİ MAHALLELERİYLE İLGİLİ DURUMLARDA SÖZ SAHİBİ OLMALI'
Muhtarlar siyasi kişilikleriyle öne çıkmazlar. Muhtar bir mahallenin sosyal dokusunu en iyi bilen kişidir. Bir mahallede kim fakirdir, kim zengindir en iyi muhtar ve mahallenin bakkalı bilir. Sosyal yardımların muhtarlar amacıyla dağıtılması lazım. Sosyal yardımlar bizde büyük bir yaradır. Fakire yardım yaparken kişinin onurunu koruyacaksınız, afişe etmeyeceksiniz.
Belediye Meclisi toplantılarına giremiyorsunuz. Olması gereken, muhtarlar kendi mahalleleriyle ilgili bir durum olduğundan katılmalı, söz ve oy sahibi olmalılar.
Muhtarlık bir kamu kurumu olarak kabul edilmemiştir. Kamu kurumu olarak kabul edilmediğiniz için belediye başkanı sizlerle özel proje geliştiremez. Bu kanunun da değişmesi lazım.
Sizin ödenekleriniz yani aylıklarını var. İzin aldığınızda kesilir. Niye size aylık verilirken kesiliyor? Size maaş ödenmesi lazım. Kadın muhtarlar doğum yaptıklarında kesilir, izin verilmesi lazım.
Türkiye Muhtarlar Birliği'nin kurulması lazım. Bunlar muhtarlarla ilgili söylediklerim.
'KİMLİK SORGULANIR MI?'
Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu biliyoruz. Devlet adamı kimliği... Hakkı teslim etme, insanı incitmeme, üretiyorsa destekleme. Biz şu anda neredeyiz? Ayrışan bir topluma dönüştük. Daha düne kadar komşumuzun kimliğini sorgulamazdık şimdi inancını, kimliğini, yaşam tarzını sorgulamaya başladık. Bu çok tehlikeli bir şeydir. Kimlik sorgulanır mı? Ben anne babamı seçme özgürlüğüne sahip miyim? Hayır.
İki konu CHP açısından kırmızı çizgidir. Biri bayrak diğeri vatan. Onun dışında hepimiz kardeşiz.
'14 MİLYARI TUTMUYORSUN, 4 MİLYARI VERGİYE TUTUYORSUN'
Ekonomi açısından büyük sıkıntılarımız var. Toplumun her kesimi sıkıntı içinde. Türkiye kendi kendine yeten bir ülkeydi. Şimdi nohuttan, mercimeğe, canlı hayvandan ete her şey dışardan geliyor. Kim yaptı? Sizin sorgulamanız lazım. Neden gidip yalvarıyoruz? El avuç açıyoruz? Buradan Türkiye'yi çıkarmak zorundayız.
Düne kadar gitmeyen evlatlarımız niye bugün gitmek istiyor? Yanlış yönetim var, hatalar var. Bunları saymayacağım. Bir örnek vereceğim. Pandemide esnaf büyük sıkıntılar çekti. Yardım yaptılar. Şimdi diyorlar ki bu yardımlar vergiye tabi, bunun vergisini ödeyeceksiniz. Hadi diyelim kanun öyle vergiye tabi tuttun. Arkadan kur korumalı mevduat getirdiler. Tefeciye faiz vereceksin vergiye tabi tutmayacaksın, esnafa yardım vereceksin vergiye tabi tutacaksın. 14 milyarı tutmuyorsun, 4 milyarı vergiye tutuyorsun. Devlet böyle mi yönetilir? Devlet böyle yönetilmez. Devletin omurgasını bürokrasi oluşturur. Siz devleti yönetirken liyakatle ve adaletle yöneteceksiniz. İşi ehline teslim etmezseniz böyle olaylar çıkar karşına.
'ASLA UMUTSUZ DEĞİLİM'
Asla umutsuz değilim. Ben bu milletin ferasetine güveniyorum. Bu milletin vicdanı var. Eğriyi, doğruyu oturup tartacak. Kararını sandığa gidince vermiş olacak.
Zamlar.. Henüz işin baharındasınız. Bir yıl önce 'gıda kriziyle karşılaşacağız' dediğimde nasıl biliyordum? Rakamlara bakıyorsunuz, bu iş böyle yürümez diyorsunuz ama bakmıyorlar. Bir devlet günlük yaşamaz arkadaşlar. Devletler planlar yapar. Biz de bu kalktı, o nedenle bugün bu haldeyiz. Bu halden hep beraber çıkacağız. Millet İttifakı olarak çıkacağız.
'ALTIMIZ DA DEMOKRASİ KONUSUNDA BİRBİRİMİZE BENZİYORUZ'
Bazen, '6 benzemez bir araya geldi' diye kızıyorlar. 6'mızda demokrasi konusunda birbirimize benziyoruz. Hepimizde memleket sevgisi, yurt sevgisi var. Türkiye'yi içinde bulunduğu badireden çıkarmamız lazım.
Türkiye'nin ikinci yüzyılına giriyoruz. Ankara büyük bir köye dönüştü. Ankara başkenttir, bir yıldız gibi parlaması lazım.