MELEK GEDİK | KARAR
Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı ve ekonomist Kerim Rota, Karar Gündem'e konuk oldu. Merkez Bankası'nın 128 milyar dolarlık rezervinin eksi 40 milyar dolara düşürüldüğünü ortaya çıkaran Kerim Rota, KARAR TV canlı yayınında Mustafa Karaalioğlu'nun sorularını cevapladı.
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 102 milyar dolar rezerv ile ekonominin başına geçtiğini hatırlatan Rota, şunları söyledi:
"Berat Albayrak göreve geldiğinde 102 milyar dolar rezerv devraldı. Ama bu 102 milyarın 70 milyar doları bankalara ve piyasaya borçtu. 32 milyar dolar ise Merkez Bankası'nın kendi parasıydı. 6 Kasım 2020'de Berat Bey ayrıldığında durum şuydu: Bu 102 milyar dolar rezerv, 82 milyar dolara düşmüştü. 17 milyar dolarlık bir düşüş, aslında çok büyük bir düşüş değil. Ancak Merkez Bankası'nın 70 milyar dolarlık borç, 130 milyar dolara çıkmıştı.
Kasada 85, borcunuz 130 milyar dolar. Daha önce Merkez Bankası'nın kendine ait parasından bahsetmiştim. Artık kendisine ait parası kalmadığı gibi, borç içinde yüzen bir Merkez Bankası olmuştu. Artı 32, eksi 48. Eski 48 dedikleri pozisyon bu. Artı 32 ile aldı, eksi 48 ile bıraktı. İkisi arasındaki fark 80 milyar dolar. Peki, bu 128 milyar dolar nereden çıktı?
128 MİLYAR DOLAR RAKAMI NASIL OLUŞTU?
Daha önce sıfırlanan döviz iç borçlanmasının da Albayrak ile yeniden ivme kazandığını aktaran Rota, şunları dile getirdi:
"Merkez Bankası aylık olarak ihracatçılardan döviz alır. Bu ayına göre değişir. 2019 başından Berat Bey'in bıraktığı güne kadar MB net olarak ihracatçıdan/ithalatçından 32 milyar dolar döviz satın aldı. Yani bilançosuna aldığı 33 milyar doları da satın aldı. Dolayısıyla bu 80'in üzerine 33 milyarı da ilave etmemiz gerekiyor. Bununla bitmedi, daha önce döviz iç borçlanması sıfırlanmıştı. O iki senelik dönemde 27 milyar dolarlık ek borçlanma oldu. Bununla beraber 140 milyar dolar ekliyoruz. Ama bundan 12 milyar dolar düşürüyoruz, niye? Hazine'nin satılmamış tek döviz mevduatı. Türkiye 2019'un Mart'ı ile 2020 Kasım arasındaki 20 aylık dönemde 128 milyar dolar Türk Lirası'na karşı Merkez Bankası bilançosuna sattılar."
"YEREL SEÇİMDEN ÖNCE DÖVİZ SATMAYA BAŞLADILAR"
Bir bankacı olarak Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasındaki protokolden haberdar olduğunu fakat kamuoyunun bunu bilmediğini vurgulayan Rota, ilk döviz satışı için de şunları söyledi:
"İlk satış 2019'un Şubat ayında yapıldı. Pandemiden bir yıl önce, yerel seçimlerden 1,5 ay önce. Kritik nokta odur. Türkiye 2018'de çok büyük bir kriz yaşadı, dolar 4 liradan 7 liraya fırladı. Merkez Bankası o dönemde tek kuruş döviz satmadı. Yerel seçimlerden 1,5 ay önce sattılar. Kriz zamanında yapmadılar, yerel seçimleri kaybetme ihtimali çıkınca tek tek satmaya başladılar. Bu da bu dövizlerin siyasi saiklerle satıldığını gösteriyor."
128 MİLYAR DOLAR CARİ AÇIK İÇİN Mİ HARCANDI?
128 milyar doların bir finansal kumar masasına yatırıldığı iddiasına bulunan Rota "Çetinkaya döneminde Merkez Bankası faizleri yüzde 24'e çıkarmıştı. Bu kadar faizin olduğu yerde banka mevzuat faizlerinin de 23-24 oranında olması gerekiyordu. Olmadı, çünkü Hazine Müsteşarlığı BDDK'yı kullanarak bankalara faiz yükselmeme talimatı verdi. Böyle Merkez Bankası'nın para politikası etkisiz hale gelmeye başladı. Mevduat sahipleri döviz aldıkça bunlar da kapı arkasından döviz satmaya başladı. Böylece vatandaş da dövize daha çok ilgili göstermeye başladı" diye konuştu.
AK Parti'nin 18 yıllık iktidarı döneminde cari açık verilemeyen tek bir senenin olduğu ifade eden Rota "O da 2019 yılı. Ben de soruyorum: Cari açık vermediğiniz yılda 33 milyar doları niye sattınız? Cari açık vermediğiniz bir yılda, 33 milyarı cari açık için satmadığınız da ortaya çıkıyor. Bu bilgiyi de kenara koyalım" dedi.
DÖVİZ REZERVLERİ HANGİ USUL İLE SATILDI?
Yabancı yatırımcılara 'ucuz' sayılabilecek fiyatlarla döviz satıldığını belirten Rota, bu rakamın 6,30 civarında olduğunu ifade etti. Yaptırımcılar için çok karlı bir dönem olduğunu belirten Rota, bu işlemin gerçekleştiği usulü de anlattı:
"Merkez Bankası rezerv yönetme yetisini, bir protokolle Hazine ve Maliye Bakanlığı'na devretmiş. Bütün rezerv işini Bakanlık'a devretmiş. Bu yasal mı bilmiyorum. MB elindeki rezervi Hazine'ye vermiş, bu dövizi de Hazine en büyük kamu bankasına veriyor. O da piyasaya satmaya başlıyor, artık o piyasaya ne kadar sattığı ise günün sonunda hesaplaşıyorlar. Aslında bu işlemlerle kamu bankaları aracı ile yapıldı. Olay bu."
"AİLE BAŞINA 10-12 BİN TL'LİK KAYIP VAR"
Ortalama kuru 6,28'e denk geldiğini belirten Rota "Bu tabii bizim kendi hesapladığımız rakam. Nereden hesaplıyoruz? Her ay ne kadar döviz satıldığını biliyoruz, o ayın ortalama kurunu biliyoruz. 2 lira civarında bir kayıp var. 128 milyar dolardı, bu yaklaşık 250 milyar TL civarında bir kayıp demektir. Kişi başı 3 bin TL, aile başına da 10-12 bin TL'lik kayıp var" diye konuştu.
YABANCILARA NE KADAR DÖVİZ SATILDI?
128 milyar dolardan 70'in yabancı yatırımcılara satıldığını bir kez daha hatırlatan Rota, şunları kaydetti:
"16-17 milyar dolar gibi olan rakamlar yanlış. Haftalık açıklanan resmi rakamlar, tahvil ve hisse çıkışlarını gösteriyor, ama swap piyasası o rakamları göstermiyor. Dolayısıyla swap piyasasını öldükten sonra yapılan çıkışlar, 2019'un başından 2020'in Kasım'ına kadar elinde TL tutanları söylüyorum: 55 milyar dolar. 16 ile toplayınca da 71 milyar dolara çıkıyor. İyimser bir rakamla 55-70 milyar arasını yabancılar aldı. 52 milyar civarındaki bir rakamı da Türkiye'deki yatırımcılar aldı."
Kerim Rota'nın açıklamaları:
"130 milyar dolar satarak 2019'da faizleri düşürdüler. Hükümet şunu keşfetti: Biz dövizi ve faizi baskılarız, senede 20-30 milyar satarak da bu işi dengeyle götürürüz. 2023'e kadar bu yolla gitmek istediler. Rezervleri bitirmeyi kafalarına koymuşlardı ama... Fakat pandemi işleri bozdu.
(Nurettin Canikli'nin açıklamaları) Yastık altına ne kadar gittiğini kimse ölçemez. Sayın Canikli'nin söylediklerinden de bir sonuca varmak istemiyorum. Ama ben tam rakamları söyledim. Yaklaşık 52-53 milyar dolar yurt içi mevduat müşterilerinin, iki senelik mevduat artışı oldu. Yabancılara 55-70 milyar dolar civarında döviz satıldı. Yabancılara giden gitti, Naci Ağbal ile 70 milyarın 16'sı geri döndü. Şahap Bey geldikten sonra 10 milyar geri çıktı. Cari açığı da hatta bu hesapla ölçmezsiniz. Bu illerin peşinden dedektif gibi koşmak istiyorsanız, dolar ve TL işlemlerinin peşine düşmeniz lazım."
(Lütfi Elvan'ın açıklamaları) Lütfi Bey'in konuşmasında iki şey çok önemli. Birincisi 'Biz bu işleri bıraktık' dedi. Aslında bir itiraf, hatta imdat çığlığı bunun anlamı. İkincisi; kesinlikle bunlar 'Cumhurbaşkanı talimatı ile yapılmadı' dedi. Bir işlemi savunuyorsunuz ama talimat yok diyorsunuz.
'Bu işi ben yapmadım, Cumhurbaşkanı yapmadım' diyorsunuz. Kim kalıyor geriye? Ben Berat Bey'in kaldığını düşünüyorum. Çünkü Şahap bey, o günkü MB Başkanı'nın haberi olmadığını söyledi.
(Döviz kaybının maliyeti) Türkiye'nin finansal güvenlik kalkanı indirilmiş oldu. Artık Türkiye döviz artışlarını tolere edemeyecek bir ülke haline geldi. Berat Bey devraldığında merkezi yönetim borcu 91 milyar dolardı. Yurt içinde döviz borcu yoktu. Bugün ise merkezi yönetimin borcu 102 milyar dolara çıktı. Döviz iç borç, sıfırdan 38 milyar dolara çıktı. MB rezervleri eski 48'e geldi. 60 milyar dolar açık varken, 200 milyar dolar kamu açığına gelmiş olduk."